1980'lerin başında, Florida'da bir iş gezisinde, Bonica, eski bir öğrencisini onu Tampa'daki Hyde Park alanına götürmesi için aldı. | TED | وفي رحلة عمل إلى فلوريدا في أوائل الثمانينات طلب بونيكا من تلميذ سابق له أن يقله إلى الهايد بارك في تامبا |
Hala iş gezisinde. | Open Subtitles | إنَه لا يزال مسافراً في رحلة عمل سنصوَر بدونه |
2 haftalık iş gezisinde döndükten sonraki gündü. | Open Subtitles | كان هاذا في اليوم الذي عادت فيه بعد رحلة عمل دامت يومين |
Sen iş gezisinde değildin. | Open Subtitles | لم تكُن مسافرًا في عمل |
Annenin beni iş gezisinde sanmasını istiyorum. | Open Subtitles | أود أن تعتقد أمّك بأنّي ذهبت برحلة عمل |
Geçen hafta Philadelphia'da iş gezisinde olduğunuzu söylemiştiniz. | Open Subtitles | لقد قلت انك كنت في فيلادلفيا في رحلة عمل الاسبوع الماضي |
Geçen hafta Philadelphia'da iş gezisinde miydiniz? | Open Subtitles | هل كنت في رحلة عمل في فيلادلفيا الاسبوع الماضي؟ |
Bense iş gezisinde takıldığı değersiz biriymişim. | Open Subtitles | ولقد كنتُ نزوة فحسب نزوة رحلة عمل لعينة. |
Mesaj bıraktım, ama Milan'da bir iş gezisinde. | Open Subtitles | لقد تركت رسالة,لكنها في رحلة عمل إلى ميلان |
Eminim Bayan Baran, Dr. Baran'ın iş gezisinde olduğunu söylemiştir. | Open Subtitles | حسناً، أنا متأكَدة من أنَ السيَدة ...باران أخبرتك بأنَ السيَد باران مسافر في رحلة عمل |
İş gezisinde çıkmış Britanyalı tüccarlarız biz.. | Open Subtitles | نحن تجار بريطانيون قادمون في رحلة عمل |
Beni bir iş gezisinde yanında götürdüğünü sanmıştım ama beni uzay müzesini gezdirmek için getirmişti. | Open Subtitles | إعتقدت أنها مجرد ...رحلة عمل أخرى لكنه أراد أن يريني ... متحف الفضاء والجو |
Eşime sadece bir kere bir iş gezisinde sadakatsizlik ettim. | Open Subtitles | لزوجي مرة واحدة أثناء رحلة عمل. |
Kocasının iş gezisinde olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت إن زوجها في رحلة عمل |
Sadece Prag'ta çok yoğun bir iş gezisinde olduğunu söyledi. Ve Rachel'i çok özlediğini. | Open Subtitles | قد قال أنّه في رحلة عمل في "براغ"، وأنّه اشتاق لـ(رايتشل) |
Hayır, tatlım, Tim iş gezisinde. | Open Subtitles | لا عزيزتي تيم في رحلة عمل |
Brüksel'de iş gezisinde olduğunu zannediyordum dolayısıyla bilmiyorum. | Open Subtitles | حسنًا، أعتقد أنه في (بروكسل) في رحلة عمل |
Sen iş gezisinde değildin. | Open Subtitles | لم تكُن مسافرًا في عمل |
Los Angeles'a iş gezisinde kaçırılmış. Yerel örgüt tarafından. | Open Subtitles | اختطفته العصابات المحلية (برحلة عمل لـ(لوس أنجلوس |