"için yalvarıyor" - ترجمة من تركي إلى عربي

• تتوسل
• يتوسل

Hemen yanı başımda duran bir kadın, asiler tarafından kaçırılan kocasının akıbetini öğrenebilmek için yalvarıyor.
حولي ، امرأة تتوسل للحصول على أخبار عن زوجها الذي اختُطف بواسطة الثوار

Küçük bir parçam içinden dışarı çıkıp oynamak için yalvarıyor.
-اخرس . ثمّة نفحة منّي داخلك تتوسل للخروج وإطلاق جماحها.

Yukarı çıkman için yalvarıyor ve sen geri çekiliyorsun.
هي تتوسل إليك لتصعد، وأنت تمسك نفسك.

Mahatma, bu yüzden bize şiddet yolunu seçmememiz için yalvarıyor.
و لهذا السبب المهاتما يتوسل الينا أن نأخذ اتجاه السلم

Bir adam bize karısını çalışmaya almamız için yalvarıyor sonra diğer adamın karısı gelip ilacı kocası için çalmamı istiyor.
السريرية التجارب في زوجته لندخل إلينا يتوسل رجل لدينا لزوجها العقار أسرق أن تريدني آخر رجل وزوجة

Bu ne anlama geliyor şimdi? Peeta 45 dakika önce buraya gelip hayatını kurtarmam için yalvarıyor, sense daha yeni geliyorsun.
ما القول ان بيتا كان هنا منذ 45 دقيقه يتوسل لانقاذ حياتك

Hatta bunun için yalvarıyor.
مثلاً، هي تتوسل اليه لممارسة الجنس معه

Mesela bu duvar cüretkar bir duvar kağıdı için yalvarıyor.
هذه المنطقة بالكامل تتوسل لورق حائط

Hayatın için yalvarıyor musun?
تتوسل من أجل حياتك؟

Kraliçe, merhametiniz için yalvarıyor.
الملكة تتوسل بالرحمة

Hayatın için yalvarıyor musun Cooko?
هل تتوسل لحياتك ياكوكو ؟

Benimle konuşmak için yalvarıyor olman lazım su an.
عليك أن تتوسل للتحدث إلي الآن

İnsanlarımıza yardım etmem için yalvarıyor.
إنها تتوسل إلي لأساعد شعبنا.

Şuna bakın beyler. Sadece su için yalvarıyor.
انظروا لهذا يا سادة إنه يتوسل لأجل الماء

Françoise, koleksiyonu görebilmek için yalvarıyor. Ağzının suyu akıyor.
" فرانسوا " يتوسل على إلقاء نظرة على المجموعة جلبتها من فمه مباشرة

Altına doldurmuş bir şekilde hayatı için yalvarıyor.
يتوسل من أجل حياته ببنطلون ملطخ بالبول

Hayatı için yalvarıyor.
انه يتوسل لحياته

Ülkeniz fethedilmek için yalvarıyor.
-اضربني بلدك يتوسل لكي يُحتل