Endişelerine hak veriyorum ama bu Jameikalıların iç enerjilerini gösteren bir enerji içeceği. | Open Subtitles | أحترم مخاوفكَ ولكنه عبارة عن مشروب طاقة يحتفي بالطاقة الحيويّة لدى الشعب الجامايكي |
Sana buğday çimeni ve sığır eti kolajeni içeceği hazırladım. | Open Subtitles | لقد صنعت مشروب من عشب القمح وبعض بروتينات اللحم البقري |
Eminim geçmişinde, barın orada başına gelen içeceği hak edecek bir şeyler yapmışsındır. | Open Subtitles | أنا متأكده من شيء قمت به في حياتك لستحق الحصول على شراب مثلج |
Terli terli İtalyan apaçileri enerji içeceği manyağı olup birbirine hastalık bulaştırıyor. | Open Subtitles | أنه فقط مجموعة من الغريبين يدمنون على مشروبات الطاقة وينقلون لبعض الأمراض |
Burası, bulmanın gerçekten zor olduğu bir içeceği yapan tek yer, çay. | Open Subtitles | هذا هو المكان الوحيد الذي يصنع المشروب الذي أحبُّه ويصعبُ إيجادُه الشاي |
Kendime protein içeceği yapıyordum. Sen de ister misin? | Open Subtitles | كنت فقط اصنع لنفسي عصير بالبروتينِ, هل تُريدُ واحد ؟ |
Her içeceği 3'e katla güven bana karşılığını alacaksın. | Open Subtitles | إجعلي كل المشروبات مضاعفة, وصدقيني سأدفع لكِ مقابلها |
Neden özel bir askeri kuruluş bir enerji içeceği şirketini satın alır? | Open Subtitles | ماغاية شركة مقاولات عسكرية خاصة من الاستيلاء على ملكية شركة مشروب للطاقة؟ |
Bir kahvaltı içeceği olan Tang'di. -muhtemelen bu gelişmeler arasındaki en önemlisi değil- | TED | كان يشبه "تانج"، مشروب الإفطار -- ربما لا تكون هذه التطورات الأكثر أهمية. |
Bu nefesi koklayabilene, bütün gün içeceği içki benden. | Open Subtitles | مشروب ساخن منة , يا رفاق سيكون هناك مشروب مجانى للجميع |
Eğer ben bir diziyi izlemezsem iptal ediliyor. Eğer bir içeceği beğenmezsem tarih oluyor. | Open Subtitles | لا لا لا, اذا لم أعجب بى برنامج تليفزيونى لا يذاع لا أعجب بى مشروب يصبح من التاريخ |
Reçetesiz satılan bir steroidle karıştırılmış enerji içeceği. | Open Subtitles | مشروب طاقة ممزوج مع مضخم عضلات فوق المعدل |
Saatte iki mil yapıyor. Biraz enerji içeceği iç! | Open Subtitles | .يركض بسرعة 2 ميل في الساعة اشرب مشروب الطاقة |
18 Kasım 1979'de, 909 erkek, kadın ve çocuk, zehirli bir içeceği içmeye zorlandıktan sonra öldüler. | TED | في 18 نوفمبر 1978، مات 909 رجل وامرأة وطفل بعد أن أجبرهم على شرب شراب مسمم. |
Bayan Castavet, bana her gün içmem için kendi bitkileriyle, bir vitamin içeceği hazırlıyor. | Open Subtitles | تعد السّيدةِ كاستافيت شراب فيتامينِ لي كُلّ يوم مِنْ الأعشابِ الجديدةِ التي تزرعها |
Minnie, şimdi dışarı çıkıyorum 11'de içtiğim içeceği içmeyeceğim. | Open Subtitles | ميني أَنا خْارجة الآن لذا أنا لَنْ اشرب شراب الساعة 11 |
Antrenmandan önce, antrenman sırasında ve sonrasında, çok fazla enerji içeceği içer misin? | Open Subtitles | هل تتجرّع الكثير من مشروبات الطاقة قبل، وأثناء، وبعد التمرين؟ لقد أتى ولدُكِ إلى هنا بحالةِ تجفافٍ بسيطة |
Enerji içeceği. Tam tatilde ihtiyaç duyulan şey. | Open Subtitles | مشروبات الطاقة فقط ما كان يلزم هذه العطلة |
O içeceği herhangi bir marketten de alabilirdik. | Open Subtitles | أتـُدرك أن بإمكاننا الحصول على هذا المشروب من المحلات التجاريـّة؟ |
Eğer konuşacaksak, bir kutu dinleme içeceği almam lazım. | Open Subtitles | اذا كنا سنتحدث فيجب ان احصل على علبة من عصير الاستماع |
Egzersiz yapması ona sporcu içeceği verebileceğim anlamına gelmez. | Open Subtitles | آه ، المشروبات الأيونية جيدة بعد التدريبات لكن هذا ليس إحساس جيد مطلقا |
Birincisi, buzlu içeceği suratıma çarpmaya karar verdiğin anda yaptığın her şey beni ilgilendirir oldu. | Open Subtitles | أولاً, أي شيء تعمله أصبح من شأني عندما قرّرت رمي العصير البارد على وجهي |
Fantastik enerji içeceği araştırması yapacak birisini tanıyorum. | Open Subtitles | أعرف شخصاً قد يرغب بالعمل كباحث لمشروب طاقة رائع |
Saunaya girerim belki bir de protein içeceği içerim sonra da eve koşup, sana yetişirim. | Open Subtitles | يليه حمام بخار، ربما حليب مخفوق بروتيني، ثم أهرول للمنزل لأطمئن عليك |
B: susuzluktan ölüyorum ve vatandaşlık haklarım uyarınca enerji içeceği talep ediyorum, hangisinde en çok taurin varsa. | Open Subtitles | وثانياً: أكاد أموت من العطش وكجزء من حقوقي المدنية أطالب بمشروب للطاقة |
Beni o spor içeceği için zaten aradılar. | Open Subtitles | لقد حاولوا معي للتصديق على مشروبهم الرياضي |
Sokaktaki insanların bu içeceği içmesi için bir taktikle hareket etmeliyim. | Open Subtitles | يجب علي إبتكار إستراتيجيّة لكي أنشر مشروبي وسط سكان الضواحي |