Bence bu ekonomide iki günlük için temiz 16 binlik Mickey'nin kanını kaynatacaktır. | Open Subtitles | أعتقد في هذا الأقتصاد 15 سريهو مقابل يومين من العمل ستبدو جيدة لميكي |
Yağ bugün bitecek, iki günlük un ve on tane patatesimiz kaldı. | Open Subtitles | تبقى لنا يوم أخير من مخزون الزيت و يومين من الدقيق و عشرة من البطاطس |
Bilin bakalım ne oldu? Geri bölgede iki günlük tatile çıkıyorsunuz. Bu yüzden zımbırtılarınızı toplayın. | Open Subtitles | ولكن خمنوا لديكم إجازة لمدة يومين لذلك أقترح أن نبقى سوية |
En yakın yola iki günlük yürüme mesafesinde olan bu saklı bölge yabancılar tarafından 1990'lara kadar keşfedilmemişti. | Open Subtitles | في المشي لمدة يومين من الطريق الأقرب، هذه المنطقة المخفية لم تستكشف من قبل الغرباء حتى التسعينيات. |
Onu kim istiyor, iki günlük... ..çok hızlı bir sürücüye benziyor. | Open Subtitles | من يريده ليومين ؟ يبدو مثل قدم رئيسية أو راكب كابح |
Aslında, iki günlük işi var. | Open Subtitles | في الحقيقة أستطيع أن أعلمك هذا خلال يومان. |
Yağ bugün bitecek, iki günlük un ve on tane patatesimiz kaldı. | Open Subtitles | تبقى لنا يوم أخير من مخزون الزيت و يومين من الدقيق و عشرة من البطاطس |
Göreceksin, iki günlük aşktan sonra, bok gibi ateş ediyor olacaksın. | Open Subtitles | ،بعد يومين من ممارسة الرياضة البدنية .سترى قبضة اليد القوية التي ستكون لك |
Buraya iki günlük mesafede oturuyor. | Open Subtitles | يعيش على بعد مسيرة يومين من هنا ما رأيكم؟ أيها السادة تلك الأسلحة جيدة |
Artık gösteri önemli. İki günlük iş için beş, on papel. | Open Subtitles | .المباريات الإستعراضية هي الأمــر الحقيقي خمسة إلى عشرة ألف دولار مقابل يومين من العمل |
Çok birşey değil, ama şu otelde iki günlük rezervasyon yaptırdım. | Open Subtitles | ليس الكثير ، لكن حجزت بذلك الفندق لمدة يومين. |
Alton Towers'a iki günlük bilet almamıza rağmen... otel odasından çıkasımız gelmedi. | Open Subtitles | على الرغم من أنني اشتريت تمريره لمدة يومين لأبراج ألتون إلا أننا لم نترك غرفة الفندق |
Trenle iki günlük yolculuk yaparız diye düşünüyorum. | Open Subtitles | بعدما فكرت، إنها رحلة لمدة يومين بالقطار |
Sonradan anladım ki, bana ikram ettiği şeyler bütün ailesinin iki günlük yiyeceğiydi. | TED | أدركت لاحقاً أن ما أطعمني إياه هو طعام أسرته كاملة ليومين. |
İki günlük harçlığı bile olmayacak kadar para için birini öldüren bir adamdan bahsediyorsun. | Open Subtitles | تتكلم عن رجل قد يقتل لصاً بسبب مبلغ من المال لن يكفيه ليومين |
Evet.. İki günlük parti, çünkü biz böyle eğleniriz. | Open Subtitles | نعم,انها حفلو تدوم ليومين,هذه هي طريقتنا في الاحتفال |
Ama onun durumunda, çok uzağa olamaz. En fazla arabayla iki günlük uzaklıkta. | Open Subtitles | لكن طبقاً لظروفها لم تذهب لمكان بعيد يومان سفر بالسيارة على الأغلب |
İki günlük hava avantajı yetersiz. 22'sinde çıkalım. | Open Subtitles | يومان من الأرصاد لا تكفى وأرى أن نرحل فى يوم 22 من الشهر الحالى |
İyi haber olarak iki günlük ömrüm kalmış. | Open Subtitles | يبدو و كأن اخبارك السارة , لدي يومان متبقيان من حياتي |
Bu insanlar iki günlük mesafede mi demiştin? | Open Subtitles | قلت أن هؤلاء الناس يبعدون مسافة يومين عن الجزيرة |
İki günlük bir periyotta altı milyon dolar geldi. | Open Subtitles | ذات مرة وصلت إلينا ستة ملايين دولارا في يومين فقط |
Hudson ilçesinin kuzeyinde, oraya iki günlük mesafede bir kasaba var. | Open Subtitles | هناك مدينة فى شمال البلاد تستغرق يومين للوصول إليها فى مرتفعات |
İki günlük bir seminere katıIan her aptalın, bir saatten az sürede güzel resim basma sanatını öğreneceğine inanırlar. | Open Subtitles | بل بالحقيقة يعتقدون بأن أي أحمق ...حضر لدورة دراسية ليومان يمكنه إتقان فن الصناعة... لنسخ جميلة بأقل من ساعة |
Kağıtları imzaladıktan sonra kendimi iki günlük partiye fırlattım. | Open Subtitles | اليوم الذي وقّعنا فيه الأوراق أقمت لنفسي حفلة لمدّة يومين |
Biz senden iki günlük bir zaman içinde dağa tırmanmanı, ve hızlı yüzmek yerine, olabildiğince yavaş yüzmeni istiyoruz. | TED | نريدك أن تسير إلى الجبل خلال يومين وعوضاً عن السباحة بسرعة أسبح بهدوء قدر ما تستطيع |
Sanırdın ki, iki günlük ömrü kalmış. | Open Subtitles | تظنّ بأنّه لن يتبقى من عمره سوى يومين. |