| Neden onlara sayfaları göstermek dururken işle ilgili bunca soru soruyordum? | TED | لماذا أسأل أسئلة متعلقة عن العمل بدل أن أعرض عليهم صفحات؟ |
| İş demişken, sana işle ilgili bir şey sorabilir miyim? | Open Subtitles | حسناً، بالحديث عن العمل هل يمكنني أن أسألك شيئاً عنه؟ |
| Selam Reid, ben Derek. Sana işle ilgili bir şey soracağım. | Open Subtitles | مرحبا ريد,انا ديريك,اسمع لدي سؤال بخصوص العمل لأجلك |
| Bilmem, gitsem iyi olabilir, değil mi? Ne de olsa işle ilgili bir şey. | Open Subtitles | لا أعلم ربما ينبغي علي لأنه شئ يتعلق بالعمل |
| Evet, işle ilgili, General Dynamics'te yaptıklarımızla ilgili şeyler işte bunların üstüne bir de para veriyor. | Open Subtitles | نعم اشياء حول العمل اشياء نفعلها في جنرال دايناميك وهو يدفع لي مقابل ذلك |
| Bak, işle ilgili başka birşey için bana ihtiyacın var mı? | Open Subtitles | أسمع , هل تحتاجني لأي شيء آخر متعلق بالعمل ؟ |
| İşle ilgili, yemin ederim ve biz de gitmek için hazırlanıyorduk yani sonra konuşalım, tamam mı? | Open Subtitles | إنه العمل أقسم لكِ ونحن كنا سننصرف سأحادثكِ لاحقاً |
| İşle ilgili değil, kişisel bir cinayet olduğu önsezini takip ettim. | Open Subtitles | تتبعت حدسك بأن جريمة القتل كانت شخصية، وليست متعلقة بالعمل |
| Babam kesinlikle hapishanedeyken işle ilgili konuşamaz. Pardon. | Open Subtitles | أبي، لن يتحدث عن العمل في السجن، بأي حال من الأحوال |
| Bulacağı son an değildi... bu gece işle ilgili konuşmanı istemiyorum. | Open Subtitles | تضع حداً .. أفضّل ألا تتحدث عن العمل الليلة |
| Annem, yaptığın işle ilgili iyi bir şeyler söylemem gerektiğini söyledi fakat, hiçbir şey bulamadım. | Open Subtitles | حسنًا , أمي قالت أنه يجب علي أن أقول شيء لطيف عن العمل الذي تقوم به ولكن لم استطع أن أفكر في شيء |
| İşle ilgili olmalıyım bu aptal dramalarla değil. | Open Subtitles | يجب أن يكون عن العمل فقط وليس عن تلك الدراما الغبيه |
| Şu bahsettiğiniz işle ilgili aradım. | Open Subtitles | كنتُ أتصل بخصوص العمل الذي كنتَ تتحدث عنه. |
| İşle ilgili şaka yapmam. | Open Subtitles | أنا لا أمزح بخصوص العمل |
| Ya da işle ilgili bir şey işte, dediğim gibi dinlemiyordum. | Open Subtitles | او شيئاً ما يتعلق بالعمل.مرة آخرى.لم اكن مصغياً بجد |
| Peki tamam, Dawson izinde olsa bile, annesi onun işle ilgili bir şeyle ilgilendiğine ikna olmuş durumda. | Open Subtitles | حسنا,على الرغم من أن داوسون كان فى اجازه والدته كانت مقتنعه أنه مرتبط بئ يتعلق بالعمل |
| Gördüğün önemsizdi. İşle ilgili küçük bir pürüz. | Open Subtitles | ما حدث لاشىء , مجرد جدال حول العمل |
| Eğer işle ilgili geldiysen, burasının hangi bölüm olduğunu biliyor olmalısın. | Open Subtitles | إذا كان الأمر متعلق بالعمل فواضح أنّكَ ستعرف هذا القسم |
| İşle ilgili. Beni de bekliyorlar. Rusları eğlendireceğiz. | Open Subtitles | إنه العمل كما توقعت سنستقبل الروس |
| - Buraya işle ilgili bir sorun olduğu için geldim. | Open Subtitles | انا هنا بسبب قضيّة متعلقة بالعمل |
| Bana işle ilgili daha fazla şey anlatırsanız Bay... | Open Subtitles | ربما يجب أن تخبرني المزيد عن الوظيفة يا سيد... |
| İşteyken, işle ilgili konulara odaklanmamız gerekiyor. | Open Subtitles | عندما نكون بالعمل، علينا التركيز بأفكارنا تجاه العمل |
| İşle ilgili mi konuşmak istiyorsun? | Open Subtitles | هل تريدين التحدث بشأن العمل ؟ أي نوع من العمل تقومين به ؟ |
| İşle ilgili Ben'le buluşacağını sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت انك ستقابل بين بشأن الوظيفة |
| Ve bundan böyle konuşmamız gerekirse bu sadece işle ilgili şeyler olacak. | Open Subtitles | و عندما نتحدث عن الأمور هنا يجب فقط أن نناقش الأمور المتعلقة بالعمل |
| Sadece yaptığımız işle ilgili bir sorunumuz var. | Open Subtitles | ليس لدينا، لكن لدينا مشكلة مع العمل الذي فعلناه. |
| Tamam, affedersin. İşle ilgili bir şey çıktı. | Open Subtitles | أجل، آسفة ولكن طرأ أمرٌ ما في العمل |
| Şef, size işle ilgili olmayan bir soru sorabilir miyim? | Open Subtitles | أيها الرئيس هل يمكنني سؤالك شي ليس له علاقة بالعمل |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 