Bu da Erica Flynn'in cinayetin işlendiği sırada iş yerinde olduğu anlamına gelir. | Open Subtitles | وهو ما يعني أنّ (إيريكا فلين) كانت في مكتبها في وقت ارتكاب الجريمة |
Cinayet işlendiği sırada New York'daymış. | Open Subtitles | كان في نيويورك وقت ارتكاب الجريمة |
Cinayet işlendiği sırada neredeydiniz, Miss Estravados? | Open Subtitles | أين كنت وقت ارتكاب الجريمه يا انسه (ايسترافادوس)؟ |
Cinayet işlendiği sırada nerede olduğunu gördüm. | Open Subtitles | رأيت أين كان وقت وقوع جريمة القتل |
- David Trent cinayet işlendiği sırada yaklaşık 200 kişilik bir kalabalığa konuşma yapıyordu. | Open Subtitles | لقد كان (دافيد ترنت) يلقي خطبة.. أمام أعين 200 شخص في وقت وقوع الجريمة. |
Katilimiz bu videoyu cinayet işlendiği sırada şehrin öteki tarafında olduğuna mazeret olsun kullandı. | Open Subtitles | استخدمته القاتلة كعذر غياب لجعل الأمر يبدو وكأنّها في وسط الجانب الآخر من المدينة عندما وقعت الجريمة. |
Suç işlendiği sırada otel odasındaydın, değil mi? | Open Subtitles | كنتَ في غرفة الفندق عندما وقعت الجريمة، أليس كذلك؟ |