ويكيبيديا

    "için yeteri" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • فيه الكفاية
        
    • يكفي من
        
    • كفاية بالنسبة
        
    • كافية لتنظيم
        
    Yanılıyorsam söyleyin Ajan Bristow ama daha dün Sloane'u yakalamak için yeteri kadar uğraşmadığımızı söyleyen siz değil miydiniz? Open Subtitles صحّحني إن كنت على خطأ، لكن أمس أنت كنت تقف هنا المشتكي ذلك نحن لا نعمل بما فيه الكفاية.
    Senin için yeteri kadar iyi terapist olup olmadığımı nasıl anlayacaktın? Open Subtitles كيف سنعرف بأنني معالج جيد بما فيه الكفاية بالنسبة لك ؟
    Varlıklı bir işadamı olmak için yeteri kadar şansınız olsaydı ya da etkili bir gazeteci, doktor, belki telefon sahibi olurdunuz. TED إذا كنت محظوظا بما فيه الكفاية لتكون رجل أعمال غني أو صحفي مؤثر، أو طبيب، أو شيء من هذا القبيل، قد تحصل على هاتف.
    Beni asıl endişelendiren bira için yeteri kadar buz aldık mı? Open Subtitles ما يهمني هو، هل لدينا ما يكفي من الثلج لكل هذه البيرة؟
    Şu baygın gözlerin beni bir gün için yeteri kadar belaya soktu. Open Subtitles أوقعتني عيناك الجاحظتان في ما يكفي من المشاكل ليوم واحد
    Seni bilmem ama ben bir gün için yeteri kadar meme gördüm. Open Subtitles لا أدري ماذا عنك ؟ لكني رأيت ما يكفي من الحلمات ليوم واحد
    Ne yani bu kadının amı içmek için yeteri kadar iyi değil mi? Open Subtitles ماذا؟ هل مهبل تلك الفتاة غير جيد كفاية بالنسبة لك لتتعاطاه؟
    Yolu belirlemek için yeteri kadar bariyer yok. Open Subtitles ما من حواجز كافية لتنظيم الطريق
    Senin için yeteri kadar iyiyim ama kızınla ilişki kurmak için çok iğrençim. Open Subtitles أنا جيد بما فيه الكفاية لَكِ لكنني قذر للغاية لكي أرتبط بإبنتكِ
    İki dakika önce kızın için yeteri kadar iyi olmadığımı söyledin. Open Subtitles حَسناً، منذ دقيقتين لقد أخبرتيني أنني لستُ جيداً بما فيه الكفاية لإبنتكِ
    Senin için yeteri kadar iyi olmadığını düşünüyorsun,sorun bu mu? Open Subtitles إفترضْ إنها لم تكن جيدة بما فيه الكفاية لَك، هل ذلك واضح؟
    Acaba onun için yeteri kadar zeki bir kız mı? Open Subtitles أنا أتساءل إذا كانت ذكية حقا بما فيه الكفاية بالنسبة له؟
    Ama bu senin için yeteri kadar iyi değildi. Open Subtitles لكن ذلك لم يكن جيد بما فيه الكفاية لَك كان لا بُدَّ أنْ تَعْبرَ الخطّ
    ...ama görünmemek için yeteri kadar uzak. Open Subtitles ولكن ايضاً بعيد بما فيه الكفاية حتى لا يُرى
    Onu yoldan saptırmak için yeteri kadar yüksek verimli savaş başlıklarımız var, ama göktaşına zamanında varmasını sağlayacak ulaştırma sistemimiz yok. Open Subtitles عندنا محصول كبير بما يكفي من الرؤوس الحربية لحرفة لكن ليس لدينا نظام لإيصالة للكويكب في الوقت المناسب
    Bebeğim, bana söylediklerini düşünmeye başladım ve sanırım sorun, senin için yeteri kadar maceraperest olmayışım! Open Subtitles كنت أفكر فيما قلته لي من قبل يا حبيبي وأظن بأنني لست مغامرة بما يكفي من أجلك
    Bir gün için yeteri kadar sülük görmedim mi? Çoğu da yetkili! Open Subtitles أنا شاهدت ما يكفي من مصاصي الدماء في يوم واحد
    Bu küllerin içinde DNA testi için yeteri miktarda kemik var. Open Subtitles ثمة ما يكفي من الفتات العظمية في هذا الرماد للقيام بفحص الحمض النووي
    Bir gün için yeteri kadar tehlikeye neden oldun. Open Subtitles لقد تسببت بما يكفي من المتاعب لهذا اليوم
    2 çabuk posta için yeteri kadar vaktimiz var.. Open Subtitles حصلنا على ما يكفي من الوقت للقصص المختصرة اثنين.
    Senin için yeteri kadar yakışıklı değil mi? Open Subtitles هل هو ليس لطيف كفاية بالنسبة لك؟
    Yolu belirlemek için yeteri kadar bariyer yok. Open Subtitles ما من حواجز كافية لتنظيم الطريق

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد