Bari beklerken, pazar gazetesi ilanlarını okuyalım. | Open Subtitles | بينما ننتظر لمَ لا نقرأ من إعلانات يوم الأحد؟ |
Koşu bandındayken kiralık daire ilanlarını incelediğini sanıyorum. | Open Subtitles | سأفترض أنّك كنتِ تطالعين إعلانات تأجير الشقق لمّا كنتِ على آلة الجري |
Toplantıda icra ediyoruz ve sen, o el ilanlarını asmıyorsun. | Open Subtitles | سنغني تلك الأغنية في الحفل و لن تعلقي تلك النشرات |
Bayanlar, el ilanlarını dağıtmam gerekli. | Open Subtitles | سيداتي يجب أن أوزع بعض النشرات الإعلانية |
Gördüğünüz her adama, bi' saniye güler yüzle, el ilanlarını verin. | Open Subtitles | أي رجل ترونه , فقط , إبتسامة كبيره على وجهكٍ أعطهم واحده من هذه المنشورات |
El ilanlarını hazırlamayı unuttuysan o halde el ilansız adaylığını koyacaksın gibi görünüyor. | Open Subtitles | بما أنك نسيت عمل المنشورات , أعتقد أنك ستكون المرشح بدون نشرات . |
El ilanlarını dağıtmaya başla. | Open Subtitles | أعتقد أنه يفضل أن تبدأ بتوزيع هذه الإعلانات |
El ilanlarını ondan aldım. Kamyonuma attım... ve onu oturumumuzdan kovdum. | Open Subtitles | أخذتُ المناشير منه ، وقذفتها في الشاحنة وقمتُ بطرده |
GRU kutsal kitabını, parti ilanlarını kimyasal savaş programımız hakkında bilgi büyük her ülke için dış politika planları ve hedefleri. | Open Subtitles | خطط الإستخبارات العسكرية الروسية, منشورات الحزب, معلومات عن برنامج تسليحنا الكيميائي, و خطط السياسة الخارجية و أهدافها, |
Koşu bandındayken kiralık daire ilanlarını incelediğini sanıyorum. | Open Subtitles | سأفترض أنّك كنتِ تطالعين إعلانات تأجير الشقق لمّا كنتِ على آلة الجري |
Bir yıl içinde yerel gazetelerde yayınlanan nişan ilanlarını da kontrol edeceğim. | Open Subtitles | -أتفقد الآن في إعلانات الإرتباطات لصحف المحلية الصادرة منذ سنة لحد اليوم |
Sadece yayınlamakla kalmamışlar, ayrıca politikalarını da değiştirip eşcinsel evlilik ilanlarını da yayınlamışlar. | Open Subtitles | ليس فقط طبعوها وإنما غيروا سياستهم بل الآن ينشرون إعلانات الزواج من نفس الجنس |
Sizi bilmiyorum, ama bütün sabah bu iş ilanlarını inceledim. | Open Subtitles | لا أعلم بشأنكم و لكنني كنت أقرأ إعلانات الوظائف طوال الصباح |
Şu el ilanlarını kasabaya dağıtır mısınız? | Open Subtitles | هل تمانعون توزيع هذه النشرات بكل أرجاء البلدة ؟ |
Vakit kaybetmeden şu el ilanlarını dağıtalım arkadaşlar. | Open Subtitles | لا وقت نهدره يا رجال. سوف نوزع هذه النشرات. |
Öğle yemeğinden önce el ilanlarını asmak istiyorum. | Open Subtitles | أود تعليق تلك النشرات قبل غداء الغد |
Yani ırkçı el ilanlarını durdurmalarını söyleyebiliriz parayı keserler ve kampanyamız batar. | Open Subtitles | اذاً،نحن نطلب منهم أن يوقفوا المنشورات العنصرية هم يأخذون أموالهم،والحملة تصبح خارج المنافسة |
Hayır, el ilanlarını dağıtman için yardımına ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | هذا ليس صحيحاً كنت بحاجة لمساعدتك في توزيع تلك المنشورات |
Yapman gereken şu. Park yerine git, arabamın üzerindeki el ilanlarını al. | Open Subtitles | إليك ما عليك فعله, إذهب إلى مواقف سيارات ملعب الـ"يانكي", وأبعد المنشورات عن سيارتي |
Fahişelerin ilanlarını basmak için eski kağıtları kim kullanır ki? | Open Subtitles | من يستخدم ورق قديم لطباعة الإعلانات للعاهرات؟ |
Neden bana gazete ilanlarını uzatıyorsun? | Open Subtitles | لماذا تعطوني الإعلانات المبوبة? |
- O da el ilanlarını ve toynak bıçağını mı aldı? | Open Subtitles | -إذن عاد لأخذ المناشير ، وسكّين الحافر؟ -لا أعرف |
Sadece, koro seçmelerinin ilanlarını asmaya gelmiştim, mümkünse. | Open Subtitles | في الواقع لقد اتيت لنشر بعض منشورات لاختبارات الكورس- إذا هذا على ما يرام. |
NBC Haberleri ellerinin altında hazır bulunsun diye ünlülerin ölüm ilanlarını önceden hazırlar. | Open Subtitles | {\pos(192,180)}تستبق (إن بي سي) الإخبارية نعيات المشاهير لإعدادها |
Ölüm ilanlarını tam sayfa göster. | Open Subtitles | أظهر كامل الصفحة لقسم النعيات. |