Belki. Ama herkes ikinci şansı hak etmez mi? | Open Subtitles | ربما، لكن ألاّ يستحق الجميع فرصة ثانية ؟ |
Son zamanlarda bazı insanların ikinci şansı hak ettiklerini düşündüm. | Open Subtitles | لكن في الآونة الأخيرة لقد قررت أن بعض الناس يستحقون فرصة ثانية |
Yardımcılarıma yardımcılarına ikinci şansı olmadığını söylemelerini söyledim. | Open Subtitles | اخبرت مساعدي ان يخبر مساعدها انها لن تحصل على فرصة ثانية |
İyi olarak yaptığım her şeyde, bana verilen ikinci şansı hak ettiğimi kanıtlamaya çalıştım. | TED | أيا كان ما صرت خبيرا فيه، سأسعى جاهدا لأستحق الفرصة الثانية التي أعطيت لي. |
Ve yıllar sonra, O'na verilen bu ikinci şansı hak etmek ve Tanrıya borcunu ödemek için ne yapabileceğini soracaktır. | TED | وبعد سنوات، قد يسأل نفسه ما يمكنه فعله ليشكر ربه ويصبح جدير بهذة الفرصة الثانية. |
Sen bana yaşamam için ikinci şansı verdin, ve bunun için seni seviyorum. | Open Subtitles | انت اعطيتني فرصة اخرى للحياة واحبك من اجل ذلك |
Herkes ikinci şansı hak eder. | Open Subtitles | الجميع يستحق فرصةً ثانية. |
Evet ama eğer ona ikinci şansı vermeseydim ne kadar mükemmel olduğunu asla göremeyecektim. | Open Subtitles | نعم ، ولكن لو لم أمنحه فرصة ثانية لما رأيت مدى عظمة شأنه |
Bu şov şans toplantısında ikinci şansı bulacağınız şovdur. | Open Subtitles | هذا هو البرنامج الذي تحصل فيه على فرصة ثانية فرصة لقاء |
İşleri batırdığımızda biz aptallara hep ikinci şansı verdin işte bu yüzden seni seviyoruz. | Open Subtitles | فأنت تمنحينا كلنا نحن الأغبياء فرصة ثانية عندما نفسد الأمر ولذلك السبب نحبك |
Muhteşem eşleşme ikinci şansı hak eder. | Open Subtitles | تعلمون؟ و مباراة مثالية يحصل على فرصة ثانية. |
Hey, bazı insanlar gerçekten ikinci şansı hakederler. | Open Subtitles | مهلاً ، بعض الأشخاص يستحقون في الواقع فرصة ثانية |
Bu arada, hepimiz ikinci şansı hakediyoruz. | Open Subtitles | بالمناسبة ، لكل منا الحق في فرصة ثانية |
Belki de bana, herkesin böyle bir şansı varken ikinci şansı vermeme hatasını yapmanızın sebebi budur ama, efendim, bu bir hata çünkü ben mükemmelim. | Open Subtitles | ربما هذا هو سبب اقترافك لغلطة عدم التفكير أني أستحق فرصة ثانية , بينما حصل الجميع هنا على فرصة ثانية لكن يا سيدي، هذه غلطة لأني ممتاز |
Ama korku ikinci şansı alamayacak. | Open Subtitles | لكن الخوف لن يحصل على فرصة ثانية |
Hayatta ikinci şansı yakalamış suçluları öldürüyor. | Open Subtitles | "إنه يقتل "الأشخاص الأشرار الذين يحصلون على فرصة ثانية في الحياة |
Bu ikinci şansı elde etmek için nelerden vazgeçtin? | Open Subtitles | ماذا لديك لكي تستلم لهذه الفرصة الثانية ؟ |
Eğer ikinci şansı hak eden birisi varsa o da Nate. | Open Subtitles | لو أن أحدهم يستحق الفرصة الثانية فهو نات |
Herkese, hak ettiği ikinci şansı vermekle alakalı. | Open Subtitles | يتعلق الأمر حول إعطاء الجميع تلك الفرصة الثانية التي يستحقونها |
İstersen bu ikinci şansı en iyi şekilde değerlendirebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك الاستفادة من الفرصة الثانية إن أردت |
Kadın ikinci şansı yakalamış. Hayatını, sonuna kadar yaşıyor. | Open Subtitles | منحتها فرصة اخرى للحياة |
- Herkes ikinci şansı hak eder. | Open Subtitles | الجميع يستحق فرصةً ثانية |