Bu bir şey ifade etmez. Bir anlaşma yaptığımızı söyledin ve beni düdükledin. | Open Subtitles | هذا لا يعني شيئا انت قلت بأن كان لدينا اتفاق وانت خدعتني |
Fakat para, sevdiklerinle paylaşmıyorsan bir anlam ifade etmez. | Open Subtitles | لكن المال لا يعني شيا بدون أحباء تشاركهم معك |
Bak, eğer hayvan gibi avlanırsak bu cevaplar hiçbir şey ifade etmez. | Open Subtitles | انظر ، هذه الاجابات لا يعني شيئا إذا نحن سأنفعل تكون ملاحقة مثل الحيوانات. |
Yahudi olduğunu mu düşünüyorsun? Strauss Yahudi ismi değil ki. Bir isim hiçbir şey ifade etmez. | Open Subtitles | الأسماء لا تعني شيئًا فأنت تناديني بلاكمي بدلاً من ماريا |
Böyle tehlikeler bu soytarılara bir şey ifade etmez. | Open Subtitles | هذه المشاكل لا تعني شيئا بالنسبة لهؤلاء المهرجين |
Eğer babanın adını bilmiyorsan, onun adının üzerine yemin etmek hiçbir şey ifade etmez. | Open Subtitles | القسم بإسمه لا يعنى أي شيء إذا لم تعرف من هو |
- Bu birşey ifade etmez. - Herşeyi ifade ediyor. | Open Subtitles | ــ هذا لا يعني شئ ــ هذا يعني كل شئ |
Sadece bir kaç şarkı söylemek hiç bişey ifade etmez başaracağın anlamına gelmez Belki de başarmaya ihtiyacı yoktur | Open Subtitles | فقط لأن باستطاعتك أن تغني عدة أغاني لا يعني شيئاً |
Hey... şutu sokamaman çok şey ifade etmez. | Open Subtitles | انه لا يعني شيئاً اذا لم تتمكن من تسديد الرمية |
Yakalandığı zaman herkes üzgündür. Üzgün olması bir şey ifade etmez. Doğru. | Open Subtitles | الكل يندم عندما يتم القبض عليهم وهذا لا يعني أي شيء |
Özür dilemek savaş durumlarında anlam ifade etmez | Open Subtitles | كونك نادماً ، لا يعني الكثير في حالات القتال |
- Bu hiçbir şey ifade etmez. Neden Kum Saati'ni araştırdığını da açıklamaz. | Open Subtitles | ذلك لا يعني أي شيء أو يفسر لماذا كان يبحث حول "الساعة الرملية". |
Bu, tek başına bir anlam ifade etmez, ama Roth'un silahını bulursanız... | Open Subtitles | الذي، في حد ذاته، قد لا يعني الكثير، ولكن اذا أمكنك استرجاع سلاح روث |
Bu bir şey ifade etmez! Eminim onlar için çalışan polisler de vardır. | Open Subtitles | هذا لا يعني أي شيء, لديهم رجال شرطة يعملون معهم, أنا واثق. |
Bir hayatın iyiliği için başka hayatları harcamak bir şey ifade etmez, benim için de, Teal'c için de. | Open Subtitles | ان الحياه فقط لغرض الحياه لا تعني شيئا لي أو لتيلك |
Onlar benim teorimi sallamaz, hiçbir bok ifade etmez onlara. | Open Subtitles | انهم لا يهتمون بنظريتي انها لا تعني لهم شيئا |
Önemi yok. İlk izlenimler çok bir şey ifade etmez. | Open Subtitles | لا بأس، إنها الانطباعات الأولى لا تعني شيئاً |
Kir kelimesi labarotuvarda hiçbir şey ifade etmez. | Open Subtitles | حسناً يا قوم, كلمة تراب لا تعني أي شيء هنا في المختبر, اقصد علمياً |
Benimkine de gelmemiş, ama bu bir şey ifade etmez. | Open Subtitles | و لا يوجد شىء على جهازى ايضاً و لكن هذا لا يعنى اى شىء |
Küçük olması bir şey ifade etmez. Hayır, siz... Ruhumun bir nohut olduğunu mu söylüyorsunuz? | Open Subtitles | كونها صغيره لا يعنى أى شيئ هل تخبرنى أن روحى حبة حمص؟ |
Prensip Bay Rinditch'e bir şey ifade etmez, bayan. | Open Subtitles | المبادئ لا تعنى شيئا للسيد رينديتش يا انسة |