Doğruyu söylemek için son şansın tam burda, tam şu anda. | Open Subtitles | هذه فرصتك الأخيرة لقول الحقيقة في هذا المكان، في هذه اللحظة |
Tamam, sınırsız hayalgücünü kullanmak için son şansın. | Open Subtitles | اوكي , هذه فرصتك الأخيرة للسماح لخيالك بالجموح |
Anlaşma iptal oldu ve bu, teslim olman için son şansın. | Open Subtitles | لقد انتهت الصفقة وهذه فرصتك الاخيرة للأستسلام |
Hayatında iyi bir şey yapmak için son şansın. | Open Subtitles | هذه آخر فرصة لك كي تفعل شيئاً مفيداً في حياتك |
Faşist rejim başlamadan önce eğlence için son şansın. | Open Subtitles | هذه فرصتكِ الأخيرة لتستمتعي قبل ان تجلسي بنظام فاشي صارم |
Gerçeği zaten öğreniyorum o yüzden bu temize çıkman için son şansın. | Open Subtitles | أنا سأحصل على الحقيقة بكل الأحوال لذا، هذه هي فرصتك الأخيرة للاعتراف |
John, bunu sonlandırmak için son şansın. | Open Subtitles | جون هذه فرصة أخيرة لك لتنهي هذا |
Yani bu, rahat ve otururken konuşmak için son şansın. | Open Subtitles | لذلك، هذه آخر فرصة لك لكي تتحدث بأريحية وأنت جالس |
Gelmek için son şansın. | Open Subtitles | آخر فرصة للذهاب معي. |
Bu seni incitmeye başlamadan önce, benimle konuşmak için son şansın. | Open Subtitles | هذه اخر فرصة لك لتخبرني بما لديك وإلا سأضطر لإيذائك |
Bu S.H.I.E.L.D.'ı ve yaptığı şeyleri ifşa etmek için son şansın Direktör. | Open Subtitles | هذه فرصتك الأخيرة أيها المدير أن تستنكر شيلد و كل ما قامت به |
Bildiklerini anlatman için son şansın. | Open Subtitles | هذه فرصتك الأخيرة لإخباري بما تعرف |
Bu dostça işbirliği yapman için son şansın. | Open Subtitles | هذه فرصتك الأخيرة في شراكة سلميّة |
Bu, bana gerçekleri söylemek için son şansın. | Open Subtitles | هذه فرصتك الاخيرة لتخبريني شيئاً مقارب للحقيقة |
Bu kadar. Olanları düzeltebilmek için son şansın bu. | Open Subtitles | هذه فرصتك الاخيرة لتصححي الامور |
Bu, hayatında iyi birşeyler yapabilmek için son şansın. | Open Subtitles | هذه آخر فرصة لك كي تفعل شيئاً مفيداً في حياتك |
Veda etmek için son şansın. | Open Subtitles | هذه فرصتكِ الأخيرة لتودّعيه. |
Bu senin sefil hayatını kurtarman için son şansın. | Open Subtitles | تلك هي فرصتك الأخيرة لإنقاذ حياتك البائسة |
Ortada yemek falan olmadığını kabullenmek için son şansın. | Open Subtitles | فرصة أخيرة لك لتقبلي بعدم وجود عشاء؟ |
Yani bu, rahat ve otururken konuşmak için son şansın. | Open Subtitles | لذلك، هذه آخر فرصة لك لكي تتحدث بأريحية وأنت جالس |
Bırakmak için son şansın. | Open Subtitles | آخر فرصة للذهاب. |
Limon yasası için son şansın. | Open Subtitles | اخر فرصة لاستخدم قاعدة الفشل |