Pekala hayır, bu gece benim için uygun değil. | Open Subtitles | نعم ، لا ، انه فقط التوقيت هو حقاً الذي غير مناسب لي |
Boğulma tehlikesine karşın, 4 yaş altı çocuklar için uygun değil. | Open Subtitles | يمكن ابتلاعه، غير مناسب للأطفال دون الرابعة. |
Çok iğrenç ve FCC yönetmeliği altındaki yayınlar için uygun değil. | Open Subtitles | غير مناسب للبث تحت تعليماتِ منظمه "إف سي سي |
Evet. Farkındayım. Ama şu an o yanlışı düzeltmek için uygun değil. | Open Subtitles | نعم، أعلم أن الوقت غير مناسب للشرح |
Şu an benim için uygun değil. | Open Subtitles | ليس مناسباً لي في الوقت الراهن. |
O serbest kalmak için uygun değil. | Open Subtitles | إنه ليس مناسباً ليتم إطلاق سراحه. |
Hayır, bu benim için uygun değil. | Open Subtitles | امممـ ، لا ، انـه غير مناسب لي |
seninle benim aramda, bu iş için uygun değil.. | Open Subtitles | بينى و بينك ، هو غير مناسب لأعمالك |
James Ashford kibar biri değil. Senin için uygun değil. | Open Subtitles | جيمس آشفورد غير لطيف إنه غير مناسب |
Evleneceğin adamın ağabeyi benim için uygun değil mi? | Open Subtitles | أخ الرجل الذي ستتزوجينه غير مناسب لي؟ |
"Yargılanmak için uygun değil." | Open Subtitles | غير مناسب للمحاكمة |
Çizmelerin sürüş dersi için uygun değil. | Open Subtitles | غير مناسب لدرس القيادة. |
Çünkü senin yaşındaki bir kız için uygun değil. | Open Subtitles | لأنه ليس مناسباً لفتاة في مثل عمرك |