ويكيبيديا

    "işsizlik" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • البطالة
        
    • بطالة
        
    • عاطل
        
    • البطاله
        
    • العاطلين عن العمل
        
    • والبطالة
        
    • قمتِ بترك
        
    • متعرضاً
        
    • البطالةِ
        
    • وأن أتقدم
        
    • معونات
        
    • هناك تعطيل أو
        
    • العاطلون
        
    • أتقدم بمذكرة
        
    • العطالة
        
    bu işsizlik olayı harika çünkü gerçekten büyük planlar yaptık. Open Subtitles والتوظيف البطالة هذا رائع جداً بسبب اننا صنعنا خطط كبيرة
    Piyasalardaki durguluktan dolayı pek çok şehirde işsizlik kanser gibi yayılıyor. Open Subtitles ..بسبب الأزمة.. فإن البطالة تنتشر مثل السرطان .فى كثير من الدول
    Pine Ridge Rezervasyonu'nda işsizlik yüzde 85 ve 90 arasında dalgalanıyor. TED البطالة في محمية "باين ريدج" الهندية تتراوح بين 85 و90 بالمئة.
    Hâlâ kişi başına düşen gelirin en az, işsizlik ve hapsedilme oranlarının en yüksek olduğu, posta kodu olmaktan kaynaklanan bir acı var. Twitter, Airbnb ve Uber gibi teknoloji devlerinin evi olan yerde. TED هنالك ألم من الحقيقة أن هذا الرمز البريدي لا يزال لديه واحد من أدنى دخل للفرد، وأعلى معدل من البطالة وأعلى معدل من الاعتقالات في مدينة تحوي عمالقة التكنولوجيا مثل تويتر، ايربنب وأوبر بالديار.
    Göreceğiniz üzere her ne zaman "fantazi/hayal" yükselme gösterse "işsizlik" de aynı şekilde yükselme gösteriyor. TED وسوف ترون انه في كل مرة الخيال والتخيل يرتفع خرائط لارتفاع حاد في معدلات البطالة.
    Küresel ekonomi korku ve belirsizliğe tutulunca Amerika'da yüzde 30 oranında işsizlik olduğunu hayal edin. TED تخيلوا نسبة 30 في المئة من البطالة في أمريكا والإقتصاد العالمي تحت سيطرة الخوف والشكوك.
    Böylece bir yığın veriyi analiz ettikten sonra keşfettiğimiz şey şuydu; işsizlik ve sefalet 2011 Arap ayaklanmalarının tek sebebi değildi. TED إذن بعد تحليل أكوام من البيانات، ما اكتشفناه كان هذا: البطالة والفقر لوحدهما لم يؤديا للانتفاضات العربية في 2011.
    Ülke daha zenginleşirken, işsizlik yükseldi ve insanların konaklama ve eğitim gibi meseleler hakkındaki tatminleri düştü. TED بينما تصبح الدولة أفضل ماديا، ارتفعت في الحقيقة البطالة وتراجع بسرعة رضاء الناس عن أشياء مثل الإسكان والتعليم.
    Tüm bunlardan çıkarabileceğiniz korkutucu sonuç ise, yapısal işsizlik için kaygı duymaktır. TED نتيجة واحدة مخيفة يمكنكم استخلاصها من هذا كله هي القلق من البطالة الهيكلية.
    Gençler, sıklıkla en yüksek işsizlik oranlarından muzdarip olanlardır. TED فالشبان في العادة هم من يعانون من أكثر معدّلات البطالة ارتفاعا.
    İşsizlik zaten yüksek ve her zaman yeniliğin meslekleri öldüreceğine dair bir korku var. TED البطالة مرتفعة بالفعل، وهناك دائما خوف أن الابتكار سوف يدمر فرص العمل.
    Damlama fikrine sahip düşünürler haklılarsa, o zaman Washington eyaleti büyük bir işsizlik barındırmalı. TED إذا كان الناصحون بالنظام التدريجي محقين، إذًا فعلى ولاية واشنطن مواجهة البطالة الرهيبة
    Bu birçok önemli faktörden biri sadece. Eğer gençlik, işsizlik, eğitimsizlik ve erkek kimliği ile birleşirse -- esas mevzu da bu -- ortaya ölümcül sorunlar çıkıyor. TED هذا عامل واحد ضمن مجموعة، لكن الشباب مع البطالة مع نقص التعليم، بالإضافة لأهم نقطة وهي الذكور، هو اقتراح مميت.
    Size işsizlik hakkında üçüncü ve son hikâyemi anlatmak istiyorum. TED لذا أريد أن أخبركم قصتي الثالثة والأخيرة، والتي تتمحور حول البطالة.
    Şimdilerde erkek işsizlik oranı bayan işsizlik oranından yüksek. TED في الوقت الحاضر، يعد معدل البطالة عند الذكور أعلى من معدلها عند الإناث.
    Berlin'in tamamında işçiler, işsizlik ve zorluklarla karşılaştı. Open Subtitles عاني العمال عبر سائر برلين من البطالة وضائقة العيش
    World of Warcraft'ta işsizlik yok. Ellerinizi ovuşturup oturmak yok. Her zaman yapılması gereken spesifik ve önemli bir şey var. TED ولا توجد بطالة في ورلد أوف ووركرافت. لا يوجد من يجلس هنا وهناك يفرك أصابعه مللاً. هناك دوما أمر محدد ومهم.
    Sizleri daha önce bulunduğunuz yere geri göndermemi mi , yani Greenland' daki işsizlik günlerinize geri dönmek mi istiyorsunuz? Open Subtitles ميئوس منك أتريد منى أن أعيدك حيثما كنت عاطل فى جرينلاند
    Hiç şüphe yok ki, işsizlik oranının yükselmesi ve sosyal adaletsizlik, diktatörlüklerin oluşmasına etken ederler. Open Subtitles ممتاز,ارتفاع معدل البطاله والظلم الاجتماعي بالتأكيد ذلك لصالح الدكتاتوريه
    İşsizlik kurumu bunu gönderdi. Adresten bahsediyor. Open Subtitles وكالة العاطلين عن العمل , أرسلت هذا و قد وضعت العنوان
    Tabloda kırmızı nokta ile ifade edilen "işsizlik" Çalışma Bakanlığı istatistiklerini gösteriyor. TED النقطة الحمراء هنا تمثل والبطالة وهو مكتب بسيط للإحصاء تابع لوزارة العمل.
    O zaman, Bayan Lopez mahkemeye ülkeden çıkacağınızı söylemenize rağmen neden işsizlik maaşına başvurduğunuzu açıklar mısınız? Open Subtitles إذن يا آنسة (لوبيز) أيمكنك أن توضّحين للمحمة لما قمتِ بترك عملك بقولك أنكِ سترحلين عن هذه الدولة للأبد؟
    Başkan Mandela Pretoria'ya ulaştığında işsizlik,teknoloji ve suç konularıyla uğraşıcak Open Subtitles حيث يتخذ الرئيس (مانديلا) مقراً له في (بيرتوريا) متعرضاً لقضايا تتناول الركود الإقتصادي والبطالة وإرتفاع معدل الجريمة
    Enflasyon yüksek, işsizlik yüksek, göçmenler sevilmiyor. Open Subtitles مستوى التضّخمِ عالي، مستوى البطالةِ عالي، والمهاجرون مكروهون
    Bana çocukları karakola götürüp işsizlik parası istememi söyledi. Open Subtitles أتعرف بم أخبرني؟ أخبرني بأن أذهب لمركز الشرطة وأن أتقدم بمذكرة
    İşsizlik sigortası ödeyeceğimize insanların çalışması daha iyi. Open Subtitles من الأفضل للناس أن يعملوا على أن يتلقوا معونات من الحكومة
    İşsizlik olsun, hırsızlık olsun, sen niye rahatsız olasın ki? Open Subtitles سواء كان هناك تعطيل أو سرقة.. لماذا يجب أن تزعج نفسك؟"
    İşsizlik artık sadece felsefe dallarının konusu değil. Open Subtitles مهنة العاطلون لم تعد مخصصة فقط للفلسفيون
    İşsizlik, berbat işler... Çalışmak zorunda kaldığım işler... Open Subtitles العطالة, فرص لأعمال رديئة الاعمال التي يجب ان اقوم بها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد