ويكيبيديا

    "işte o zaman" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • عندها
        
    • حينها
        
    • ذلك عندما
        
    • وذلك عندما
        
    • وحينها
        
    • في ذلك الوقت
        
    • وهذا عندما
        
    • في تلك اللحظة
        
    • وهذا هو عندما
        
    • حينئذ
        
    • ذلك حينما
        
    • وعندها
        
    • هذا عندما
        
    • وبذلك الوقت
        
    • وذلك حينما
        
    Kendi fırsatını yaratmaya çalışacaktır. İşte o zaman kendini ele verecektir. Open Subtitles سوف يحاول خلق الفرصة المناسبة و عندها سيفضح السيد العجول نفسه
    Eğer benim gama ışınlarının Koloni Çöküş Sendromu'na potansiyel bir çözüm olduğu hakkındaki teorilerimi yayınlarsanız, işte o zaman belki size kulak verebilirim. Open Subtitles افترض أنك إن على وشك نشر نظرياتي على أشعة غاما كحل محتمل ،إلى مكتب رئيس الأمن عندها يمكن أن اكون قادراً على سماعك
    İşte o zaman listemdeki 145 numarayı yapmam gerektiğini anladım. Open Subtitles أدركت حينها أنني مضطر الى انجاز رقم 145 على قائمتي
    Ama işte o zaman kasaba halkı kanunu kendi ellerine aldı. Open Subtitles لكن حينها هذا ما دفع أهل البلدة ليتولوا أمر القانون بأيديهم
    Maria işte o zaman benim bir avukatım var dedi. Open Subtitles ذلك عندما قالت حسناً أنا متأكدة جداً أنني لدي محامي
    İşte o zaman diğer kızları; kız kardeşim gibi çocuğu olan, okula gitmiş ama okumayı ve yazmayı unutmuş olan kızları aradım. TED كان ذلك عندما كلمت فتيات أخريات مثل أختي ممن لديهن أطفال كنّ في الصف لكنهن نسين القراءة والكتابة
    İşte o zaman bu aletlerin potansiyeli gerçeğe dönüşür. TED وذلك عندما يمكنُ أن تصبح إمكانات هذه الأدوات حقيقة واقعة.
    İşte o zaman karmanın beni adliyeye göndererek cezalandırmadığını farkettim. Open Subtitles وحينها أدركت أن القدر لم يكن يعاقبني باعطائي تلك الغرامات
    ve Indian Peaks'i ekleyelim. İşte o zaman ne kadar büyük bir kayadan TED والقمم الهندية. عندها تتكون عندكم فكرة حول
    Eğer belirtiyi dikkate alıyor, daha büyük eğilimi görmezden geliyorsak işte o zaman başa çıkmamız gereken daha büyük problemlerimiz var demektir. TED وإذا عالجنا الأعراض متجاهلين الاتجاهات الأكبر، عندها نكون حصلنا على مشاكل أكبر علينا حلهّا.
    İşte o zaman gerçekten kıyamet koptu. TED وكانت تلك النقطة التي تحول عندها كل شيء فجأة.
    Öyle başıboş bir hayvan değil bir kurt olduğum zaman işte o zaman sana havlayacağım. Open Subtitles عندما أصبح ذئبا لا كلبا شاردا عندها سأنبح بأعلى صوتي.
    İşte o zaman Ivan'ın benzersiz bir görsel zekaya sahip olduğunu fark ettim ve bu benim takip edeceğim yol olacaktı. TED حينها أدركت أن لدى ايفان ذاكرة بصرية قوية، وأن هذا سيكون سبيلي للوصول إليه.
    Fakat büyüdüklerinde, evlenmeyi düşünmeye başlamaları gereken çağ geldiğinde, işte o zaman kendi kültürlerini biraz daha fark edeceklerini sandık. TED لكن عندما كبروا، عندما حان الوقت لكي يبدأوا بالتفكير في الزواج. حينها توقعنا منهم أن يدركوا، أكثر ، ثقافتهم.
    İşte o zaman karikatürlerin ne kadar güçlü olduğunu anladım. Sanat sorumluluk yüklüyor. TED حينها أدركت، كم أن الرسومات الكارتونية مؤثرة للغاية، الفن يأتي مع المسؤوليات.
    Her şeyin bittiğini sandık, işte o zaman kurtarma timini duyduğumuz zamandı. Open Subtitles واكتشفنا أن كل شيء انتهى وكان ذلك عندما سمعنا فريق الإنقاذ
    Her şeyin bittiğini sandık, işte o zaman kurtarma timini duyduğumuz zamandı. Open Subtitles واكتشفنا أن كل شيء انتهى وكان ذلك عندما سمعنا فريق الإنقاذ
    İşte o zaman resmi çekilir Bay Quincampoix! Open Subtitles ذلك عندما يمسك بماكينة التصوير سيد كومبو
    İşte o zaman anladım ki, öyleyse kız hayran haykırışları bir süper güç gibiydi. TED وذلك عندما أدركت أن صراخ المعجبة ليس إلا قوة عجيبة.
    Wichita Falls, Texas'ta almıştım, ve kadınlar hakkında bunları işte o zaman öğrendim. Open Subtitles في ويشتافال، تكساس وحينها علمت بهذه الأمور بشأن النّساء
    İşte o zaman gerçekten en iyi arkadaşım olduğunu anladım. Open Subtitles في ذلك الوقت عرفت اننا اصبحنا صديقتين حميمتين
    Böylece top fitilin sana kaçmak izin zaman veriyordu ama bu kez alarm erken çaldı işte o zaman Jenna seni gördü. Open Subtitles كان من المفترض ان يعطيك فتيل مدفعك وقتا لكي تهرب ولكن هذه المرة جهاز الانذار اشتغل مبكرا وهذا عندما شاهدتك جينا ابلبي
    İşte o zaman trajik bir hata yaptım sanırım. Open Subtitles أعتقد أن إرتكبت خطاً مأسويا في تلك اللحظة.
    İşte o zaman bazı şeyler deliye döndüm. Open Subtitles وهذا هو عندما تكون الأمور... حصلت مجنون.
    Dünyaya onların istismarını, açgözlülüğünü ve acımasızlığını gösterirsek işte o zaman sesimizi duyurup yanıt alabiliriz. Open Subtitles إذا أظهرنا للعالم إعتدائهم ووحشيتهم, وجشعهم حينئذ سيتم سماع أصواتنا والإستجابة لها
    İşte o zaman tamam dedim.. Bir şekilde, hikaye, buzun içinde.. Open Subtitles و ذلك حينما برغم ذلك، حسنا ، الحكاية هي في الجليد.
    İşte o zaman, mavi üniformalı kız Birleşmiş Milletler'le çocukları beslemek için köyüme gelmişti. TED وعندها أتت الفتاة ذات البدلة الزرقاء إلى قريتنا مع الأمم المتحدة لإطعام الأطفال.
    İşte o zaman aslında kim olduğumu... ve ne yapmam gerektiğini anladım. Open Subtitles هذا عندما عرفت من أنا فى الحقيقة و ما يجب على فعلة
    İşte o zaman ben bu resmi yayınlatacağım. Open Subtitles وبذلك الوقت سأنشُر هذهِ الصورة
    İşte o zaman bizi kehribarladın. Open Subtitles وذلك حينما حفظتنا في الكهرمان.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد