Bana ayarladığın iş görüşmesi için teşekkür etmeye gelmiştim. | Open Subtitles | أردت أن أتى لأشكرك على إتاحة الفرصه لى للقيام بالمقابله من أجل الحصول على تلك الوظيفه |
Harika görünüyorsun. Bana ayarladığın iş görüşmesi için teşekkür etmeye gelmiştim. | Open Subtitles | أردت أن أتى لأشكرك على إتاحة الفرصة لي للقيام بالمقابلة من أجل الحصول على تلك الوظيفة |
Buradayım sadece beni 10 milyon avro daha zengin ettiğin için teşekkür etmeye geldim. | Open Subtitles | أنا هنا فقط لأشكرك على جعلي أغنى بعشرة ملايين يورو |
Kıçını mapus damından kurtardığım için teşekkür etmeye gelmeyeceksen bir daha buraya gelme, Sandford. | Open Subtitles | "لا تعد إلى هنا، يا "ستانفورد إلا إذا جئتَ لتشكرني على عدم حبسك |
Özür dilediğim için teşekkür etmeye aramış. | Open Subtitles | لقد اتصلت لتشكرني على الاعتذار . |
Miniminnacık yapımıma hoş geldin. Chazz Michaels'ı kovduğum için teşekkür etmeye geldiysen, zevkle yaptım. | Open Subtitles | مرحباً بك في انتاجي, ان كنت هنا لشكري على طرد تشاز, فهو من داعي سروري |
Onun için teşekkür etmeye mi geldin? | Open Subtitles | هل أنتِ هنا لشكري على ذلك ؟ |
Hanımefendi, bana göndermiş olduğunuz kırmızı kadife ve beyaz saten kumaşlar için teşekkür etmeye geldim. | Open Subtitles | سيدتي , لقد جئت لأشكرك على اللباس المخملي القرمزي والساتان الأبيض الذي ارسلتيه ألي |
Tavsiyen için teşekkür etmeye geldim. İşi aldım. | Open Subtitles | أتيت لأشكرك على التوصية حصلت على الحلقة |
Misafirperverliğin için teşekkür etmeye geldim. | Open Subtitles | جئت لأشكرك على حسن ضيافتك |
Buraya yaptığın şey için teşekkür etmeye geldim. | Open Subtitles | أتيت لأشكرك على ما فعلت. |
Doğum günü kartım için teşekkür etmeye gelmiştim. | Open Subtitles | -جئت لأشكرك على بطاقة عيد ميلادي . |