Sadece takımım için güçlü olmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أحاول أن أكون قوياً من أجل فرقتي. |
Başka tarafa bakma. Onun için güçlü ol. | Open Subtitles | لا تنظر بعيداً، كُن قوياً من أجله |
Grace için güçlü görünmeye çalışıyorum, o kadar. | Open Subtitles | انا فقط اريد ان اكون قويا من أجل غرايس هذا كل ما في الامر |
Sen geldin, senin için güçlü olmam gerektiğini söyledin. | Open Subtitles | أنت أتيت لى قلت أنى يجب أن أكون قويا من أجلك |
Soğuk duşun altına sokunca kendine geldi ve ona oğulları için güçlü olması gerektiğini söyledim. | Open Subtitles | وضعتها بماءٍ بارد واستيقظت، وأخبرتها يجب أن تكوني قوية لأجل ولديّكِ |
Şimdi hayatım, benim için ve kızının hatırı için güçlü olacaksın. | Open Subtitles | الآن يا عزيزتي، أنت ستصبحين قوية من أجلي و من أجل إبنتكِ |
Baka güçlü bir adamdı. Onu öldürmek için güçlü eller lazım. | Open Subtitles | باكا كان رجلا قويا لابد أن يدين قويتين قامت بتحطيم عنقه |
Hatirim için güçlü ol bebegim. Güçlü ol. | Open Subtitles | تحلي بالقوة لأجلي يا فتاتي تحلي بالقوة فحسب |
Evet, ama buradan hırsızlık yapmak için güçlü silahlar ve cesur adamlar lâzım. | Open Subtitles | ولكن لا أظنك ترغب بذلك وتكون قادرا على تحمل العديد من إطلاق النيران لمهاجمة مركز شرطة وسرقة هذه الأشياء |
Onun için güçlü olmaya hazırlıklı ol. | Open Subtitles | كن مستعداً لتكون قوياً من أجله. |
Benim için güçlü olmalısın, tamam mı? | Open Subtitles | يجب أن تظل قوياً من أجلي, اتفقنا؟ |
- Şimdi onun için güçlü olman gerek. | Open Subtitles | الآن يجب أن تكون قوياً من أجله |
Onun için güçlü olmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تكون قوياً من أجلها |
Kudüs'e olan yolculuğumuz için güçlü olmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تصبح قوياً من أجل رحلتنا ألى (القدس) |
Benim için güçlü ol. Yapabileceğini biliyorum. | Open Subtitles | كن قويا من أجلى , أنا أعرف أن يمكنك فعل ذلك |
Benim için güçlü olmana ihtiyacım var. Bunu yapabilir misin, Vlad? | Open Subtitles | اريدك ان تكون قويا من اجلي هل يمكنك هذا يا (فلاد) ؟ |
Ameliyat için güçlü olmalısın. | Open Subtitles | كوني قوية لأجل العملية الجراحية |
Çocuklar için güçlü olmalısınız. | Open Subtitles | يجب أن تكوني قوية لأجل أطفالك |
Annemin doğacak bebek için güçlü kalması lazım. | Open Subtitles | والدتنا بحاجة لأن تكون قوية من أجل المولود القادم |
Başın sağ olsun. Oğlun için güçlü olmak zorundasın. | Open Subtitles | أنا آسفة جداً ، على خسارتكِ يتعين عليكِ أن تكوني قوية من اجل أبنكِ. |
Baka güçlü bir adamdı. Onu öldürmek için güçlü eller lazım. | Open Subtitles | باكا كان رجلا قويا لابد أن يدين قويتين قامت بتحطيم عنقه |
Hatırım için güçlü ol bebeğim. Güçlü ol. | Open Subtitles | تحلي بالقوة لأجلي يا فتاتي تحلي بالقوة فحسب |
Evet, ama buradan hırsızlık yapmak için güçlü silahlar ve cesur adamlar lâzım. | Open Subtitles | ولكن لا أظنك ترغب بذلك وتكون قادرا على تحمل العديد من إطلاق النيران لمهاجمة مركز شرطة وسرقة هذه الأشياء |