Hindistan'da insanlar, yaklaşık iki yüzyıllık İngiliz işgali ve egemenliğinin ardından bağımsızlık ilanı için nefesini tutuyordu. | TED | في أنحاء الهند يترقب الناس إعلان الاستقلال بعد ما يقارب القرنين من الاحتلال والحكم البريطاني. |
Savaş ilanı da eğlenceli olur muydu? | Open Subtitles | أنا أعتقِدُ بأنّ إعلان الحرب هو دُعابة أيضاً؟ |
Acaba müşterilerinizin bakması için birkaç el ilanı bırakabilir miyim? | Open Subtitles | و أتساءل إن كان بإستطاعتكَ وضع هذا الإعلان في متجركَ؟ |
Yakışıklı olduğunu bilseydim, ilanı kendim yanıtlardım. | Open Subtitles | لو كنت أعلم أنك وسيم هكذا كنت أجبت عن الإعلان لنفسى |
İlanı bir hafta önce 20-35 yaşları arasında beyaz bir erkek vermiş. | Open Subtitles | هذا الاعلان وضعه رجل ابيض الاسبوع الفائت في عشرينات او اوائل الثلاثينات |
İzin verirsen cebimde el ilanı duruyor. | Open Subtitles | المنشور معيّ هنا في جيبي إن سمحت لي بإخراجه |
Parlak takımlara ilgisi olan bir adam için kaçak ilanı asılmış dışarı. | Open Subtitles | إن هناك نشرة في كل مكان لرجلٍ مثيرٍ للإنتباه يرتدي بدله ناعمة |
Ne bekliyordun tatlım, önceden savaş ilanı mı yapmamız gerekiyordu? - Bizimki barışçıl bir müdahaleydi. | Open Subtitles | حسنا , حبيبتى ماذا تريدين, إعلان الحرب مثلا؟ |
Düğün ilanı sosyete sayfalarında. | Open Subtitles | نشروا إعلان زواجها على صفحات المجتمع، لم؟ |
Onun LA Weekly dergisinde ilanı yoktu. Web sayfası vardı. | Open Subtitles | لم يكن عندها إعلان في مجلة لوس أنجليس الإسبوعية كان عندها صفحة على الإنترنت |
Bu oyun, 1966'nın Azat Etme İlanı gibi birşey. | Open Subtitles | أشعر بأنّ هذه المباراه كانت من المحتمل أن تكون إعلان لتحرير العبيد 1966. |
Acil durum ilanı, şehir, eyalet ve federal yardım. | Open Subtitles | الإعلان عن حالة الطوارئ، الحصول على المساعدة من البلد، الدولة، المخابرات |
Hayır, bakın ben... özür dilerim, ama ilanı okuduğumda sekreter aradığınızı söylüyordu. | Open Subtitles | محامية كلا .. انني آسفة , لكن عندما قرأت الإعلان |
Az önce Craig'in listesine şu ilanı koydum, ev-arkadaşı arıyorum. | Open Subtitles | -لقد وضعت هذا الإعلان في الأنترنت بحثاً عن شريك للسكن |
Yukarıdakiler dergi ilanı için 300 dolar verir... birkaç kadeh şarap, bir iki salata ısmarlarız... kadehleri alırız, biter. | Open Subtitles | الاعلان سوف يكلفنا 300 لانة بالاعلي وبعض المصاريف الاخري نجمع كؤوس الخمر انتهي الامر |
Daha çöpü bile çıkarmamışken ilanı gördük ve sizinle konuşmaya geldik. | Open Subtitles | لم ننهي حتى إخراج القمامة, وثم وجدنا هذا المنشور, والآن نحن نتحدث إليك. |
Pekala, bölgedeki park halindeki bütün arabaların ön camlarında bir el ilanı var. | Open Subtitles | حسناً ، كل سيارة محلية توقفت لديها نشرة على الزجاج الأمامي |
İnternet'te gördüğüm bir iş ilanı ilgimi çekti ve | Open Subtitles | لقد لفت انتباهي اعلان عن وظيفة و قلت لنفسي |
- Organizatörlerle de hiç buluşmamışlar. - İlanı göndereni bulabilir misin? | Open Subtitles | ـ لم يُقابلوا المُنظمون قط ـ هل يُمكنكِ تعقب المنشورات ؟ |
İlanı okudun ve eğlence olduğunu mu düşündün? | Open Subtitles | قرأت النشرة الإعلانية و أتيت للحصول على الأستمتاع؟ |
Gazeteyi inceleyip bunlar gibi başka ölüm ilanı var mı diye bakabilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك النظر في النعي ومعرفة ما إذا كان هناك أنعية أخرى تتبع نفس النمط؟ |
Öğrenci birliğine bir gönüllü ilanı asacağız. | Open Subtitles | سوف نضع أعلان لمن يرغب في التطوع في اتحاد الطلاب! |
Doğru. Bin tane el ilanı dağıttılar. | Open Subtitles | هذا صحيح، لقد كانوا يوزعون ألاف النشرات. |
- Sonra bu sabah annem aradı... gazetedeki ilanı haber vermek için. | Open Subtitles | بعدها امي كلّمتني هذا الصباح لتخبرني بان الأعلان كان في الصحيفه |
Batı Hollywood'un her yerinde ilanı vardı. | Open Subtitles | عندهم لوحة إعلانية له في كل أنحاء غرب هوليوود |
İlanı çakmak zorunda kalmadığım için sizden ilk ay kira almayacağım. | Open Subtitles | سأعطيكِ الشهر الاول مجاناً إذا لم أضطر إلى دق هذه اللافتة |
Peki, adama 800 işçi lazım. O, 5000 ilan bastırıyor ve belki 20,000 kişi ilanı görüyor. | Open Subtitles | حسناً ، الرجل يريد 800 رجل لذا قام بطباعة 5000 منشور |