- Gidip bu iddialarla yüzleşmelisin. | Open Subtitles | - أنا أسف, بو. يجب عليك أن تعود وتواجه هذه الاتهامات. |
Bay Khan şiddetle masum olduğunu savunuyor ve ismi aklanana dek tüm iddialarla mücadele etmeye de kararlı. | Open Subtitles | السيد (خان) يحافظ بقوة على براءته وعازم على محاربة هذه الاتهامات حتى يبرّأ |
- Şimdiki iddialarla sınırlı kalın Bay Bull. | Open Subtitles | - دعك في الاتهامات الحاليه يا سيد بول |
Herkesin iddialarla ilgili yorum yapma şansı olacak. | Open Subtitles | ستسنح للجميع الفرصة في التعليق على هذهِ الادعاءات |
İfadesindeki bu iddialarla dalga geçmedin mi? | Open Subtitles | وأنت لم تسخر قط من هذه الادعاءات التي وردت في إفادتها؟ |
Oğlunuz, iddialarla ilişkisi olan herkes yeni ithamlar halinde suçlanabilirler. | Open Subtitles | ابنك، أيّ شخص آخر مرتبط بتلك الادعاءات سيقع توجيه تهم إليهم بوجود أمور إضافيّة أو جديدة... |
Darwin, söyledikleri ile dinin gerçekleri arasındaki ilişkiden endişe etti, fakat devam edebildi, konusu hakkında dini iddialarla ilişkisinin ne olduğunu söylemeden kitaplar yazabildi. Ve bunun hakkında konuşan jeologlar da gittikçe artıyordu. | TED | قلق داروين حول العلاقة بين ما قاله و الحقائق الدينية، لكن أمكنه المضي قدما و كتابة المؤلفات حول موضوعه دون الحاجة إلى توضيح العلاقة تجاه الادعاءات الدينية، اذ تمكن للجيولوجيين أيضا التحدث وبشكل متزايد |