O saatte sinemada olduğunu iddia etti, ama filmin ve oynayanların isimlerini hatırlayamadı. | Open Subtitles | لقد ادعى أنه كان في السينما رغم أنه لا يتذكر أسماء الأفلام التي شاهدها أو الشخصيات التي مثلت فيها.. |
Stalin, ordusunun Varşova'nın dışında durup yeniden toparlanması gerektiğini iddia etti. | Open Subtitles | ادعى ستالين أن قواته كانت في حاجة للتوقف خارج وارسو لإعادة التجمع |
Kocanızın ismini bilmediğini iddia etti ve hattâ kitap kabındaki resmine bakmak bile istemedi. | Open Subtitles | إدعى بأنه لا يعرف أسم زوجك ولم ينظر حتى إلى صورته في الكتاب |
Bu gölün dibinde Tanrıyı gördüğünü iddia etti. | Open Subtitles | و حدثت له حادثة التنوير حيث زعم انه راى الله فى قاع هذه البحيرة |
Tug Babcock sağ olsun. Bir kısmının kendi arazisinde olduğunu iddia etti. | Open Subtitles | ادّعى أنّ جزءاً منه بُني على حدود مُمتلكاته. |
Galvani dokuları canlandıran hayati gücü bulduğunu iddia etti. | Open Subtitles | ادعي جالڤاني بأنه اكتشف الشيء الذي يجعل الحي حياً |
Greyson muhtemelen, varsayımlara göre... yapay zeka üretecek... bir algoritma üretebileceğini iddia etti. | Open Subtitles | "جرايسون" يدعي أنه طور لوغاريتم والتي من المحتمل تجعل الذكاء الصناعي يتحرك ذاتيًا |
Geçen gün gelip yürütmekte olduğumuz... bir ilaç deneyinin parçası olduğunu iddia etti. | Open Subtitles | لقد أتى منذ بضعة أيام يدّعي أنه مشترك في دراسة طبية نقوم بها |
Birkaç Çinli, Şubat ayında yeni yılı kutladıklarını iddia etti. | Open Subtitles | ادعى بعض الصينيين الاحتفال برأس السنة الجديدة في شباط |
Kahvaltıdan hapishanede uyandığı ana kadar bir şey hatırlamadığını iddia etti. | Open Subtitles | عندما تمت محاكمته ادعى انه لا يتذكر اى شىء منذ ان تناول فطوره حتى وقت اسيقاظه فى السجن مع كدمه خلف اذنه |
Almanlar, tavan aralarindan ve çatilardan, Belçikali sivil keskin nisancilarin kendilerine ates açtigini iddia etti. | Open Subtitles | ادعى الألمان أن قناصة من المدنيين البلجيكيين مؤيدين لفرنسا تطلق النار عليهم.. من نوافذ وأسطح المباني العالية. |
Daha sonra gırgırına söylediğini iddia etti ama ben ona inanmıyorum. | Open Subtitles | لقد ادعى فيما بعد أنه قال ما قاله في ذلك الوقت لمجرد المزاح لكني لا أصدقه |
Duruşma süresince bombacılardan biri CIA'in ileri derecede bilgisi olduğunu iddia etti. | Open Subtitles | أثناء المحاكمه ، إدعى واحد من منفذى التفجير أن السى.أى.إيه لديها معرفه مسبقه |
Öldüğü güne kadar cinayetleri işlemediğini iddia etti. | Open Subtitles | و إدعى أنه برئ من تلك الجرائم حتى يوم وفاتة |
İnsanların alt kişiliklerini görebildiğini iddia etti mi? | Open Subtitles | هل زعم انه يستطيع رؤية الشخصيات الباطنة للناس؟ |
Ancak o benim fantezi kurduğumu iddia etti ve ceza olarak beni yatağa bağladı. | Open Subtitles | . لكنّه زعم أنّني واهمة كنوعٍ من العقاب لأنّي كنت مقيّدة |
Kremlin Beria'nın Batı adına casusluk yaptığını iddia etti. | Open Subtitles | ادّعى الكرملين أنه يتجسس لحساب الغرب |
Kendisi ise içki içmediğini iddia etti, doğru mu? | Open Subtitles | في يده اليمني وهو ادعي انه لم يشرب الكحول تلك الليلة ،هل هذا صحيح؟ |
Greyson muhtemelen, varsayımlara göre yapay zeka üretecek bir algoritma üretebileceğini iddia etti. | Open Subtitles | "جرايسون" يدعي أنه طور لوغاريتم والتي من المحتمل تجعل الذكاء الصناعي يتحرك ذاتيًا |
Hatta çarşamba gecesi O'brien'e gidiyoruz. Şehrin en iyi domuzlu patatesinin orada yapıldığını iddia etti. | Open Subtitles | والذي يدّعي أن لديه أفضل بطاطة لحم خنزير في البلدة |
Dediğim gibi, eski karım boşanmanın da sahte olduğunu iddia etti. | Open Subtitles | فكما قلت ، ادعت زوجتى السابقة أن الطلاق كان احتيالاً أيضاً |
Lydia Davis saldırıdan önce Victoria'nın Emily'ye kızgın olduğunu iddia etti. | Open Subtitles | ليديا ديفيس" إدعت أن "فيكتوريا" كانت مُستاءة من "إيملي" تماماً قبل الواقع" |
Bir gece Londra'da kitap tanıtımındayken onu aradım,... ve beni tanımadığını iddia etti. | Open Subtitles | وبعد ذلك إتّصلتُ بالبيت ليلَ واحد الذي أنا على تَجوّلتُ كتابُ فيه في لندن، وهو إدّعى أَنْ لا يَعْرفَ مَنْ أنا كُنْتُ. |
Şekerli su olduğunu iddia etti ama kalanını test için labaratuvara yolladık. | Open Subtitles | يزعم أنّه مجرّد ماء وسكر لكنّنا أرسلنا الباقي إلى المعمل لنحلّله |
Bizi koruyacaklarını ve aydınlanmaya giden yolu göstereceklerini iddia etti. | Open Subtitles | وادعى بأنهم سيحموننا.. وسيرشدوننا إلى التنوير |
Kazadan sonra olanları hiçbir şekilde hatırlamadığını iddia etti. | Open Subtitles | ويدعي انه لايتذكر اي شيء عن الحادث الذي حدث بعد ذلك |
Bir hafta kadar önce Cody'nin, kedisini çaldığını iddia etti. | Open Subtitles | قبل ... حوالي أسبوع , قامت قامت بالإدعاء بأن ّ (كودي) قام بسرقة قطتها |
Kendi yaptığını iddia etti, çünkü Marlon'u seviyordu. | Open Subtitles | لقد ادّعت أنها من فعلها لأنها أحبّت مارلون |