Karım ve çocuğum için yaptım derken ne demek istedin? | Open Subtitles | ماذا عنيت عندما قُلتَ بأنّك فعلتها من أجل زوجتِكَ وطفلِكَ؟ لقد انتهينا |
Her şeyi sen ve Tanrı için yaptım. Dostum, kız kardeşin hakkında düşünmeden edemiyorum. | Open Subtitles | لقد فعلتها لأجلك أنت و الإله يا صديقي , لا أستطيع التوقف عن التفكير بأختك |
Bunu aşkım için yaptım. Onun iyi birisi gibi göründüğünü biliyorum. | Open Subtitles | لقد فعلت هذا من أجل الحب أعلم أنه يبدو رجل طيب |
Ellie, hayvanının ölümüne hazır olmadığı için yaptım. | Open Subtitles | اعتقد انى فعلت ذلك من اجل ايلى ليست مستعدة لموت حيوانها المدلل |
Ben bunu babam için yapmadım, oğlum için yaptım. | Open Subtitles | لم أفعلها من أجل أبي لقد فعلتها لأجل ابني |
Senin için yapmadım Ben, Shel için yaptım. | Open Subtitles | أنا ما عَمِلتُ هو لَك، بن، أنا عَمِلتُ هو لشيل. |
Evet, belki. Ama her ne yaptıysam, senin için yaptım. | Open Subtitles | لكن أيً كان مافعلت فعلته لأجلك لأني اهتم بك |
Elbette, beş dakikalığına yasal olarak ölmüştüm, ama bunu gerçek aşk için yaptım. | Open Subtitles | بالطّبع كنت ميّتاً قانونياً لمدّة خمس دقائق، لكنّني فعلتها من اجل الحبّ الحقيقيّ |
Ama sonuca ulaşmak için her şey mubah deyip yaptığım tüm ahlaksızca ve kötü şeyleri sizin gibiler için yaptım. | Open Subtitles | لكن الغاية تبرر الوسيلة والأفعال البشعة الشريرة التي فعلتها لقد فعلتها من أجل أشخاص مثلك |
Bebeğim için yaptım. | Open Subtitles | ماذا تعني أنك فعلتها من أجل الطفل؟ |
Onu kurtarmak için akla karayı seçtim. Bunu senin için yaptım! | Open Subtitles | لقد قلّبت السّماء و الأرض حتّى أجده لقد فعلتها لأجلك |
- Oysa ben burada ki herkes gibi şaşırdım sadece. - Senin için yaptım. | Open Subtitles | كنت متفاجئاَ كما الآخرين فعلتها لأجلك |
Bunu bizim için yaptım, ve birden komik bir şey oldu. | Open Subtitles | لقد فعلت هذا من أجلنا جميعا وبعد ذلك شيء ظريف حصل |
Josh, bizim için yaptım. Ait olduğumuz yerde olalım diye. | Open Subtitles | لقد فعلت هذا من أجلنا لكي نرجع إلى وضعنا الصحيح |
Burada olduğumu bilmiyor... ama bunu onun için yaptım. | Open Subtitles | انه لا يعرف أنى هنا لكنني فعلت ذلك من أجله |
Bunu senin için yaptım. o adam sana saygı duymadı. | Open Subtitles | لقد فعلت ذلك من أجلك ذلك الرجل أظهر عدم إحترامه لك |
Ve işin garip tarafı bunu babam için yaptım. | Open Subtitles | ... الشي الغريب هو بأني فعلتها لأجل أبي العجوز |
Para için yaptım, aptalca. | Open Subtitles | أنا عَمِلتُ هو للمالِ، هو كَانَ أخرسَ. |
Aslında, bunu senin için yaptım. | Open Subtitles | في الحقيقه فعلته لأجلك |
Peki, Carol'u öldürdü isem, ve öldürdüğüme dair kanıt yoksa, onu kendim için yaptım, şu beş para etmez aktris için değil. | Open Subtitles | لو كنت قتلت كارول, ولا يوجد دليل انى فعلت هذا... فقد فعلتها من اجل نفسى, وليس حتى من اجل بضعة ممثلات اغبياء |
- Bunu Fransa için yaptım. | Open Subtitles | فعلت ما فعلته من أجل فرنسا. لما قد أكون إنضممت إليهم؟ |
Senin için yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلتها لأجلكِ. |
Bunu senin için yapmadım, Allison için yaptım. | Open Subtitles | . لم افعلها من اجلك, لقد فعلتها من اجل اليسون |
Yaptığım her şeyi, büyükannem için yaptım. | Open Subtitles | هذا ليس من شأنك و ما فعلته كان لأجل جدتي |
Seni uyandırdığımda sonunda anlayacaksın ki yaptığım her şeyi, senin ve çocuğumuz için yaptım. | Open Subtitles | والآن حين أوقظكِ... أظنّك ستفهمين أخيراً أنّ كلّ ما فعلته... كان لأجلك ولطفلنا |
Bunu kendi güvenliğimiz için yaptım. Bu yüzden planı değiştirdim. | Open Subtitles | أنا فعلت هذا من أجل ضمان سلامتنا , لهذا غيرت الخطة |
Bob ve Midge'in partisi için yaptım. | Open Subtitles | إنهم مِن أجل حفلة (بوب و ميدج) |