Majesteleri, tek yapabileceğim, savaş meydanında kazanacağım onur ve şan için Tanrı'ya şükretmektir. | Open Subtitles | جلالتك, لا يسعني إلا شكر الرب على الفرصة للفوز بالكرامة والمجد في الميدان |
Yemek için Tanrı'ya şükretmeyi bana da biraz ayırmayı unutma. | Open Subtitles | تذكروا أن تحمدوا الرب على الطعام وأن تتركوا بعضآ منه لى سوف أعود سريعآ |
Çocuklarımız başkalarının eskilerini giyerken, biz yoksulluk içindeki bir ev için Tanrı'ya şükür mü edeceğiz? | Open Subtitles | أو ينشأ أطفالنا بملابس بالية .ونشكر الله على هذه الأبوة في ظل منزل كامل من الفتات ؟ |
Genetik devrim için Tanrı'ya şükürler olsun. | Open Subtitles | حمداً للرب على الثورة الجينية. |
Beni kurtarması için Tanrı'ya dua ediyordum. | Open Subtitles | ثمّ صلّيت للرب كي ينقذني. |
Teskin edici bir kaç söz söylemeyi ...ve onun için Tanrı'ya dua etmeyi reddedemem. | Open Subtitles | لا يمكنني رفض قول بعض الكلمات المطمئنة والصلاة للرب من أجلها |
Bizi yakalamaya çalıştılar,ama şunu söyleyeyim, çocuk felci için Tanrı'ya şükür. | Open Subtitles | حاولوا مطاردتنا ، لكن دعني أقول حمداً لله على شلل الأطفال |
Kızlarım kurtarıldı. Bunu için Tanrı'ya minnettarım. Buradaki tüm insanlar olarak bizlerin sahip olduğu tek şey kendimiziz. | Open Subtitles | لقد نجى بناتي، أنا شاكر لله من أجل هذا، هؤلاء الناس هنا، نحن كل ما تبقى لبعضنا |
Kalın kafa için Tanrı'ya şükürler olsun. | Open Subtitles | سأخبرك شيئاً الحمدلله على هذه الجمجمة السميكة |
Seni o çölde bulduğumda düzgün nişan almak için Tanrı'ya dua edeceğim. | Open Subtitles | و عندما أعثر عليك بتلك الصحراء أدعو الله أن يجعل تصويبي صائباً |
O kadar kötü bir hal aldı ki, ölmeme izin vermesi için Tanrı'ya dua etmeye başladım. | Open Subtitles | ازداد الأمر سوءاً لدرجة أنني دعوت الله بأن يقبض روحي |
Uyanıp da seçimde ona karşı yarışmadığım için Tanrı'ya şükretmediğim bir gün yok. | Open Subtitles | لا يوجد صباح أصحو فيه و لا أشكر ربي أني لم أنافسه |
Bize bu nimetleri bahşettiği için Tanrı'ya şükredelim. | Open Subtitles | اشكر الرب على اعطاؤه لنا هذه الكمية الكبيرة |
Ama hiç acı ve eza çekmeden kurtulduğu için... Tanrı'ya şükrediyorum. | Open Subtitles | لكنني أحمد الرب على أنها رحلت بلا ألم أو معاناة |
Ama yine de, sağlığınız için Tanrı'ya şükrediyor, büyük girişiminizin başarılı sonuçlarını duymak, sağ salim ve zaferle döndüğünüzü... ...görmek için heyecan içinde bekliyoruz. | Open Subtitles | وعلى الرغم من أننا نشكر الرب على سلامتك فإننا ننتظر بفارغ الصبر الأخبار السعيدة بنجاح مشروعك الكبير وعودتك الآمنة والمظفرة التي طالت كثيرا هناك |
Bu masayı ve bu haneyi böyle donattığı için Tanrı'ya şükürler olsun. | Open Subtitles | نشكر الرب على مباركته لهذه الطاولة, ولهذه الأسرة |
Olanlar için Tanrı'ya şükrediyorum. | Open Subtitles | أتدرين شيئاً؟ أنا أشكر الرب على ما أصابني، كان ذلك بمثابة خلاصي |
Belki zaferimiz için Tanrı'ya teşekkür edebiliriz. | Open Subtitles | ربما يكون اليوم هو أنسب يوم لنحمد الرب على نصرنا |
Kalan her şey için ve unutabildiği için Tanrı'ya şükrediyor. | Open Subtitles | يحمد الله على نجاته وعلى قدرته على النسيان |
Sonra da Pligrimler tüm Kızılderilileri katledip yiyeceklerini almışlar ve ertesi gün kiliseye gidip şansları yaver gittiği için Tanrı'ya şükretmişler. | Open Subtitles | ثمّ ذبحهم المهاجرون جميعاً، وسلبوا طعامهم، وذهبوا إلى الكنيسة في اليوم التالي ليشكروا الله على حظّهم الطيّب |
Mezar hırsızları için Tanrı'ya şükürler olsun. | Open Subtitles | حمداً للرب على"سارقوا المقابر" |
Bağışlaması için Tanrı'ya yalvar. | Open Subtitles | توسلوا للرب كي يغفر لكم. |
Ve yıllar boyunca, hastalık ya da enfeksiyon olduğunda inançlı insanlar bir tedavi için Tanrı'ya dua ettiler. | Open Subtitles | و عبر السنين عندما كان هناك أمراض و عدوى الناس المؤمنون كانوا يصلون للرب من أجل الشفاء |
Bu çocuklar için Tanrı'ya şükür. | Open Subtitles | أو أرى نظرة الخوف في عيني شاب الحمد لله على الأطفال أو أرى نظرة الخوف في عيني شاب الحمد لله على الأطفال |
Benim adıma, senin için Tanrı'ya yalvarmasını istedim. | Open Subtitles | و توسلت لله من أجل أن يعيدها |
Küçük lütufları için Tanrı'ya şükürler olsun. | Open Subtitles | -لا شئ أوه، الحمدلله على هذه النعمة أنتِ بحالٍ أفضل من دونه |
Aklınızı başınıza toplamanız için Tanrı'ya dua edeceğiz. | Open Subtitles | نحن ذاهبان لندعو الله أن يمنحكما شيئاً من الاحساس، لا لجلب الطعام لكما |
Eşek gibi çalışıp her hafta dizlerinin üzerine çöker sonraki hayatın daha güzel olması için Tanrı'ya dua ederdi. | Open Subtitles | يكدح حتى العظم ويركع على ركبتيه كل أسبوع يدعو الله بأن تكون الحياة في السنة القادمة أفضل |
Uyanıp da seçimde ona karşı yarışmadığım için Tanrı'ya şükretmediğim bir gün yok. | Open Subtitles | لا يوجد صباح أصحو فيه, و لا أشكر ربي أني لم أنافسه |