Dalga geçsen de bu benim için çok önemli bir olay. | Open Subtitles | اسخري رياضيا ,و لكن هذا الأمر مهم جدا بالنسبة لي |
Öyleyse bu senin için çok önemli bir hafta, öyle değil mi? | Open Subtitles | حسناً إذن .. فهذا أسبوع مهم جداً بالنسبة لك ، أليس كذلك؟ |
Rızanızın onun için çok önemli olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | وأعلم أنه سيعني الكثير لها إذا حصلت على موافقتكم |
Benim için çok önemli bir nokta da, herhangi bir marka ya da sponsor kullanmamam. | TED | نقطة مهمة بالنسبة لي انني لا استخدم اي علامة تجارية او شركة راعية |
Bu, benim için çok önemli. Beni takdir etmeniz... | Open Subtitles | هذا يعني الكثير بالنسبة لي، فكونكم تقدّرون إمكانياتي.. |
Oysa şimdi, senin mutluluğun benim için çok önemli. | Open Subtitles | أما الآن فسعادتك هي أمر هام جداً بالنسبة لي. |
Bir kaç saat içinde, bizim için çok önemli olan İran'dan arkadaşım Shirin Neshat sizlere konuşuyor olacak. | TED | في ساعات قليلة، شيرين نشأت، صديقتي من إيران و التي هي فنانة مهمة جدا بالنسبة لنا وسوف تتحدث اليكم. |
Ve bana, bugün bizim için ve çalıştığım iş için çok önemli olduğunu düşündüğüm üç ders verdi. | TED | وقد علمتني ثلاث دروس وأعتقد أنها مهمة جداً بالنسبة لنا اليوم، وبالتأكيد في العمل الذي أقوم به. |
Bu gece de benim için çok önemli. | Open Subtitles | . والليلة هامة جداً بالنسبة لى |
Burada benim için çok önemli olan bir şey var... ve onu bırakıp gidebileceğimden emin değilim. | Open Subtitles | هناك شيء مهم جدا بالنسبة لي هنا وأنا لست متأكدة أنني أستطيع تركه خلفي |
Bak , Los Angeles'e gitmek benim için çok önemli, | Open Subtitles | هذا مهم جدا بالنسبة لي يجب أن اذهب الى لوس انجلوس |
Yani yaptığınız işin kalbimde çok özel bir yeri var ve bu benim için çok önemli." | TED | لذا فان لعملك مكانة خاصة جدا في قلبي وهو أيضاً مهم جداً بالنسبة لي. |
Benim için çok önemli o. | Open Subtitles | لا بأس بذلك إنه مهم جداً بالنسبة لي سأفعل أي شيء من أجله |
Ve geri kalanınız da umarım fikrini değiştirir, çünkü gelmeniz bizim için çok önemli. | Open Subtitles | وأتمنى من بقيتكم أن يغيروا ارائهم لان ذلك سيعني الكثير لنا إذا تواجدتم |
Senin için çok önemli bir mesaj ama şu anda benim için değil. | Open Subtitles | أنها رسالة مهمة جدًا لك، هل تفهم؟ أنها ليست ليّ. أنها ليست مهمة بالنسبة ليّ في هذا الوقت. |
Bu Mavi Bone olayı onun için çok önemli. | Open Subtitles | إن الأمر المتعلّق بالغطاء الأزرق يعني الكثير بالنسبة لها. |
Oyun oynamak sizin için çok önemli, değil mi? | Open Subtitles | ممارسة اللعبة هام جداً بالنسبة لك أليس كذلك , يا سيدى ؟ |
Bunların benim için çok önemli olmasına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا استطيع ان اصدق ان تلك الامور كانت مهمة جدا بالنسبة لي |
Özelim belli nedenlerden dolayı benim için çok önemli. | Open Subtitles | خصوصيتي مهمة جداً بالنسبة ليّ لأسباب واضحة. |
Bu gece benim için çok önemli. | Open Subtitles | الليلة هي هامة جداً بالنسبة لي |
Bu, Nick için çok önemli. | Open Subtitles | هذا يعني الكثير ل(نيك) |
Dost kalmamız benim için çok önemli. | Open Subtitles | من المهم بالنسبة لي أن نبقى أنا وأنتِ أصدقاء |
- Evet. Bu ailem için çok önemli çünkü babamın doğum günü, Paskalya ve kız kardeşimin evlilik yıldönümü hepsi aynı hafta içinde. | Open Subtitles | حسناً، انه حدث مهم جداً في عائلتي لأنه عيد ميلاد أَبي وعيد الفصح |
Bu yüzden üniversiteden mevzun olmak benim için çok önemli. | Open Subtitles | لهذا التخرج من الجامعة هو أمر مهم بالنسبة لي |
Televizyonumuz bizim için çok önemli ve çalışmıyor | Open Subtitles | خدمة طلب الافلام الخاصة بنا لا تعمل والتلفاز شيء مهم بالنسبة لنا |
Bunca senedir onu muhafaza etmen benim için çok önemli. | Open Subtitles | إنه يعني لي الكثير أن احتفظت بها كل هاته السنوات |