Eğer askerleri insanları ceza almadan öldürürse bu işe yaramayacaktır. | Open Subtitles | و لن ينجح هذا إن رأى الناس جنوده يقتلون المواطنين دون النظر للعواقب |
İstersen etrafındaki herkesi suçla dur, ama sonuçta sorumluluk alıncaya kadar hiçbir şey işe yaramayacaktır. | Open Subtitles | يمكنك لوم الجميع ولكن في النهاية الى ان تأخذ المسؤولية بنفسك لن ينجح اي من هذا |
Bakın, bu işe yaramayacaktır. | Open Subtitles | اسمعوا، لن ينجح الأمر حتى لو أعطيتكم الشفرة |
Ama işe yaramayacaktır. Kapı onu sadece yavaşlatır. | Open Subtitles | لكن هذا لن ينجح سيعطله الباب فقط |
Naloxone vermiştim zaten. Bu kez işe yaramayacaktır. | Open Subtitles | لقد جربت "النالوكسين" من قبل, لن ينجح هذه المرة |
Senin tarzın da onlar üzerinde işe yaramayacaktır. | Open Subtitles | و أسلوبكَ. حسناً، لن ينجح معهم. |
Bu işe yaramayacaktır. | Open Subtitles | على الأرجح لن ينجح هذا |
Yani aslında muhtemelen işe yaramayacaktır. | Open Subtitles | .... أعني ربما لن ينجح ذلك حـــتى |
Benim hakkımda yalan söylemen işe yaramayacaktır. | Open Subtitles | الكذب بشأني... لن ينجح |