Mesela,bana Irak'ı anlatmaya başladı ki bunun için çok zor. | Open Subtitles | أقصد أنه منتفح كثيراً بشأن العراق, وهذا صعب بالنسبة له |
Henry onu benim yerime koydu, anlarsın ya, bu benim için çok zor oldu. | Open Subtitles | لقد وضعها فى مكانى , كما ترين وذلك كان صعباً علىّ جداً |
Bir çocuk için çok zor olmalı dokunulmamak ya da birisine dokunmasına izin vermemek. | Open Subtitles | حتماً هذا صعب على الأولاد والامتناع عن أن يعانقك أحد أو أن تعانق أحداً |
Çok zor gelir şimdi gurbet. Yani benim için çok zor. | Open Subtitles | . لابد أن الأمر صعب . بالتأكيد سيكون كذلك بالنسبة لي |
Senin için çok zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أن هذا يجب أن يكون من الصعب بالنسبة لك. |
Seks,benim için çok zor tamamen güvenmediğim biriyle. | Open Subtitles | من الصعب على ان امارس الجنس مع احد لا استطيع الثقه الكامله به |
Kendi bir aşk bulma asla, biliyorum, sizin için çok zor olmalı edilir. | Open Subtitles | كما تعلم ،لا تستطيع أبداً الشعور بالحب لابد أن هذا صعب جداً عليك |
Seninle kalpten konuşacağım, bu benim için çok zor olduğundan, kendimi zihinsel olarak buna hazırlarken, sessizce orada oturmanı istiyorum. | Open Subtitles | سيكون كلامي نابعاً من القلب وبما أن هذا صعب علي أريد منك الجلوس بصمت بينما أهيئ نفسي نفسياً |
dedim. Şunu söylemeliyim ki bunu reddetmek onun için çok zor olurdu çünkü kendisinin yağlı boyadan devasa bir resminin altında duruyordu. | TED | والذي يجب أن أقول أنه كان من الصعب عليه إنكاره لأنه كان واقفا تحت لوحة زيتية عملاقة مرسومة لشخصه. |
Bugün burada olmanın benim için çok zor olduğunu söylemeden edemeyeceğim. Ama kardeşim Deah, karısı Yusor ve kız kardeşi Razan bana fazla seçenek bırakmadı. | TED | بلا شك، هذا موقع صعب بالنسبة لي أن أكون هنا اليوم لكن أخي ضياء زوجته يُسر وأختها رزان لم يعطوني الكثير من الخيارات |
Ve hala her hafta aynı saatte tekrar geliyorsun. Bu benim için çok zor bir durum. | Open Subtitles | ومن وقتها وأنت تأتي كل أسبوع في نفس الوقت وهذا صعب بالنسبة لي |
Bak, Bones,biliyorum ki birşey hakkında yanıldıgını itiraf etmek senin için çok zor. | Open Subtitles | انظري يا كتلة العظام, اعرف بانه أمر صعب بالنسبة لكِ الاعتراف بأنك ربما كنت مخطئة بخصوص أمر ما |
Ve onun için çok zor oldu. Onunla yatamazsın. | Open Subtitles | وذلك كان صعباً جداً عليها لا يمكنك النوم معها |
Ve onun için çok zor oldu. Onunla yatamazsın. | Open Subtitles | وذلك كان صعباً جداً عليها لا يمكنك النوم معها |
Bu benim için çok zor, çünkü Starkman asistan olarak kimi seçerse seçsin-- gerçekten arkadaş kalmak istiyorum. | Open Subtitles | انه صعب على لأننى أريد أن نبقى أصدقاء فى الحقيقه بغض النظر عن من سيختاره ستارك مان كـــ مساعد مدرس |
Tüm hayatın boyunca Wraithlerin gölgesi altında yaşamak senin için çok zor olmalı. | Open Subtitles | لابد أن الأمر صعب للغاية أن تعيشون مهددين من الريث |
Bunu söylemek bizim için çok zor. | Open Subtitles | لدينا شيء لأقول لكم، و، اه، هذا من الصعب بالنسبة لنا. انه يجعل الامور. |
Ben bile bu durumla nasıl baş edeceğimi bilemiyorum. Senin için çok zor olmalı. | Open Subtitles | لا أعلم كيف يمكن أن يكون واحد، ويجب أن يكون من الصعب على ذلك. |
Sabırlı olmaya çalışıyorum. Senin için çok zor olsa gerek. | Open Subtitles | أحاول أن أكون صبورة لابد أن هذا صعب جداً عليكي |
Bunu yapmak benim için çok zor ama değişim evde başlar. | Open Subtitles | وهذا شئ صعب علي فعله لكن تغيير الاشياء يبدء من المنزل لكن لا تسرع اوشئ من هذا القبيل |
İtiraf etmeliyim ki seni unutmaya çalışmak benim için çok zor oldu. | Open Subtitles | على الرغم من أنني اعترف, لقد.. لقد كان من الصعب نسيانك. |
Bebegim, biliyorum senin için çok zor ama yalan söylememeye çalis olur mu? | Open Subtitles | أعلم أنه صعب عليك جداً يا عزيزتي, لكن حاولي ألا تكذبي, مفهوم؟ |
- Tabii ki. Senin için çok zor oldu. | Open Subtitles | بالتأكيد ، كان صعبا جدا عليك |
Kız için çok zor, Bay Carson. | Open Subtitles | إنهُ صعبٌ جداً بالنسبةِ للفتاة سيد "كارسون". |
Şey, bunu yapabiliriz. Sizin için çok zor bir an olmalı Bayaan... | Open Subtitles | يمكننا فعل ذلك، لا بدّ أنها ..فترة صعبة جداً عليكِ يا سيّدة |