| Her zaman işler kötüye gittiğinde konuyu değiştirmenin en iyi fikir olduğunu düşünmüşümdür. | Open Subtitles | لطالما إعتقدت بأنه عندما تسوء الأمور أفضل حل هو تغيير الموضوع |
| İşler kötüye gittiğinde, biraz dağıtmak gerekir. | Open Subtitles | عندما تسوء الأمور, فتذهب للتسكع في الحانات |
| İşler kötüye gittiğinde bana destek olacağını biliyordum. | Open Subtitles | عندما تسوء الأمور أعلم بأنك ستحصل على دعمي |
| İşler kötüye gittiğinde hemen harekete geçmek lazım. | Open Subtitles | عليك التصرّف بسرعة عندما تسوء الأمور |
| Mark, işler kötüye gittiğinde bir kaçış planım olduğunu bilir. | Open Subtitles | مارك) يعلم أنه عندما تسوء الأمور) أحب دائماً أن أحضر خطة للهروب |