Kafa bacakla yattığımı öğrenince işi bıraktı. | Open Subtitles | الجزء العلوي السابق قد استقالت لقد اكتشفت أنّني أمارس الجنس مع الجزء السفلي |
İstediğiniz oldu, Dadı Whetstone işi bıraktı. | Open Subtitles | كما خططتم، المربية ونستون استقالت من عملها |
Dünyayı dolaşmak için işi bıraktı. | Open Subtitles | و لطيف لقد إستقال ليأخذ رحلةً حول العالم |
Evet, ölenler ve öldüğü düşünülenler haricindeki herkes işi bıraktı. | Open Subtitles | وكلّ من لم يمُت أو من لم يُفترض موته استقال. |
Aslında Coal'dan biri işi bıraktı. | Open Subtitles | تعلمين، هناك مضيفة إستقالت للتو من المطعم |
Birkaç ay önce işi bıraktı, sonradan ortadan kayboldu. | Open Subtitles | قدّ تركت العمل مُنذ بضعة أشهر، و من ثمّ توارت عن الأنظار. |
- Becky işi bıraktı. | Open Subtitles | هل انت على مايرام؟ انها بيكي لقد استقالت من العمل |
Hizmetçime pislik gibi davrandım, o da işi bıraktı. | Open Subtitles | كنتُ سافلةً مع مدبّرة منزلي، لذا استقالت. |
- İşi bıraktı ya! - Bir şeyler yapmam gerekmez mi sence de? | Open Subtitles | - ما شيئاً أفعل أن عليّ بأن وأشعر استقالت, لأنها |
Onlara bir iyilik yaptı ve işi bıraktı. Of. | Open Subtitles | -و لقد قامت بإسداء خدمة لهم و استقالت |
İşi bıraktı. Kızım hakkında konuşmayı istemez oldu. | Open Subtitles | لقد إستقال من عمله، ولم يتوقف عن الحديث عنها |
Paulie hasta. Freddie ve Jose Howell'daki laboratuardalar. - Miguel işi bıraktı. | Open Subtitles | بولي مريض ، فريدي وجوس في ذلك المؤتمر في هويل ، ميجيل إستقال |
Paulie hasta. Freddie ve Jose Howell'daki laboratuardalar. Miguel işi bıraktı. | Open Subtitles | بولي مريض ، فريدي وجوس في ذلك المؤتمر في هويل ، ميجيل إستقال |
Park müdürü işi bıraktı San Francisco Balesini yönetecek. | Open Subtitles | ومراقب الحدائق استقال ليصبح مديرا لباليه سان فرانسيسكو |
Babam, biz iyileşene kadar yanımızda olmak için işi bıraktı. | Open Subtitles | استقال أبي من وظيفته حتى يعود للمنزل ويبقى بجنبنا حتى نتحسن |
Son dadı sebep vermeden işi bıraktı. | Open Subtitles | إستقالت المربية الاخيره دون ملاحظه |
Geçen hafta işi bıraktı. | Open Subtitles | لقد إستقالت الأسبوع الماضي |
Birkaç ay önce işi bıraktı, sonradan ortadan kayboldu. | Open Subtitles | متى آخر مرّة رأيتيها؟ قدّ تركت العمل مُنذ بضعة أشهر، و من ثمّ توارت عن الأنظار. |
Dört yıl önce işi bıraktı. | Open Subtitles | تَركتْ قبل حوالي أربع سَنَواتِ. |
İş yapma yöntemleri hoşuna gitmediği için işi bıraktı. | Open Subtitles | تركت عملها لأنها لم تحب طريقتهم لإدارة العمل |
Bu civarda bulunan iki CIA ajanı az önce işi bıraktı. | Open Subtitles | العملاء الوحيدين للوكالة على بعد 100ميل استقالوا للتو |
- İşi bıraktı. - Bıraktı mı? Neden? | Open Subtitles | لقد أستقالت ، لماذا ؟ |
Dinle. Yargıç kasabayı terk etti, Harvey işi bıraktı ve ben yardımcı bulamıyorum. | Open Subtitles | القاضى غادر البلدة , و"هارفـى" أستقال وأواجه متاعب فى الحصول على مساعدين |
- Evet. Onu o günden sonra görmedim. İşi bıraktı, o duvarları çektirdi. | Open Subtitles | لم أره منذ ذلك اليوم ترك العمل ووضع هذه الأسوار |