| Gina, nasıl tepki verdiklerini görmek için insanları arayıp onun öldüğünü söylememi istedi. | Open Subtitles | جينا جعلتني أتصل على الناس وأخبرهم أنها ماتت لترى كيف كانت ردة فعلهم |
| Gina, nasıl tepki verdiklerini görmek için insanları arayıp onun öldüğünü söylememi istedi. | Open Subtitles | جينا جعلتني أتصل على الناس وأخبرهم أنها ماتت لترى كيف كانت ردة فعلهم |
| Artık para için insanları öldürmeme gerek yok. | Open Subtitles | ليس من الضرورى أن أقتل . الناس للحصول على مال |
| Muirfield'in para için insanları silah haline getirdiğini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكرين عندما تحدثنا من قبل عن كيفية تسليح(الناس) مقابل المال |
| Sırf bilgi edinebilmek için insanları hırpalamanın sana bir yararı olmuyor. | Open Subtitles | أنت لا تُسدي لنفسِك أيّة معروف بقيامِك بضرب النّاس من أجل الحصول على المعلومات |
| Onlara iyi gelecek günışığını görmeleri için insanları dışarı çıkarmadılar. | TED | لم يكونوا يأخذوا الناس إلى ضوء الشمس حيث تبدأ بالشعور بالتحسن. |
| Para kazanmak için insanları mı dolandırırsın? | Open Subtitles | انت تخدع الناس فقط من اجل الحصل على اموالهم |
| Ciddi olabileceği için insanları kilit altında tutup, ciddi olmayabileceği için de rapor vermezlik edemezsin. | Open Subtitles | ,لا يمكنك أن تحتجز الناس لأنه يمكن أن يكون خطيرا ولا تبلغ عنه لأنه يمكن الا يكون كذلك |
| Kendime güvenmiyorum ve bunu kapatmak için insanları yargılıyorum. | Open Subtitles | أنا غير آمنة، وأحكم على الناس لتغطية ذلك. |
| Fleeter, kumar borçlarını bahisçisi için insanları yok ederek ödüyor. | Open Subtitles | "يسدّد (فليتر) ديونه عبر القضاء على الناس لأجل وكيل مراهناته" |
| Önemli tutarda bir para için insanları kandırmaktan. | Open Subtitles | للإحتيال على الناس وكسب مبالغ كبيرة |
| Anladım. Yani çok uzun zaman önce olduğu için insanları beyzbol sopasıyla dövdüğünü, Micah'nın da sopayla dövülmüş gibi göründüğü gerçeğini unutacağım. | Open Subtitles | حسناً، إذاً سأنسى حقيقة أنّكِ تعتدين على الناس بمضارب البيسبول... |
| Artık para için insanları öldürmeme gerek yok. | Open Subtitles | ليس من الضرورى أن أقتل . الناس للحصول على مال |
| Dedi, para için insanları vuran eleman. | Open Subtitles | يقال أن الرجل يقتل الناس مقابل المال |
| Para için insanları öldürdüm. | Open Subtitles | قتلت الناس مقابل المال |
| Nasıl hissediyorsun? Sırf bilgi edinebilmek için insanları hırpalamanın sana bir yararı olmuyor. | Open Subtitles | أنت لا تُسدي لنفسِك أيّة معروف بقيامِك بضرب النّاس من أجل الحصول على المعلومات |
| Ayrıca beraber dua etmek için insanları kiliseye davet etme timindeyim. | Open Subtitles | أنا أيضاً ضمن فريق الشوارع الذينَ يدعونَ الناس إلى الكنيسة الواقعة في وسط البلدة حتى نتمكن من الصلاةِ معاً. |
| Babam sırf yaşlandıkları için insanları terk edemezsiniz derdi. | Open Subtitles | أبي يقول لايمكنك التخلي عن الناس فقط لأنهم تقدموا بالسن |
| Babam utandığı için beni insanlardan uzak tuttu. Sen korktuğun için insanları benden uzak tutmak istiyorsun. | Open Subtitles | أبي كان يبعدني عن الناس لأنه يخجل منّي و أنتِ تبعدين الناس عنّي لأنك تخافين |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 