Elimizde, o sırada karakolda bulunan memurun yeminli ifadesi var. | Open Subtitles | وقد أحضرنا شهادة قسم من الضابط الذي كان حاضراً .. |
Sayın Yargıç, burada, bir kereliğine değil tüm yeniden canlandırmalar sırasında kimsenin katil olarak tarif edilen adamı tanıdığını belirtmesinin mümkün olmadığına dair yedi yardımcımdan her birinin yeminli ifadesi var. | Open Subtitles | فضيلتك، لدي هنا شهادة تحت القسم لكل من مساعديّ انه ولا مرة خلال اعادة تمثيل الجريمة |
İfadesi karşılığında ona bir anlaşma teklif etmek isterseniz tabii. | Open Subtitles | هذا اذا كنتي على استعداد لعرض عليه صفقة بمقابل شهادته |
Bu adamı çok seviyorum; ifadesi paha biçilemez. | TED | أحب هذا الرجل؛ تعبير وجهه لا يقدر بثمن. |
Bir duruşmada hem görgü tanıklarının ifadesi hem de itirafın kendisi uzun bir tartışma konusu olur. | Open Subtitles | كلٌ من إفادة شهود العيون والاعتراف نفسه يمكن ان يكون عرضة لجدل طويل في محكمة |
Onun sanık kürsüsündeki ifadesi, bu çetin sınav boyunca dimdik duruşu, bu dikkate değer kadının karakterine benim söyleyebileceğim her kelimeden daha iyi işaret etmektedir. | Open Subtitles | ان شهادتها على منصة الشهود واحتمالها لكل هذه المحنة قد طغت على شخصية هذه المرأة المميزة |
Unutmayın sol taraftan servis yapıyorsunuz, gülümsemek, somurtmak, herhangi bir yüz ifadesi yasak. | Open Subtitles | تذكروا , ان تتكأوا من اليسار لا تبتسموا ولا تعبسوا لا تعابير وجه |
Birbirimize çok bağlıyız. Şunu anlamak zorundasınız, Bay Vole, sadık bir eşin ifadesi çok fazla ağırlık taşımaz. | Open Subtitles | أنت تعرف يا مستر فول أن شهادة الزوجة المخلصة لا تحمل ثقلا كبيرا |
Kız kardeşinin ifadesi işe yaramaz. Jüri, kazanırsak parayı onun alacağını bilir. | Open Subtitles | شهادة شقيقتها ليست جيدة فهيئة المحلفين تعلم مصلحتها فى ربح القضية |
Yaptığımız işi yapmaya devam edip gösteri sahneleyeceğiz ama günün sonunda elimizde olan tek şey cinayetle suçlanan iki kişinin ifadesi. | Open Subtitles | سنواظب على فعل ما نفعل و سنقدم دفاعاً أسطورياً لكن في النهاية سيكون كل ما لدينا شهادة شخصين متهمين بالقتل |
Elimde, bu konuda, Akademi'deki öğrencilerden olan, Nathan Olmeyer'in yeminli ifadesi var. | Open Subtitles | عندى شهادة من ناثان أولميير اصغر من فى الاكاديمية حاليآ |
Güvenilmez tanık ifadesi, artı davacının suiistimali eşittir kararın bozulması. | Open Subtitles | شهادة شاهِد لا يُعتمَد عليها بالإضافة إلى سوء سلوك من ناحية النيابة العامة يُؤدي إلى قلبِ قرار هيئة المُحلفين |
Onu muayene etmiş üç farklı doktorun yeminli ifadesi bu yönde. | Open Subtitles | انت معك شهادة من ثلاثة اطباء مستقلين عملوا على تقيمها |
Onun ifadesi bu adamları içeri tıkmaya yeter. | Open Subtitles | شهادته سيكون بما فيه الكفاية أن يخزن هذا الرجل. |
Eğer muhbirse, ifadesi, şiirleri elindedir. | Open Subtitles | لو كان مخبرا, سوف نحصل على شهادته,قصائده |
Yeni iş ortağınız elinizi sıkabilir, sizinle kutlama yapabilir, yemeğe çıkabilir ve sonra bir kızgınlık ifadesi sergileyebilir. | TED | شريكك الجديد ربما يصافحك، يحتفل، يذهب معك إلى الخارج لتناول وجبة العشاء ومن ثم يظهر منه تعبير عن الغضب. |
Peki, tüm çalışanların ifadesi alınsın. Özellikle anahtarı olanların... | Open Subtitles | حسناً، دعونا نحصل على إفادة جميع الموظفين، وخصوصاً الذين معهم المفاتيح |
Ve caddenin karşısındaki kadın, O'nun ifadesi herşeyi kanıtlamıyor mu? | Open Subtitles | والمرأة عبر الشارِع. إذا لم تثبت شهادتها الأمر، فلا شيء سيفعل |
Gerçekten yüz ifadelerini tanıyabilen ve sizin yaptığınız yüz ifadelerini anlayan dikkate değer yüz ifadesi teknolojisine sahipler. | TED | لديهم هذه التكنلوجيا المدهشة لتعابير الوجه التي تتعرف على تعابير الوجه، أي تعابير وجه تقوم بها. |
Burada hiç sahte duygu görmeyeceksiniz, sadece ızdırap içinde bir annenin gerçek ifadesi. | TED | هنا سترى عدم وجود عاطفة كاذبة، التعبير الحقيقي لمعاناة الأم. |
Elimizde pilotun ifadesi var ki bu da işimizi hayli kolaylaştırıyor. | Open Subtitles | ما لدينا هي أقوال الطيار التي تسهل عملنا |
Ne zaman bana bir şey yapmamı söylediğinde suratında küçümseme ifadesi oluyor. | Open Subtitles | كل مرة تخبريني أن أفعل شيئا تظهر على وجهك هذه النظرة المتعالية |
Ayrılışlarının, aramızdaki anlaşmazlığı idare edişimizdeki gecikmeden kaynaklı olduğunu belirttiği Solis'in CEO'sunun yeminli ifadesi. | Open Subtitles | هذا بيان خطي من المدير التنفيذي لشركة سوليس مدعياً فيه أن تأخيرنا |
Bu yüzden herkese ayrı ayrı soru soracağız. Kimsenin ifadesi değişmemeli ve emin olmalıyız. | Open Subtitles | منفصلاً واحد كل نستجوب أن يجب أحد أي بشهادة يؤثر لا كي |
İfadesi sırasında takınmış olduğu güleryüzlü maskesini düşürüp gerçek rengini göstermesini sağlarsak bu bir zafer olacaktır. | Open Subtitles | إذا تمكنا من كسر واجهتِه البارعة في جلسة الشهادة ,ونجبره علي الظهور علي سجيّته سيكون إنتصاراً |
Cinque'in ifadesi bağlamında düşünürsek bence bunun anlamı şu: | Open Subtitles | لو ربطت بين هذا التصحيح وشهادة سينكيه لقلت أن المعنى هو التالي: |
Yüz ifadelerimiz diğer insanlarda da yüz ifadesi oluşmasını teşvik eder. | Open Subtitles | تعبيرات وجوهنا تشجع تعبيرات وجوه الآخرين |
Bütün yaradılış zaten Tanrı'nın aklındaki dengelerin bir ifadesi değil miydi? | Open Subtitles | ألم تكن عملية الخلق كلها تعبيراً عن التناغم فى عقل الإله نفسه ؟ |