ويكيبيديا

    "huzursuz" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يهدأ
        
    • مضطرب
        
    • مرتاحة
        
    • يرتاح
        
    • منزعجة
        
    • مضطربة
        
    • القلقة
        
    • قلقين
        
    • مرتاحين
        
    • مستقر
        
    • بالقلق
        
    • اضطرابا
        
    • قلقي
        
    • غير مرتاح
        
    • غير مستقرة
        
    Bütün bu parçalar Basquiat’ın huzursuz ve üretken zihninin fiziksel kanıtlarını sunan bir ağ oluşturur. TED وجميع هذه اللوحات تُكون شبكة تقدم دليلًا ماديًا على عقل باسكيات الخصب الذي لا يهدأ.
    Tapınılası güneş süzülmeden bir saat evvel doğunun altın penceresinden huzursuz aklım sürükledi beni yürümeye. Open Subtitles سيدتى ، قبل ساعة من اطلال الشمس من خلال النافذة الذهبية الشرقية قادنى عقل مضطرب الى السير فى الخارج
    Eminim ki, senin huzursuz olmanı istemediği için aramızda geçenleri hafifleterek anlatmıştır. Open Subtitles لقد قلل من أهمية ماضينا لأنه عرف بأنك ستكونين غير مرتاحة انه فعلا في الماضي.
    Rüzgâr ile bir kısrağın kokusu geldi ve huzursuz ben de öyle. Open Subtitles وأناأرسلتإلى ولاية"موريلوس" إحترس هناك رائحة مفزعة أتت مع الرياح و الحصان لم يرتاح و أنا أيضا لم أرتاح
    Özür dilerim, canım. huzursuz oldun diye seni suçlamıyorum. Open Subtitles . أنا آسف ، يا عزيزتي لا ألومكِ على كونكِ منزعجة
    Dinleyin. Açıkçası, bu konu beni biraz huzursuz etti. Open Subtitles يا إلهي ، إستمعي ، سأخبرك بالحقيقة أنا مضطربة قليلاً بشأن هذا
    İlk olarak, huzursuz doğanızı sakinleştirmek için egzersiz. Open Subtitles اذن اولا , قليلا من العلاج لتسكين طبيعتك القلقة
    Carol Anne'i bu dünyaya geri getirdiğin zaman... Müritleri huzursuz olur... Open Subtitles عندما أستطعت إعادة كارولان إلى هذا العالم ثانية أصبح أتباعه قلقين
    Atılgan olmak ve büyük, riskli şeylerde çalışmak sizi doğal olarak huzursuz olmaya itiyor. TED فكونك جسوراً والعمل على أشياء كبيرة ومليئة بالمخاطرة تجعل الناس غير مرتاحين بصورة كبيرة.
    Buradaki adamlar ve kadınlar huzursuz, burada öylece durup beklemeyeceğiz. Open Subtitles الرجال والنساء هنا لا يهدأ. ونحن لن يرشح نفسه لهذا النوع من العلاج.
    Aslında Zürih'e geri taşındı ama bence orada çok huzursuz. Open Subtitles في الحقيقة,لقد عاد الى زيورخ ولكن أعتقد أنه لا يهدأ هناك.
    Kamptan ayrıldığımızdan beri grupta huzursuz bir sessizlik var. Open Subtitles سكوت مضطرب قد خيم على الفريق منذ أن تركنا المعسكر
    Gözümden kaçmıyor, Yüzbaşı, biraz huzursuz görünüyorsunuz. Open Subtitles لا استطيع الاّ ان الاحظك يا كابتن فانت تبدو مضطرب قليلا
    huzursuz olduğun için onu hasta yatağından kaldırdın. Open Subtitles أنتِ جعلتيه يغادر فراشه لأنكِ لم تكوني مرتاحة
    Yürümeye devam eden, yemeye devam eden, yaşamaya devam eden uykusuz ve huzursuz bir yabancı. Open Subtitles غريب لا يرتاح أو ينام... ... الذى يستمر بالتجول...
    Karım buralarda, şu anda biraz huzursuz, çünkü kazayla arkadaşını öldürdüm. Open Subtitles زوجتي ليست كذلك , إنها فقط منزعجة لإني فقط قمت عن طريق الخطآ بقتل صديقي
    d Fakat geniş bir bakış göster bana d hissedebiliyor musun d Ve eğer huzursuz bir kız olduğunu söyleyemezsen d Ne işitiyorsun? Open Subtitles ♪ لكن التفكير بك يشغلني كثيراً ♪ ♪ هل تشعر بهذا ♪ ♪ وإذا لم تخبرني فأنا فتاة مضطربة
    Sam McKeane'in peşinden gelen o aynı huzursuz hayaletler, Open Subtitles الأرواح القلقة نفسها التي اتت بعد سام ماكين
    Sorun şu ki dikkat bozukluğu, çocukları huzursuz ve dikkatsiz yapıyor. Open Subtitles مغزىكلاميأن .. متلازمة نقص الانتباه تجعل الأولاد قلقين ويسهل تشتيتهم
    Bir ilişkiyi yürütemememiz birbirimizin yanında huzursuz olmamız gerektiği anlamına gelmez. Open Subtitles فقط لأننا لسنا جيدين بالمواعدة هذا لايعني ان نكون غير مرتاحين مع بعضنا
    Bu doğru, Satie ve aldığım asansör, tam bir şöyle söyleyeyim huzursuz bir ruh halindeysem. Open Subtitles هذا هو المصعد الذي أستقله لنقل المزاج الغير مستقر يتعبني
    Yani, işte tam orada, genç bir kadın bir kanal kullanarak tıpkı benim yaşadığım gibi bir deneyimi hakkında konuşuyordu ve o an kendimi huzursuz hissettim. TED أعني أنه كان هنا شابة وظفت قناتها للتحدث عن تجربتها كما فعلت بالضبط، ورغم هذا شعرت بالقلق.
    Lorraine'in evi, huzursuz duvarları daralırcasına her geçen gün küçüldü. Open Subtitles بيت لورين كان ينكمش كلما مر يوما وتزداد حيطانه اضطرابا
    - İçimi huzursuz eden bir günahı çıkarmalıyım. Open Subtitles لدي اعتراف يثير قلقي لأقوم به
    Resepsiyondayken huzursuz görünüyordunuz. Open Subtitles هل أقول لك شيئا ؟ .لقد كت غير مرتاح في مكتب الأستقبال
    Orman, huzursuz oluyor. Open Subtitles الحاضر هو من جعل الغابة غير مستقرة ومستاءة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد