Babamın iddiasına göre. İskoçya'dan getirtti. | Open Subtitles | أبي يدعي إنه شحن احجاره بحرا من اسكتلنده |
İddiasına göre, kaçıranlar tanınmasın diye onun görünüşünü değiştirmişler. | Open Subtitles | يدعي ان خاطفيه غيروا مظهره ليجعلوه غير معروف |
İddiasına göre kız eve saat 1'de gelmiş ve adam da evden hiç çıkmamış. | Open Subtitles | يدّعي أنّها عادت للبيت في الـ 01: 00، وأنّه لم يغادر الشقة مرّة أخرى |
Bu, Bay DeMarco'nun iddiasına göre, Doktor'un en büyük sırrının konumu. | Open Subtitles | ،هذا، حسب ما يدّعي ديماركو موقع أكبر أسرار الدكتور |
Sarah'nın iddiasına göre ise çocuk babası Andy gibi... beyaz ve kıllı olacak. | Open Subtitles | و ساره تدّعي أن هذا الطفل سيخرُج أبيضاً و كثيف الشعر مِثلَ والدهِ آندي |
Bu dosyanın iddiasına göre, | Open Subtitles | هذه الوثيقة تدّعي أنّه: "{\fnsegoe UI semibold\fs25}{\pos(110,200)\fs25}تشرين الأوّل 2011 "(1) |
- 10 papele iddiasına varım ki tokatlayacak. - Bence hayır. | Open Subtitles | اراهنك بعشرة دولارات بأنها ستصفعة على وجهة حسنا انت قيد الرهان |
Devrelerinin yemeğine iddiasına girebilirsin demek oluyor. | Open Subtitles | إذا لا مشكلة لديك في الرهان على عشاء شركائك بناء على إجابتك ؟ |
Görgü şahitlerinin iddiasına göre köprü ani bir patlamayla çöktü. | Open Subtitles | يدعي شهود العيان إن الجسر إنهار بسبب الإنفجار المفاجئ |
İddiasına göre, dışarı bakınırken öğlen yemeği arasındaymış ve çatıdan kaçan birini görmüş. | Open Subtitles | يدعي انه كان في استراحة الغداء عندما لمح شيئاً من النافذة ورأى شخصاً يهرب من السطح |
Sosyal Birlik Partisi'nin iddiasına göre onların taşındığını biliyormuşsunuz. | Open Subtitles | الحزب يدعي انك على علم بانتقاله؟ |
O bir yabancı, iddiasına göre Hristiyan bir misyoner. | Open Subtitles | إنه غريب، مسيحي، تبشيري كما يدعي. |
Serpico'nun iddiasına göre... | Open Subtitles | سيربيكو يدعي أن |
Bayanlar ve baylar... Andy'nin iddiasına göre... | Open Subtitles | سيداتي و سادتي، يدّعي آندي |
Bazı kod yazıcıların iddiasına göre, Chumhum ile diğer teknoloji şirketleri arasında maaşları sınırlandırmak ve çalışanları avlamayı durdurma konusunda anlaşma varmış. | Open Subtitles | -صحيح يدّعي أحد المبرمجين أن هناك مؤامرة بين (تشامهم) وبعض شركات البرمجة الأخرى |
Finn McQueen'in iddiasına göre benim vekilime telefon eder Ve ona kardeşi Ben'in şehri .. | Open Subtitles | (فين ماكوين) يدّعي أنّه إتّصل بهاتف موكلي وأخبره أنّ أخاه (بين) يُغادر المدينة مع (جين)، |
Lockhart/Gardner'in iddiasına göre, Alicia Florrick, ...Kızılderili meclisine verilen rüşvet esnasında yöneticiymiş. | Open Subtitles | (لوكهارت/جاردنر) تدّعي انّ (أليشيا فلوريك) كانت مشرفة في وقت هذه الرشوة للمجلس الهندي |
İddiasına... | Open Subtitles | إنه يحب الرهان |
Var mısın iddiasına! | Open Subtitles | لكم الرهان! |