ويكيبيديا

    "ihtimalini" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • إمكانية
        
    • احتمالية
        
    • احتمال
        
    • إحتمالية
        
    • إحتمال
        
    • إحتمالات
        
    • باحتمالية
        
    • فرص
        
    • احتمالات
        
    • امكانية
        
    • الإمكانية
        
    • يستبعد
        
    • بإحتمال
        
    • باحتمال
        
    • بأحتمالية
        
    Bu kimin yaptığı belli olmayan savaşların çok hakiki ihtimalini artıracaktır. TED هذا الأمر يرفع من إمكانية حدوث حرب مجهولة الأطراف.
    En önemlisi, araştırmalarımız gösterdi ki biz bu tehlikeli virüsün insanlara bulaşma ihtimalini ortadan kaldırabiiriz. TED الأهم من ذلك، أظهرت دراساتنا أنه بإمكاننا القضاء على إمكانية انتقال هذا الفيروس الخطير إلى البشر.
    Hiçbir iz olmadan on gün geçti. Bu kaçırılma ihtimalini güçlendiriyor. Open Subtitles عشرة أيام ومن دون أي أثر, احتمالية أنه مختطف في تصاعد
    Burada oturup dev karıncaların var olabilme ihtimalini tartışmaktan başka işiniz yok mu? Open Subtitles أليس لديكم ما تفعلونه أفضل من الجلوس و مناقشة احتمال وجود النمل العملاق؟
    Aşağılara doğru göreceğiniz Duruşmada Bulunmama Puanı birisinin duruşmaya gelme ihtimalini belirtir. TED و ثم، نزولاً إلى الأسفل، ترى درجة عدم الحضور للمحكمة، و التي هي أيضاً إحتمالية أن شخص ما سوف يرجع إلى المحكمة.
    Böylece, bir ceset geldiğinde yardım isteme ihtimalini bileceğiz. Open Subtitles حتي عندما تأتي جثة إلى المشرحة سنعرف ما هو إحتمال أن تطلب المساعدة
    İkimizden birinin, seni temize çıkartmak için kaçma ihtimalini ikiye katlıyor. Open Subtitles لإن هذا يُضاعف من إحتمالات أن واحد منا سينجو لتبرئة إسمه
    Bir ısıtıcıdaki termal radyasyon gibi nötrinolar da çekirdeğe enerji pompalıyor ve yıldızın çökme ihtimalini arttırıyor. TED مثل الإشعاع الحراري في المدفأة، تضخ النيوترينات الطاقة إلى النواة، مما يزيد من إمكانية تقويض النجم.
    Krallığın kendine has bir saygınlığı vardır ki suikast ihtimalini azaltır. Open Subtitles هناك الكرامة في العائلة المالكة التي تمنع إمكانية إغتيالهم
    Krallığın kendine has bir saygınlığı vardır ki suikast ihtimalini azaltır. Open Subtitles هناك الكرامة في العائلة المالكة التي تمنع إمكانية إغتيالهم
    Şimdiyse bunun gelecekte olma ihtimalini görmezden gelemeyiz. TED واليوم، لا يمكننا أن نستبعد احتمالية حدوث ذلك مستقبلاً.
    Sezgilerin geçerliliği diye birşey var, kısaca birşeylerin ihtimalini örneklerinin akla ne kadar kolay geldiğiyle ölçmemiz anlamına gelir. TED هناك إرشادية التوفر، و الذي أساسا يعني أننا نقدر احتمالية أمر ما حسب سهولة حضوره إلى ذهننا.
    Ya da olur da kötü bir şey olursa, en azından tam bir felakete dönüşmesi ihtimalini indirgeyecek şeyler. TED أو على الأقل إذا حدثت أمور سيئة ستقلص من احتمالية أن تصبح كارثية تماما
    Eminim ki bunun bir tuzak olabilme ihtimalini de gözden geçirmişsindir. Open Subtitles أوقن أنّه جال في بالك احتمال أنّ البلاغ كان محض كمين.
    Bu önerdiğiniz şey, evlilik dışı çok fazla seksin olma ihtimalini arttırır. TED ما كنت اقول انه سيزيد من احتمال حدوث الكثير من الجنس خارج اطار الزواج
    Bu yüzden haklı olma ihtimalini hesaba katmak zorunda kaldım. TED كان علي الأخذ بعين الاعتبار احتمال صواب ما يقوله.
    Yenilgi ihtimalini dikkate bile almayacak kadar başarı öngörülerinizde rahat. Open Subtitles مُريح جداً في تنبؤاتِكَ مِنْ النجاحِ إلى حتى بإعتبار إحتمالية الهزيمة
    Bu olayların terörizm olduğu ihtimalini giderek azalıyor. Open Subtitles أنّ مسؤوليّة مجموعة إرهابيّة عن الحادث أمر يتناقص إحتمال حدوثه بإستمرار
    Şüphesiz bu durum, insanların bu yollarla zarar görebilecekleri ihtimalini aşırı abartmalarını sağlayarak bizzat bize zarar vermek isteyenlerin eline koz veriyor. TED بالتأكيد يتسبب ذلك في أن يبالغ الناس في إحتمالات أنهم سيتأثروا سلباً بهذه الطرق المتنوعة، ويعزز من قوة الإرهابيين الذين يريدون تخويفنا.
    Ancak bilmeye cesaret etmek, anlamaya cesaret etmek demek, yanlış olabileceği ihtimalini göz önünde bulundurmak demektir. TED لكن الجرأة للمعرفة الجرأة للفهم تعني المخاطرة باحتمالية كونكم على خطأ.
    Aldınız her nefes nüksetme ihtimalini artırır, acele dışarı çıkalım. Open Subtitles كلّ نَفَسٍ يزيد من فرص الإنتكاسة لذا عجّلوا في الخروج.
    NBC'nin bilgisayarları gelen ilk sonuçlara göre senatör Kennedy'nin kazanma ihtimalini 22'ye 1 olarak hesaplıyor Open Subtitles ، مع وصول النتائج المبكرة كمبيوتر ال ان بي سي يضع احتمالات قاتمة لفوز السيناتور كينيدي
    Buradan asla çıkamayabileceğimiz ihtimalini de düşünmeliyiz. Open Subtitles أرجو أن تضع بالحسبان امكانية عدم خروجنا من هنا
    Ama bu hayat seni seçti ve seni başka bir gücün yönlendirdiği... neler göreceğini bu gücün belirlediği... ihtimalini yok sayamazsın. Open Subtitles لكنها الحياة التي إختارتك وأنت لا تستطيع إنكار الإمكانية بأن تلك القوة الأخرى توجهك
    Fidye talebinde bulunulmadı ve bu da kaçırılma ihtimalini eliyor. Open Subtitles حسناً ، لم يكن هناك طلب فدية بحيث يستبعد ذلك الإختطاف
    En azından ölüme yaklaşma tecrübesi sırasında bir çeşit psişik transfer gerçekleşebileceği ihtimalini kabul edemez misin ? Open Subtitles هل يمكنكى على الأقل أن تقرى بإحتمال أنه أثناء تجربة الإقتراب من الموت حدث إنتقال روحى ؟
    Başkentteki işe seni önerdiğim için oraya taşınma ihtimalini umursamadığımı mı sanıyorsun? Open Subtitles تظنين لأنني أوصيت بك لوظيفة العاصمة أنني لا أهتم باحتمال انتقالك للعاصمة؟
    Sana kendimi neden savunduğumu bilmiyorum ama şey olma ihtimalini dikkate aldım dediğimde bana inanmalısın. Open Subtitles أنظري لا أعلم لماذا يجب أن أبرر لنفسي أمامك ولكن صدقيني عندما أخبرك لقد أخذت الأعتبار بأحتمالية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد