ويكيبيديا

    "ifadesi" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • شهادة
        
    • شهادته
        
    • تعبير
        
    • إفادة
        
    • شهادتها
        
    • تعابير
        
    • التعبير
        
    • أقوال
        
    • النظرة
        
    • بيان
        
    • بشهادة
        
    • الشهادة
        
    • وشهادة
        
    • تعبيرات
        
    • تعبيراً
        
    Elimizde, o sırada karakolda bulunan memurun yeminli ifadesi var. Open Subtitles وقد أحضرنا شهادة قسم من الضابط الذي كان حاضراً ..
    Sayın Yargıç, burada, bir kereliğine değil tüm yeniden canlandırmalar sırasında kimsenin katil olarak tarif edilen adamı tanıdığını belirtmesinin mümkün olmadığına dair yedi yardımcımdan her birinin yeminli ifadesi var. Open Subtitles فضيلتك، لدي هنا شهادة تحت القسم لكل من مساعديّ انه ولا مرة خلال اعادة تمثيل الجريمة
    İfadesi karşılığında ona bir anlaşma teklif etmek isterseniz tabii. Open Subtitles هذا اذا كنتي على استعداد لعرض عليه صفقة بمقابل شهادته
    Bu adamı çok seviyorum; ifadesi paha biçilemez. TED أحب هذا الرجل؛ تعبير وجهه لا يقدر بثمن.
    Bir duruşmada hem görgü tanıklarının ifadesi hem de itirafın kendisi uzun bir tartışma konusu olur. Open Subtitles كلٌ من إفادة شهود العيون والاعتراف نفسه يمكن ان يكون عرضة لجدل طويل في محكمة
    Onun sanık kürsüsündeki ifadesi, bu çetin sınav boyunca dimdik duruşu, bu dikkate değer kadının karakterine benim söyleyebileceğim her kelimeden daha iyi işaret etmektedir. Open Subtitles ان شهادتها على منصة الشهود واحتمالها لكل هذه المحنة قد طغت على شخصية هذه المرأة المميزة
    Unutmayın sol taraftan servis yapıyorsunuz, gülümsemek, somurtmak, herhangi bir yüz ifadesi yasak. Open Subtitles تذكروا , ان تتكأوا من اليسار لا تبتسموا ولا تعبسوا لا تعابير وجه
    Birbirimize çok bağlıyız. Şunu anlamak zorundasınız, Bay Vole, sadık bir eşin ifadesi çok fazla ağırlık taşımaz. Open Subtitles أنت تعرف يا مستر فول أن شهادة الزوجة المخلصة لا تحمل ثقلا كبيرا
    Kız kardeşinin ifadesi işe yaramaz. Jüri, kazanırsak parayı onun alacağını bilir. Open Subtitles شهادة شقيقتها ليست جيدة فهيئة المحلفين تعلم مصلحتها فى ربح القضية
    Yaptığımız işi yapmaya devam edip gösteri sahneleyeceğiz ama günün sonunda elimizde olan tek şey cinayetle suçlanan iki kişinin ifadesi. Open Subtitles سنواظب على فعل ما نفعل و سنقدم دفاعاً أسطورياً لكن في النهاية سيكون كل ما لدينا شهادة شخصين متهمين بالقتل
    Elimde, bu konuda, Akademi'deki öğrencilerden olan, Nathan Olmeyer'in yeminli ifadesi var. Open Subtitles عندى شهادة من ناثان أولميير اصغر من فى الاكاديمية حاليآ
    Güvenilmez tanık ifadesi, artı davacının suiistimali eşittir kararın bozulması. Open Subtitles شهادة شاهِد لا يُعتمَد عليها بالإضافة إلى سوء سلوك من ناحية النيابة العامة يُؤدي إلى قلبِ قرار هيئة المُحلفين
    Onu muayene etmiş üç farklı doktorun yeminli ifadesi bu yönde. Open Subtitles انت معك شهادة من ثلاثة اطباء مستقلين عملوا على تقيمها
    Onun ifadesi bu adamları içeri tıkmaya yeter. Open Subtitles شهادته سيكون بما فيه الكفاية أن يخزن هذا الرجل.
    Eğer muhbirse, ifadesi, şiirleri elindedir. Open Subtitles لو كان مخبرا, سوف نحصل على شهادته,قصائده
    Yeni iş ortağınız elinizi sıkabilir, sizinle kutlama yapabilir, yemeğe çıkabilir ve sonra bir kızgınlık ifadesi sergileyebilir. TED شريكك الجديد ربما يصافحك، يحتفل، يذهب معك إلى الخارج لتناول وجبة العشاء ومن ثم يظهر منه تعبير عن الغضب.
    Peki, tüm çalışanların ifadesi alınsın. Özellikle anahtarı olanların... Open Subtitles حسناً، دعونا نحصل على إفادة جميع الموظفين، وخصوصاً الذين معهم المفاتيح
    Ve caddenin karşısındaki kadın, O'nun ifadesi herşeyi kanıtlamıyor mu? Open Subtitles والمرأة عبر الشارِع. إذا لم تثبت شهادتها الأمر، فلا شيء سيفعل
    Gerçekten yüz ifadelerini tanıyabilen ve sizin yaptığınız yüz ifadelerini anlayan dikkate değer yüz ifadesi teknolojisine sahipler. TED لديهم هذه التكنلوجيا المدهشة لتعابير الوجه التي تتعرف على تعابير الوجه، أي تعابير وجه تقوم بها.
    Burada hiç sahte duygu görmeyeceksiniz, sadece ızdırap içinde bir annenin gerçek ifadesi. TED هنا سترى عدم وجود عاطفة كاذبة، التعبير الحقيقي لمعاناة الأم.
    Elimizde pilotun ifadesi var ki bu da işimizi hayli kolaylaştırıyor. Open Subtitles ما لدينا هي أقوال الطيار التي تسهل عملنا
    Ne zaman bana bir şey yapmamı söylediğinde suratında küçümseme ifadesi oluyor. Open Subtitles كل مرة تخبريني أن أفعل شيئا تظهر على وجهك هذه النظرة المتعالية
    Ayrılışlarının, aramızdaki anlaşmazlığı idare edişimizdeki gecikmeden kaynaklı olduğunu belirttiği Solis'in CEO'sunun yeminli ifadesi. Open Subtitles هذا بيان خطي من المدير التنفيذي لشركة سوليس مدعياً فيه أن تأخيرنا
    Bu yüzden herkese ayrı ayrı soru soracağız. Kimsenin ifadesi değişmemeli ve emin olmalıyız. Open Subtitles منفصلاً واحد كل نستجوب أن يجب أحد أي بشهادة يؤثر لا كي
    İfadesi sırasında takınmış olduğu güleryüzlü maskesini düşürüp gerçek rengini göstermesini sağlarsak bu bir zafer olacaktır. Open Subtitles إذا تمكنا من كسر واجهتِه البارعة في جلسة الشهادة ,ونجبره علي الظهور علي سجيّته سيكون إنتصاراً
    Cinque'in ifadesi bağlamında düşünürsek bence bunun anlamı şu: Open Subtitles لو ربطت بين هذا التصحيح وشهادة سينكيه لقلت أن المعنى هو التالي:
    Yüz ifadelerimiz diğer insanlarda da yüz ifadesi oluşmasını teşvik eder. Open Subtitles تعبيرات وجوهنا تشجع تعبيرات وجوه الآخرين
    Bütün yaradılış zaten Tanrı'nın aklındaki dengelerin bir ifadesi değil miydi? Open Subtitles ألم تكن عملية الخلق كلها تعبيراً عن التناغم فى عقل الإله نفسه ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد