ويكيبيديا

    "ilerlemeye" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • التقدم
        
    • التحرك
        
    • المضي
        
    • التقدّم
        
    • المسير
        
    • للمضي قدماً
        
    • للتحرك
        
    • للتقدم
        
    • للتطور
        
    • بالتحرك
        
    • بالتقدم
        
    • فى الدفع
        
    • في المشي
        
    • استمروا في الحركه
        
    • التحرّك للأمام
        
    Çevremde birlikte olmak istediğim insanlara yer veriyorum ve ilerlemeye devam ediyorum. TED أنا أحيط نفسي بأناس أرغب في مصاحبتهم، و أستمر في التقدم للأمام.
    Sizin de aklınızdan geçtiğine emin olduğum ilerlemeye dair bazı sorular ele alayım. TED دعني أوجه بعض الأسئلة حول التقدم التي وقعت بلا شك لكثير منكم.
    İşte dünyadaki en yüksek sosyal ilerlemeye sahip ülke, sosyal ilerlemede bir numaralı ülke Yeni Zelanda. TED إذًا الدولة صاحبة أعلى تقدم اجتماعي في العالم الدولة رقم واحد في التقدم الاجتماعي هي نيوزيلاندا.
    Bizimle birlikte ilerlemeye niyetli ama ilk önce biz saldırmalıyız. Open Subtitles إنه ينوي التحرك ضد كلانا ويجب علينا ان نضرب أولاً
    Hayatta hep ilerlemeye devam ettin, başka birisi için çalışmak durumunda kalmana rağmen. TED لقد تابعت المضي قدماً في حياتك بالاعتماد على العمل لغيرك من الناس
    İşletmelerin sadece ekonomik katkı temeline göre değil, aynı zamanda sosyal ilerlemeye katkıları ile de rekabet ettiklerini düşünün. TED تخيلوا لو الشركات تنافست ليس فقط على أساس مساهمتهم الاقتصادية، ولكن على أساس مساهمتهم في التقدم الاجتماعي.
    Sınırlamaları anlamak bilimsel ilerlemeye rehberlik eder ve bilimde geçerli olan şey diğer birçok alanda da geçerlidir. TED فهم القيود يساعد في توجيه التقدم العلمي. وماهو حقيقي في مجال العلوم حقيقي في بقية المجالات.
    Kadınlar dünyada ilerlemeye devam ediyor. Yeterince hızlı değil ama ilerliyoruz. TED يواصل النساء التقدم في العالم، ليس بالسرعة الكافية ولكننا نتقدم.
    Mevcut ilerlemeye bakarak önümüzdeki 12 yılda ne kadar ilerlemiş olacağız? TED وما هو التقدم الذي سنحرزه فيه بعد 12 عامًا؟ بالاعتماد على ما بين أيدينا من معطيات
    Ama sağlıkta daha da ilerlemeye sadece yeni tedaviler geliştirmekle ulaşılamayacağı bir evredeyiz. TED لكننا الآن عند نقطة لا يمكن فيها التقدم أكثر في مجال الصحة من خلال تطوير علاجات جديدة فقط.
    Artıbüyük problem, dili bilimsel ilerlemeye zamanlıyor. Open Subtitles المشكله المضاعفه الكبيره هي تزامن اللغه مع التقدم العلمي
    Eve gidip Frankie'yi almak ve ilerlemeye devam etmek istiyorum. Open Subtitles أريد العودة إلى المنزل، والحصول على فرانكي، ومجرد مواصلة التحرك.
    dünya 1960 yılında ilerlemeye başlıyor. TED وإذا نظرنا إليه وتأملناه– العالم في 1960، يبدأ في التحرك.
    Pekâlâ, o büyük yaşlı canavar ilerlemeye başlıyor. Open Subtitles كل الحق، وهذا رأ كبيرة 'الوحش يبدأ التحرك إلى الأمام.
    Ama ilerlemeye çalışıyorum. Seninle olabilmek için yakalandım. Open Subtitles ولكنّي أحاول المضي قدماً لقد سجنتُ بحيثُ يمكن أن أكون معكِِ
    şirketlerin büyümemesi kime yarar sağlayacak büyümek ve ilerlemek herkeze fayda getirir hanımefendi ben ilerlemeye karşı değilim Open Subtitles توسع العمل هذا يجب أن لا يحدث اذاكان هناك تقدّم هو سيفيد كلّ شخص انا لست ضدّ التقدّم سيدتي
    Diğerlerinden gidebildiğiniz kadar uzaklara gidersiniz ve ilerlemeye devam edersiniz. Open Subtitles تذهب الى أبعد حد يذهب اليه الناس ثم تواصل المسير
    Bunun yerine, ilerlemeye bir davet olduğunu anladım, çünkü beraberinde sevgiyi ve dahasına götürecek yolu barındırıyor. TED لاحظت أنه بدلاً من ذلك أنه دعوة للمضي قدماً لأنه في الحياة فإن الحب و الطريق لحب هائل
    İlerlemeye hazır. Open Subtitles أستعدوا للتحرك.
    Ardımda bırakmak söz konusu değil. Lakin ilerlemeye hazırım. Open Subtitles ليس هناك مجال لتركه هناك لكنني جاهزة للتقدم
    "ilerlemeye engel olanlar"ı ortadan kaldırmaktır. Open Subtitles لنسميهم عقبات للتطور
    Belki 3 metre ötede bir mercanın tepesini görüyorlardı mercana doğru ilerlemeye başlıyorlardı. TED كانوا يرون الشعب أمامهم ربما على بعد عشر أقدام ويبدأون بالتحرك تجاه قمة الشعب
    Bu yüzden kendimi haklı çıkarmayı bırakıp hayatımda ilerlemeye karar verdim. Open Subtitles لهذا قررت التوقف عن اختلاق الأعذار. وأبدأ بالتقدم إلى الأمام بحياتي.
    İlerlemeye devam. Open Subtitles إستمرى فى الدفع
    Yuki de Ame de kendi yollarında ilerlemeye başladı. Open Subtitles يوكي و آمي كلاهما قد بدأا في المشي بطريقهم الخاص.
    İlerlemeye devam! İlerlemeye devam! Open Subtitles استمروا في الحركه استمروا في الحركه
    Pekâlâ millet, yürüyün. İlerlemeye devam edin. Open Subtitles حسناً أيّها الجمع، هيا، واصلوا التحرّك للأمام.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد