Jack, eğer görev başarısızlıkla sonuçlandıysa belki de sebebi oydu. Takıma ihanet edip, öldüğünün sanılmasını sağlayıp diğer tarafa geçmiş olabilir. | Open Subtitles | اذا فشلت المهمة, ربما هو كان السبب خان الفريق وتظاهر أنه مات |
Takımına ihanet edip kaçmış gibi gösterin. | Open Subtitles | إجعله يبدو كأنه خان فريقه وهرب |
Bana Vader'ın babama ihanet edip onu öldürdüğünü söylemiştin. | Open Subtitles | أنت أخبرتني بأن "فيدر"... قد خان وقتل والدي. |
Tüm bu zaman zarfında yüzüne gülerken arkandan dalga geçiyormuş sana ihanet edip, küçümsüyormuş. | Open Subtitles | , طوال الوقت هى كانت تبتسم لك , لكن فى الحقيقة هى كانت تسخر منك , خانتك ، أحتقرتك |
Sana ihanet edip, Carillo'nun öldürülmesine sebep olan kadın. | Open Subtitles | المرأة التي خانتك وتسببت في موت كاريو |
O Kral'ına ihanet edip Philip'i öldürmeyi planlamış. | Open Subtitles | خان ملكه وخطط موت فيليب |
Carl arkadaşlarına ihanet edip paralarını bir hiç için har vurup harman savurdu. | Open Subtitles | ،(كارل) خان أصدقاءه ...من أجل أموال اليانصيب |
Fransa'ya ihanet edip, Cezayir'i kaybettiğini söylüyor... | Open Subtitles | خان (فرنسا)، وأضاع (الجزائر)... |
Mao'nun ülkeye ihanet edip Japonların tarafına geçtiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني تصديق أنّ (ماو) خان الأمة... وتحوّل إلى اليابانيين... . |
Annene ihanet edip Sutton'ı seçti. | Open Subtitles | لقدْ خان والدتكِ لأجل (سوتون) |
Leslie sana ihanet edip öldüresiye dövdüğü zaman senin belinde de bir tane silah olsun istemez miydin? | Open Subtitles | ألا تتمني لو كان لديك واحد عندما خانتك (ليزلي) وأوسعتك ضرباً حتي الموت؟ |