İnan bana, seninle mücadele etmek yerine huzurlu bir şekilde dinlenmeyi her şeyden çok isterim. | Open Subtitles | صدقتي، لا يوجد شئ أخر أود فعله أكثر من أن أرقد في سلام بدلاً من الجدال معك |
Anlaşma Açlık Oyunları'nı kazanırsam hayatımın geri kalanını huzurlu bir şekilde yaşayabileceğim şeklindeydi. | Open Subtitles | الاتفاق كان اذا ربحت العاب الجوع اعيش باقي حياتي في سلام |
Ve o eski şeylerin varlığını hissedebilirdin. İzlediklerini hissedebilirdin. huzurlu bir şekilde. | Open Subtitles | وعندئذٍ تشعر بحضرة السالفين، تشعرهم يراقبوننا في سلام. |
Sana annenin nasıl öldüğünü söylemedim ama huzurlu bir şekilde ölmedi. | Open Subtitles | ليلة موت والدتك لم أرد إخبارك كيف ماتت ولكنها لم تمت بطريقة مسالمة |
Sana annenin nasıl öldüğünü söylemedim ama huzurlu bir şekilde ölmedi. | Open Subtitles | ليلة موت والدتك لم أرد إخبارك كيف ماتت |
Hep huzurlu bir şekilde uyurken... çaldın uykumu benden. | Open Subtitles | تعودت على النوم هانئة في الليل" "والآن سلبتني من نومي" "... |
Hep huzurlu bir şekilde uyurken... çaldın uykumu benden. | Open Subtitles | تعودت على النوم هانئة في الليل" "والآن سلبتني نومي" "... |
Bir uzman. huzurlu bir şekilde ölmeme izin vermeyeceksin, değil mi? | Open Subtitles | انت لن تدعني اموت في سلام , صحيح؟ |
Sadece huzurlu bir şekilde ölmesini istiyorum. | Open Subtitles | أود فقط أن يموت في سلام |
Sadece burada kalan zamanımı huzurlu bir şekilde geçirmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | -أودّ قضاء ما تبقّى من وقتٍ في سلام . |