Hala gençsin ve bir kadın için önemli olan nedir bunu anlayamazın. Bir kadın için en önemli şey evlenmektir. | Open Subtitles | أنت لاتزالين صغيرة وغير مدركة بما هو مهم للمرأة أهم شئ بالنسبة للمرأة هو الزواج |
Biliyorsun uzun zamandır, bana, senin için en önemli şey benmişim gibi hissettirmedin. | Open Subtitles | أتعلم.. لفترة طويلة , لم تجعلني أشعر و كأنني كأنني أهم شئ بالنسبة لك |
Bence bu komforlu bir yatak ve benim için en önemli şey senin rahatlığın. | Open Subtitles | أنا فقط عنيتُ أن هذا فراش مُريح و أن أهم شئ بالنسبة لي هو أن تشعري بالراحة |
Gerçeği söylemek gerekirse, benim için en önemli şey kamyon. | Open Subtitles | حتي أخبرك الحقيقة : الشاحنة هي أهم شيء بالنسبة لي. |
Benim için en önemli şey seni mutlu edecek neyse onu yapman. | Open Subtitles | وذلك أكثر شيء مهم بالنسبة لي أنّ تقومي بما يجعلك سعيدة |
Daniel'ın anısını onurlandırmak, şu an benim için en önemli şey. | Open Subtitles | تشريف ذكرى دانييل هو الأهم بالنسبة لي الآن |
Maaştan bahsetmiyorum, maaş benim için en önemli şey değil. | Open Subtitles | أنا لا أعني الراتب. المال ليس الشيء الأكثر أهمية لي |
Nietzschean dişisi için en önemli şey, seçtiği erkeğe verdiği DNA birleştiricidir. | Open Subtitles | هذا هو السبب في أن أهم شيء في النيتشوية يمكن إعطاء الإناث الذكور لها المختار هو الحلزون المزدوج. |
Çünkü artık eminim, benim için en önemli şey sensin. | Open Subtitles | لأني أعرف أنكِ أهم شئ بالنسبة لي |
Bir şirket için en önemli şey ne? | Open Subtitles | ما أهم شئ بالنسبة للشركة؟ |
Benim için en önemli şey dürüstlüktür. | Open Subtitles | الثقة هي أهم شئ بالنسبة لي |
Benim için en önemli şey kaderimi çizme özgürlüğüdür. | Open Subtitles | أنا معلّم تاريخ ..والحريّة لتقرير مصيري الخاص, هي أهم شيء بالنسبة لي |
Senin arkadaşlığın benim için en önemli şey ve o benim ilgi alanım dışında. | Open Subtitles | وصداقتكِ هي أهم شيء بالنسبة لي وهو خارج حدودي تماماً |
Bizim için en önemli şey güçlü kalmak ve Direniş'le olan ilişkimize gölge düşürecek hiçbir şey yapmamak. | Open Subtitles | أهم شيء بالنسبة لنا هو أن نبقى أقوياء، ولا نقدم أية حلول وسطية كفيلة بتقويض علاقتنا بالمقاومة. |
Ve bu benim için en önemli şey, - sen mutlu kılan yapmak. | Open Subtitles | وذلك أكثر شيء مهم بالنسبة لي بأنّك تقومين بما يجعلك سعيد |
Bu gelecek için en önemli şey değil mi? | Open Subtitles | هذا الشيء هو الأهم بالنسبة لمستقبلها |
Paige, sırrını saklamak senin için en önemli şey olmalı. | Open Subtitles | بيج، وحفظ السر الخاصة بك يجب أن يكون الشيء الأكثر أهمية. |
Ajan için en önemli şey kalbini değil, aklını izlemesi. | Open Subtitles | ...أهم شيء في الجاسوس هو يجب أن يستخدم دائماً عقله وليس قلبه |