Ve Tanrı biliyor, Henson'ların oğlunun derslerinde yardıma hiç ihtiyacı yoktu. | Open Subtitles | واللَّهُ يعلم أن إبنِ السّيدِ و السّيدةِ هينسون لم يحتاج أيّ مساعدة في مذاكرته، |
Antipsikotik ilaca ihtiyacı yoktu. Eğer sadece bunu verdiysen. | Open Subtitles | إنه لم يحتاج أي مضادات عصبية، إن كان هذا كل ما أعطيته إياه. |
Oğlunun ruhunun başka bir bedene ihtiyacı yoktu, çünkü oğlun ölmemişti. | Open Subtitles | روح ابنك لم تحتاج لجسد طفل آخر لأنه لم يمت |
Uyarı sistemine ihtiyacı yoktu, çünkü yanında suç ortağı vardı. | Open Subtitles | إنه لم يكن بحاجة لجهاز إنذار لانه كان لديه شريك. |
Şansına,adamın kendi işini eleştircek zeki insanlara ihtiyacı yoktu. | Open Subtitles | لحسن الحظ، لم يحتج الى عبقريان للقضاء على منافسه |
Lucas'ın babaya ihtiyacı yoktu. | Open Subtitles | لوكاس لا يحتاج الى والد لقد كان لديه والد |
Benim itirafıma ihtiyacı yoktu. Benim yardımıma ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | هي لم تحتج إلى اعترافي لقد احتاجت مساعدتي . |
Şansıma babamın özel jete ihtiyacı yoktu. | Open Subtitles | لحسن الحظ والدي لم يحتاج الجهاز |
Öğretmen olduğundan kostüme ihtiyacı yoktu. | Open Subtitles | طالما أنه معلم لم يحتاج ثياب مهرج |
Jesse'nin en zeki adama ihtiyacı yoktu. | Open Subtitles | جيسي لم يحتاج اذكى رجل في الغرفة |
İlişkimizin bu kadar zedelenmeye ihtiyacı yoktu. | Open Subtitles | علاقتنا لم تحتاج هذا المجهود الآخر |
Ama bu kadarını görmeye ihtiyacı yoktu. | Open Subtitles | ولكنها لم تحتاج إلى رؤية هذا الكم منه |
Demek istediğim, Martine'nin erkek bulmak için bir servise ihtiyacı yoktu. | Open Subtitles | أعني، ( مارتين ) لم تحتاج إلى خدمة لتحصل على الرجال |
Ve gördüğüm kadarıyla, sevgilinin afrodizyağa ihtiyacı yoktu. | Open Subtitles | و من رؤيتي للأمر، عشيقك لم يكن بحاجة إلى مثير للشهوة |
Ama dünyanın onu koruyacak bir insana ihtiyacı yoktu. | Open Subtitles | لكنّ العالم لم يكن بحاجة إلى شخص ليحميه. |
Bir enstürimam çalabilen topluluğun bir üyesinin çalışmaya ihtiyacı yoktu. | Open Subtitles | وكل من كان يستطيع العزف لم يكن بحاجة للعمل |
Alex'in bilinçli olmaya ihtiyacı yoktu çok azı bile etkili oldu. | Open Subtitles | لم يحتج (أليكس) إلى أن يكون واعياً و لكن مجرد الكفاءة |
Ama tuzak soruydu bu tamam mı. Bak, bu adamın iş okuluna falan ihtiyacı yoktu tamam mı? | Open Subtitles | لم يحتج لكلية إدارة حسناً؟ |
Daniel'ın bana karşı saldırgan ve sinirli olması için alkole ihtiyacı yoktu. | Open Subtitles | بأن دانييل لا يحتاج للكحول حتى يكون عنيفاً وغاضباً معي |
Dr. Cole'un delirdiğini düşünmesi için başka bir nedene ihtiyacı yoktu. | Open Subtitles | (كول) لا يحتاج إلى سببٍ آخر ليعتقد بأنكِ مجنـونـه |
Tempe'nin her şeyi kontrol altına alacağını biliyordum. Bana ihtiyacı yoktu. | Open Subtitles | علمت أنّ (تيمب) تسيطر على كل شئ لم تحتج إليّ |
Onun asla bir güvenlik kablosuna bağlı olmaya ihtiyacı yoktu. | Open Subtitles | لم يكن بحاجه إلى ربط سلك الأمان |
Hayır, o kızın kesinlikle yardımıma ihtiyacı yoktu. | Open Subtitles | لا هذه الفتاة مختلفة هي لم تكن بحاجة لمساعدتي |