İkimizden biri ölene ya da bacağınız yeniden çıkana kadar. | Open Subtitles | حسنا، حتى يموت أحدنا أو أن تنمو ساقك من جديد. |
İkimizden biri gelmezse mutlaka çok önemli bir nedeni olacaktı. | Open Subtitles | وإذا لم يأتى أحدنا فلابد أن تخلفه يرج إلى سبب قوى |
Eğer ikimizden biri ayrılmak isterse diğeri bu karara saygı göstermeli. | Open Subtitles | عندما يأتي اليوم الذي يرغب أحدنا في أن يصبح حرًا على الآخر أن يتنحى جانبًا |
İkimizden biri yaşadığı sürece, Bağdat da yaşayacak. | Open Subtitles | تذكر هذا دائما طالما واحد منا يعيش بغداد تعيش |
İkimizden biri arabadan çıkacaktı. Hangimiz olduğu önemli değildi. | Open Subtitles | سيخرج احدنا من السيارة, ولا يهم من منا الذى يخرج |
Eğer ikimizden biri Blenheim Tren İstasyonu'na gitmeyi başaramazsa? | Open Subtitles | إذا لم يصل أحدنا الى محطة القطار في لايهم؟ |
Bu yüzden... ikimizden biri eğitimli ve... okuma yazma bilen, sosyal... biri olmalı ki... çocukların ödevine ve... sınavlarına yardım edebilsin. | Open Subtitles | يجب أن ألتقي بشخص متعلم ، يعرف القراءة والكتابة ، حتى يكون أحدنا |
Dedim ki kendi kendime, biraz sonra ikimizden biri yok olup gidecek kimin gücü kime yeterse. | Open Subtitles | لوهلة، ظننت أن أحدنا سيموت في النهاية. كان البقاء للأقوى |
-Galiba ikimizden biri yanlış bölgeye atlamış efendim. | Open Subtitles | هذا يعني أن أحدنا في المنطقة غير المناسبة |
İkimizden biri başka bir yol seçebilirdi. Ama hayır. | Open Subtitles | أحدنا بامكانه أن يُترك على الهامش في أي وقت و لكننا |
Belli ki artık sadece ikimizden biri onunla çıkmaya devam edebilir. | Open Subtitles | من الواضح أن أحدنا وحسب يمكنه أن يستمر بمواعدتها |
İyi ki ne ben, ne sen gitmedik. İkimizden biri yalnız gitseydi.. | Open Subtitles | حمداً للرب أننا كلانا لم نحضر لو كان أحدنا حضر وحيداً |
Çünkü eğer bu kızla birisi çıkacaksa, bu kişi ikimizden biri olacak. | Open Subtitles | لأنه إذا كان هنالك شخص يستحق الخروج مع تلك الفتاة, فعليه أن يكون أحدنا |
-O zaman Jake'i bir kaç günlüğüne bir otele götür. Çünkü bu kız ikimizden biri ölene dek buradan gitmeyecek. | Open Subtitles | حسناً، يستحسن أن تأخذه لفندق لبضع أيام لأن تلك الفتاة لن ترحل إلا بموت أحدنا |
Eğer ikimizden biri zor duruma düşerse diğerimiz, onu bu durumdan kurtarmak için yardım edecekti. | Open Subtitles | وأقسمنا انه لو سجن أحدنا لفترة طويلة فسيحرره الآخر |
Şu an "İkimizden biri" olmuş ama bugüne dek "İkimizden biri" değildi. 7 yıldır, onun yanında sadece ben varım. | Open Subtitles | واحد منا ، ولكن واحدا منا لم يكن معه لمدة سبع سنوات ، أنا كنت معه |
Didişmeyi bırakıp birlikte çalışmamız gerek yoksa ikimizden biri, o lanet itfaiye istasyonunda soluğu alacak. | Open Subtitles | يجب علينا العمل معاً ونتوقف عن النزاع والا واحد منا سينتهي به المطاف بالعيش بذلك المركز ,ليست مشكلتي |
Günün birinde ikimizden biri 12 yıllık bir hayatı mahvediyoruz. | Open Subtitles | لكن هذا بسبب في أي يوم معطى واحد منا سيخرب حياتها ذات الـ 12 عاماَ |
İkimizden biri felç geçiriyor sanırım. | Open Subtitles | وبدأت بالإعتقاد أن احدنا سيصاب بسكتة دماغية |
Gerçek bir ilişki istediğimizi söylüyoruz ama, gerçek şu ki ikimizden biri de bir fedakarlıkta bulunmak istemiyor. Kafam karıştı. | Open Subtitles | لكن الحقيقة هي بأنه لا أحد منا مستعد للتضحية |
İkimizden biri istediklerini verirse, kazanmış olacaklar. | Open Subtitles | وإذا استسلم أي منا لما يريدونه، سوف ينتصروا |
Bu işin ikimizden biri için kötü biteceğini biliyordun. | Open Subtitles | تعلمين بأنّ الأمر سينتهي بشكل فظيع لأحدنا. |
İkimizden biri bu öfkeye boyun eğerse annemize gerçekte olanları asla öğrenemeyiz. | Open Subtitles | إن قامت أحدانا بالأستسلام لهذا الغضب لن نعلم أبداً ما حدث لوالدتنا أبداً |
ve ikimizden biri onunla evlendiği zaman mutlu olacağız ve asla birbirimizi kıskanmayacağız, öyle değilmi? | Open Subtitles | وسنكون سعيدتان لأن إحدانا حصلت عليه و لن نغير |
Demek istediğim ikimizden biri zihinsel açıdan sıkıntılı olsaydı bu rıza olayı şüpheye düşerdi. | Open Subtitles | أعني، إذا كان واحد منّا متخلفا عقليا عندها سيعتبر الأمر مشبوها. |