ويكيبيديا

    "iddia etti" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ادعى
        
    • إدعى
        
    • زعم
        
    • ادّعى
        
    • ادعي
        
    • يدعي أنه
        
    • يدّعي
        
    • ادعت
        
    • إدعت
        
    • إدّعى
        
    • يزعم
        
    • وادعى
        
    • ويدعي
        
    • قامت بالإدعاء بأن
        
    • ادّعت
        
    O saatte sinemada olduğunu iddia etti, ama filmin ve oynayanların isimlerini hatırlayamadı. Open Subtitles لقد ادعى أنه كان في السينما رغم أنه لا يتذكر أسماء الأفلام التي شاهدها أو الشخصيات التي مثلت فيها..
    Stalin, ordusunun Varşova'nın dışında durup yeniden toparlanması gerektiğini iddia etti. Open Subtitles ادعى ستالين أن قواته كانت في حاجة للتوقف خارج وارسو لإعادة التجمع
    Kocanızın ismini bilmediğini iddia etti ve hattâ kitap kabındaki resmine bakmak bile istemedi. Open Subtitles إدعى بأنه لا يعرف أسم زوجك ولم ينظر حتى إلى صورته في الكتاب
    Bu gölün dibinde Tanrıyı gördüğünü iddia etti. Open Subtitles و حدثت له حادثة التنوير حيث زعم انه راى الله فى قاع هذه البحيرة
    Tug Babcock sağ olsun. Bir kısmının kendi arazisinde olduğunu iddia etti. Open Subtitles ادّعى أنّ جزءاً منه بُني على حدود مُمتلكاته.
    Galvani dokuları canlandıran hayati gücü bulduğunu iddia etti. Open Subtitles ادعي جالڤاني بأنه اكتشف الشيء الذي يجعل الحي حياً
    Greyson muhtemelen, varsayımlara göre... yapay zeka üretecek... bir algoritma üretebileceğini iddia etti. Open Subtitles "جرايسون" يدعي أنه طور لوغاريتم والتي من المحتمل تجعل الذكاء الصناعي يتحرك ذاتيًا
    Geçen gün gelip yürütmekte olduğumuz... bir ilaç deneyinin parçası olduğunu iddia etti. Open Subtitles لقد أتى منذ بضعة أيام يدّعي أنه مشترك في دراسة طبية نقوم بها
    Birkaç Çinli, Şubat ayında yeni yılı kutladıklarını iddia etti. Open Subtitles ادعى بعض الصينيين الاحتفال برأس السنة الجديدة في شباط
    Kahvaltıdan hapishanede uyandığı ana kadar bir şey hatırlamadığını iddia etti. Open Subtitles عندما تمت محاكمته ادعى انه لا يتذكر اى شىء منذ ان تناول فطوره حتى وقت اسيقاظه فى السجن مع كدمه خلف اذنه
    Almanlar, tavan aralarindan ve çatilardan, Belçikali sivil keskin nisancilarin kendilerine ates açtigini iddia etti. Open Subtitles ادعى الألمان أن قناصة من المدنيين البلجيكيين مؤيدين لفرنسا تطلق النار عليهم.. من نوافذ وأسطح المباني العالية.
    Daha sonra gırgırına söylediğini iddia etti ama ben ona inanmıyorum. Open Subtitles لقد ادعى فيما بعد أنه قال ما قاله في ذلك الوقت لمجرد المزاح لكني لا أصدقه
    Duruşma süresince bombacılardan biri CIA'in ileri derecede bilgisi olduğunu iddia etti. Open Subtitles أثناء المحاكمه ، إدعى واحد من منفذى التفجير أن السى.أى.إيه لديها معرفه مسبقه
    Öldüğü güne kadar cinayetleri işlemediğini iddia etti. Open Subtitles و إدعى أنه برئ من تلك الجرائم حتى يوم وفاتة
    İnsanların alt kişiliklerini görebildiğini iddia etti mi? Open Subtitles هل زعم انه يستطيع رؤية الشخصيات الباطنة للناس؟
    Ancak o benim fantezi kurduğumu iddia etti ve ceza olarak beni yatağa bağladı. Open Subtitles . لكنّه زعم أنّني واهمة كنوعٍ من العقاب لأنّي كنت مقيّدة
    Kremlin Beria'nın Batı adına casusluk yaptığını iddia etti. Open Subtitles ادّعى الكرملين أنه يتجسس لحساب الغرب
    Kendisi ise içki içmediğini iddia etti, doğru mu? Open Subtitles في يده اليمني وهو ادعي انه لم يشرب الكحول تلك الليلة ،هل هذا صحيح؟
    Greyson muhtemelen, varsayımlara göre yapay zeka üretecek bir algoritma üretebileceğini iddia etti. Open Subtitles "جرايسون" يدعي أنه طور لوغاريتم والتي من المحتمل تجعل الذكاء الصناعي يتحرك ذاتيًا
    Hatta çarşamba gecesi O'brien'e gidiyoruz. Şehrin en iyi domuzlu patatesinin orada yapıldığını iddia etti. Open Subtitles والذي يدّعي أن لديه أفضل بطاطة لحم خنزير في البلدة
    Dediğim gibi, eski karım boşanmanın da sahte olduğunu iddia etti. Open Subtitles فكما قلت ، ادعت زوجتى السابقة أن الطلاق كان احتيالاً أيضاً
    Lydia Davis saldırıdan önce Victoria'nın Emily'ye kızgın olduğunu iddia etti. Open Subtitles ليديا ديفيس" إدعت أن "فيكتوريا" كانت مُستاءة من "إيملي" تماماً قبل الواقع"
    Bir gece Londra'da kitap tanıtımındayken onu aradım,... ve beni tanımadığını iddia etti. Open Subtitles وبعد ذلك إتّصلتُ بالبيت ليلَ واحد الذي أنا على تَجوّلتُ كتابُ فيه في لندن، وهو إدّعى أَنْ لا يَعْرفَ مَنْ أنا كُنْتُ.
    Şekerli su olduğunu iddia etti ama kalanını test için labaratuvara yolladık. Open Subtitles يزعم أنّه مجرّد ماء وسكر لكنّنا أرسلنا الباقي إلى المعمل لنحلّله
    Bizi koruyacaklarını ve aydınlanmaya giden yolu göstereceklerini iddia etti. Open Subtitles وادعى بأنهم سيحموننا.. وسيرشدوننا إلى التنوير
    Kazadan sonra olanları hiçbir şekilde hatırlamadığını iddia etti. Open Subtitles ويدعي انه لايتذكر اي شيء عن الحادث الذي حدث بعد ذلك
    Bir hafta kadar önce Cody'nin, kedisini çaldığını iddia etti. Open Subtitles قبل ... حوالي أسبوع , قامت قامت بالإدعاء بأن ّ (كودي) قام بسرقة قطتها
    Kendi yaptığını iddia etti, çünkü Marlon'u seviyordu. Open Subtitles لقد ادّعت أنها من فعلها لأنها أحبّت مارلون

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد