Ve 60'lı yıllar filmler için içler acısı bir dönemdi. | Open Subtitles | وما شابهها من الأفلام المثيرة للشفقة شكلت السينما خلال السيتينات |
Geçen yıl, yardımımıza muhtaç 1 milyondan fazla insan Avrupa'ya geldi. Bizim cevabımız, açıkçası, içler acısıydı. | TED | في العام الماضي، وصل أكثر من مليون شخص إلى أوروبا في حاجة إلى مساعدتنا، وكان ردنا، بصراحة، مثيراً للشفقة. |
Finansal durumuzu içler acısı... | Open Subtitles | يمكن لشؤوننا المالية المثيرة للشفقة أن تتحسن |
Arkadaşlarınızı arayıp ne kadar içler acısı durumda olduğumu anlatmak için sabırsızlanıyorsunuzdur herhalde. | Open Subtitles | أراهن أنك لا تستطيع الانتظار لمهاتفة أصدقائك.. وإخبارهم كم أنا مثيرٌ للشفقة.. |
Şartlar içler acısı ve kimse her gün böylesine bir istismarın acısını çekmemeli. | Open Subtitles | الظروف مزرية ولا يجب على أحد أن يعاني هذا النوع من الإساءة يومياً |
Herkes hayatlarında bir şeyler yapıyor ve ben bu büyük, içler acısı ezik'in biri olup çıkıyorum. | Open Subtitles | كل شخص يقوم بعمل في حياته وأنا اتضح أنني خاسرة مثير للشفقة |
Yaşantımı o kadar içler acısı buluyorsan onu izleme ızdırabından seni ayıracağım. | Open Subtitles | .. إن كنتِ تجدين حياتي مثيرة للشفقة هكذا فسوف أنقذكِ من معاناة مشاهدتها |
Senden ne yapmanı bekliyorlarsa onu yapıyorsun. Bu durum içler acısı. | Open Subtitles | أنت تفعلين ما يريدونك أن تفعليه و هذا مثير للشفقة |
Senin bu içler acısı orta yaş krizin şirkete zarar veriyor ve senin pisliklerini temizlemekten bıktım artık. | Open Subtitles | أزمة منتصف العمر لديك مثيرة للشفقة وتضر بالشركة وقد تعبت كثيرا من التنظيف وراء مشاكلك |
Ama bu içler acısı, çünkü o zaten başka bir kızla beraber. | Open Subtitles | و الأكثر إثارة للشفقة إنّه متعلقٌ بفتاةٍ أُخرى |
- Yapma, ondan daha içler acısı şeyler var. | Open Subtitles | هنالك الكثير من الاشياء المثيرة للشفقة اكثر من ذلك |
İçler acısıydın, ama bırakmadın. | Open Subtitles | بالرغم من أن الأمر كان مثير للشفقة إلا أنك لم تستسلم |
Biliyorsunuz, iki küçük kupamız var içler acısı görünebilir kendi halinde. | Open Subtitles | أتعلموا, كأسانا الصغيران .يبدونَ مثيرون للشفقة هنالك بمفردهم |
İçler acısı. - Ölmen gerek o hâlde. | Open Subtitles | ذلك مثير للشفقة إذن أظن أنه عليك أن تموت |
İçler acısı gösterilerin tiyatronun hiç izleyici almamasının nedenini gösteriyor. | Open Subtitles | عروضك المثيرة للشفقة هي السبب في قلة الجمهور |
Ayrıca, muhtemelen bir hafta boyunca hiçbir içler acısı veya kendimizi suçlayacağımız bir şey yapmasak iyi gelir. | Open Subtitles | و أيضاً لأن كلتينا غالباً ستستفيد. من قضاء أسبوع لا نُقدم فيه على تصرف مثير للشفقة. أو مدان أخلاقياً. |
Şayet bu içler acısı bir durum olmasaydı, eğlenceli olacaktı. | Open Subtitles | تكون فرحة إذا ما كانت مثير للشفقة |
Sence de içler acısı değil mi? | Open Subtitles | ألا تعتقدى أن هذا فقط مثير للشفقة |
Tamam, getireceğim ama bana "getir" dedin diye değil çünkü yetkiliyim ve bu benim görevim. Süren başlamıştır. İçler acısı. | Open Subtitles | لأنني مفوض وهذه مهمتي مثيرة للشفقة |
Yeni bir genel menajer işe aldık ama son zamanlarda oyunum içler acısı. | Open Subtitles | لقد جاء الينا مدير عام جديد. واخر مباراة لي كانت مزرية. |
Bir insanı kurtarmak için kendini feda ediyorsun. İçler acısı. | Open Subtitles | التضحية بنفسك لإنقاذ إنسان مثيرٌ للشفقة |