Düşünmek için biraz zaman kazanayım diye takvimimi kontrol etmem gerekiyor dedim. | Open Subtitles | اخبرته ان علي مراجعة التقويم لأكسب بعض الوقت حتى أفكر |
O zaman birkaç gün dayan, tek istediğim bu. Kendimizi toparlamak için biraz zaman. | Open Subtitles | إذن أعطيه يوم أو يومين، هذا كل ما أطلبه، بعض الوقت حتى نلم شتاتنا |
Bu ona size ısınması için biraz zaman kazandıracaktır. | Open Subtitles | سوف يتطلب الأمر منها بعض الوقت حتى تكون مستعدة لك. |
Ama aramak için biraz zaman harcarsanız, kişisel ihtiyaçlarınıza uygun bir spor bulabilirsiniz ve eğer bulursanız, pek çok yararı vardır. | TED | لكن إذا أمضيت بعض الوقت في البحث، فستجد رياضة تلائم حاجاتك الفردية، و إذا وجدتها، فستكون هناك الكثير من الفوائد. |
daha sonra planlama, organizasyon için biraz zaman harcarlar. Kabataslak çizer ve spagettiyi önlerine sererler. | TED | ثم يقضون بعض الوقت في التخطيط، والتنظيم. إنهم يرسمون ويخططون المكرونة |
Sadece... Hayatta olduğuna alışmam için biraz zaman gerekecek. | Open Subtitles | سيأخذ الأمر وقتاً حتى أعتاد على حقيقة أنك لازلت على قيد الحياة |
Tabii, bize kaynaşmamız için biraz zaman ver. | Open Subtitles | طبعًا، هذا سيعطينا بعض الوقت لنتعارف. |
Biz sizin arkadaşlara rüşvet yemeleri ve kanıtları ortadan kaldırmaları için biraz zaman veriyoruz. | Open Subtitles | أجل، نحن نحب أن نعطيكم بعض الوقت حتى تأخذوا الرشاوى وتُلفقوا الأدلة |
Etrafa alışmak için biraz zaman geçmeli | Open Subtitles | سيتطلب الأمر وقتاً حتى أعتاد على وجودكِ معي هنا |
Tabii, bize kaynaşmamız için biraz zaman ver. | Open Subtitles | طبعًا، هذا سيعطينا بعض الوقت لنتعارف. |