Ama bunun için endişelenmene gerek yok. Bunu halletmek bizim işimiz. | Open Subtitles | لسنا متأكدين من ذلك بعد , لكن ليس عليك القلق بشأن ذلك |
Artık benim için endişelenmene gerek yok. | Open Subtitles | لم تعودي تحتاجين الى القلق بشأني مرة أخرى |
Elbette, bunun için endişelenmene gerek yok. | Open Subtitles | بطبيعة الحال، لم يكن لديك ما يدعو للقلق بشأن ذلك. |
Elliott sen eve gelene kadar uyumayacağım benim için endişelenmene gerek yok. | Open Subtitles | ايليوت لن انام حتى تصل الى المنزل لا عليك ان تقلق بشأني |
Shelby için endişelenmene gerek yok. | Open Subtitles | " 44 " تحت طاولته لن تقلق حيال " شيلبي " |
Benim için endişelenmene gerek yok. Başa çıkabileceğimden daha çok müşterim var. | Open Subtitles | لا تقلقي بشأني أيتها الصغيرة لدي زبائن أكثر مما يمكنني التعامل معه |
Benim için endişelenmene gerek yok. Başımın çaresine bakabilirim. Tamam mı? | Open Subtitles | لا داعي لأن تقلقي علي أستطيع أن أهتم بنفسي, حسناً؟ |
Oyunculuk işin için seçmelere girebilirsin ve para için endişelenmene gerek olmaz çünkü ben seni geçindirecek durumda olacağım... kocan olarak ve... | Open Subtitles | ويمكنكِ أن تتقدمي لوظيفة التمثيل هناك وليس عليكِ القلق حول النقود لأني سأكون قادرا لتحمل مصروفاتك |
Gloria için endişelenmene gerek yok, Kara Bomba. | Open Subtitles | بلاك دايناميت لا يجب عليك القلق على جلوريا |
Böyle bir şeyi asla yapmam. Bunun için endişelenmene gerek yok. | Open Subtitles | لم أكـن لأفعـل شيئـاً كهذا ليس عليك القلق بشأن هذا |
Bak, söyledim sana. Benim için endişelenmene gerek yok. | Open Subtitles | إنظري، لقد أخبرتكِ انه ليس عليكِ القلق بشأني |
Şu andan itibaren kira için endişelenmene gerek yok. | Open Subtitles | لستِ مضطرة للقلق بشأن دفع الإيجار في الوقت الراهن. |
Ayrıca şimdi benim için endişelenmene gerek yok. | Open Subtitles | ومع ذلك ، لا يجب عليك أن تقلق . بشأني حالياً |
- Terminatör için endişelenmene gerek yok. | Open Subtitles | إذا أردت أتسكع قليلا, فلسوف يأتي من يوصلني. لا تقلق حيال أمر"المبيد".. |
Babam konusunda bir sıkıntım yok bu yüzden benim için endişelenmene gerek yok. | Open Subtitles | أتعلمين بأنني بخير بشأن وفاة والدي لذا كما تعلمين, لا يجب أن تقلقي بشأني |
Çok iyiyim. Benim için endişelenmene gerek yok. | Open Subtitles | أنا بخير تماماً, لستِ بحاجة أن تقلقي علي |
Temizlik için endişelenmene de gerek kalmaz. | Open Subtitles | وانت لايجب عليك القلق حول الطبخ 412 00: 18: 50,972 |
Glee kulübü için endişelenmene gerek yok. | Open Subtitles | ليس عليكِ القلق على نادي الغناء |
Benim için endişelenmene gerek yok. | Open Subtitles | لن تضطر للقلق بشأنى |
Jacob artık bu çocuk için endişelenmene gerek kalmayacak... | Open Subtitles | يعقوب، سوف لا يكون لديك ما يدعو للقلق حول هذا الطفل بعد الآن. يعقوب؟ |
Bence karın ve kızın için endişelenmene gerek yok. | Open Subtitles | لا أعتقد أنك بحاجة لأن تقلق بشأن زوجتك وطفلتك |
Benim için endişelenmene gerek yok. | Open Subtitles | نعم,حسنا,لا عليك ان تقلق على بعد الان |
Bunun için endişelenmene gerek yok. Emin olmasaydım seni dünyanın bir ucuna getirmezdim. | Open Subtitles | لا يجب ان تقلقي حيال هذا، إذا لم أكن متأكد من... |