Bunları konuşmak için biraz erken değil mi ? | Open Subtitles | أليس الوقت مبكر على الحديث حول الإشتراك في المقص ؟ |
Çık şuradan oğlum. Bunun için biraz erken değil mi? | Open Subtitles | تنحَ جانباً يا صاح تباً ما زال الوقت مبكراً على هذا |
İçki için biraz erken anne. | Open Subtitles | لا زال الوقت مبكرًا على ذلك يا أمي |
- İçmek için biraz erken değil mi? - İçmek için değil | Open Subtitles | الوقت باكر قليلًا على شرب الخمر، صحيح؟ |
Bunun için biraz erken değil mi? Sabahları hâlâ güçlü don olur. | Open Subtitles | الوقت مبكر على زراعته لا زال الصقيع متوسطاً في الصباح |
Yani, şu seçim ortamında bu toplantıyı yapmak için biraz erken değil mi sence? | Open Subtitles | أقصد أليس الوقت مبكر على الدورة الإنتخابية لنقوم بهذا الاجتماع ؟ |
Ne oluyor burada böyle? Yılbaşı partisi için biraz erken, değil mi? | Open Subtitles | الوقت مبكر على حفل عيد الميلاد |
Bunun için biraz erken değil mi? | Open Subtitles | لازال الوقت مبكراً على رؤيتها لتلك الملصقات |
Yaz stajyerleri için biraz erken değil mi? | Open Subtitles | أليس الوقت مبكراً على المقابلات الصيفية للزمالة ؟ |
Bunun için biraz erken olduğunu düşünmüyor musun? | Open Subtitles | ألا تعتقد أن الوقت مبكراً على ذلك؟ |
Sprencer'ı kontrol etmek için biraz erken. Öyle değil mi? | Open Subtitles | لا زال الوقت مبكرًا على تفقد (سبينسر) ، اليس كذلك؟ |
- İçmek için biraz erken değil mi? | Open Subtitles | الوقت باكر قليلًا على شرب الخمر، صحيح؟ |
Benim için biraz erken, efendim. Yine de teşekkürler. | Open Subtitles | هذا مبكر جدا لى يا سيدى شكرا على اى حال |
Çizgi film için biraz erken, öyle değil mi? | Open Subtitles | مبكر قليلا على الرسوم المتحركة أليس كذلك؟ |
Tahta kesmek için biraz erken bir saat değil mi? | Open Subtitles | الوقت مبكر قليلاً على نشر الخشب, أليس كذلك؟ |
tamam, bunu söylemek için biraz erken ve kötü şans getirmesini istemiyorum, ama... belki de onlar daha süprüntü. | Open Subtitles | ان الوقت مبكرا على هذا لا أريد إفساد الأمر لكن يبدو أنهم أكثر عهارة |
Ya sen ? Okul bizim için biraz erken bitti... böylece çiftlikte çalışabileceğiz. | Open Subtitles | توقيت المدرسة مبكرٌ عندنا لذا يُمْكِنُنا أَنْ نُعمل في المزرعةَ |
Almayayım Sert bir içki için biraz erken değil mi? | Open Subtitles | ميل: لَيسَ لي. هو مبكّر قليلاً في اليومِ |
Muhtemelen erkek arkadaşınla tanışmak için biraz erken. | Open Subtitles | غالباً , مازال الوقت مبكراً علي لقائي خليلكِ |
Bunu düşünmek için biraz erken değil mi? | Open Subtitles | إنه من المبكر التفكير في ذلك، أليس كذلك ؟ |
Şampanya için biraz erken, sence de öyle değil mi? | Open Subtitles | الوقت مبكّر قليلًا على احتساء الشامبانيا، ألا تظنّي ذلك؟ |