| Teröristlerle ilgili bilgisi olduğunu söyledi, ama yalnızca seninle konuşurmuş. | Open Subtitles | يقول أن لديه معلومات عن الارهابيين ولكنه سيتحدث إليك فقط |
| Güzel. Kırk Haramiler'le ilgili bilgisi olan sen misin yoksa? | Open Subtitles | اذاً انت من عندك معلومات عن الاربعون حرامى؟ |
| - Bizimle irtibata geçti, politik hedeflere karşı yapılacak bir suikast planıyla ilgili bilgisi olduğunu söyledi.. | Open Subtitles | اتصل بنا وقال إن لديه معلومات عن محاولة اغتيال ستحدث قريباً ضد بعض الأهداف السياسية في هذه المدينة |
| Teröristlerle ilgili bilgisi olduğunu söyledi, ama yalnızca seninle konuşurmuş. | Open Subtitles | ,يقول أن لديه معلومات عن الارهابيين ولكنه سيتحدث معك أنت فقط |
| Bir olayla ilgili bilgisi var. Yardımı lazım. | Open Subtitles | لديه معلومات حول قضية جارية، وأحتاج مساعدته. |
| İhtiyar'ın bütün ekiple ilgili bilgisi vardı. | Open Subtitles | الرجل الكبير لديه معلومات عن الفريق باكمله |
| Ben de çok isterdim. Ama bir terörist saldırısıyla ilgili bilgisi olduğunu söylüyor. Yani oturup bekliyoruz. | Open Subtitles | أودّ ذلك، لكنّه يدّعي أنّ لديه معلومات عن هجوم إرهابي، لذا نحن جالسون هنا. |
| İsimsiz ihbardı. Bir adam olası bir terörist saldırıyla ilgili bilgisi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | مكالمة مجهولة، مجرد رجل لديه معلومات عن هجوم إرهابي محتمل. |
| İkinci bir hedefle ilgili bilgisi olduğuna inanıyorum. Daha büyük bir hedef. | Open Subtitles | أظن أن لديه معلومات عن ضربة ثانية، هجمة أكبر |
| Büronun, Miami' den geçip Polonya'ya giden gizli uçuşlar ile ilgili bilgisi var. | Open Subtitles | مكتبكم لديه معلومات عن رحلات سرية تمر بميامي الى بولندا |
| Yazar ile ilgili bilgisi var ve onu bize söyletme niyetindeyiz. | Open Subtitles | يمتلك معلومات عن المؤلّف ونحن عازمات على جعله يخبرنا |
| Sadece gücü ve bağlantıları olan birinin bu grupla ilgili bilgisi olabilir. | Open Subtitles | فقط شخص بالسلطة والإتصالات سيكون لديه معلومات عن تلك المجموعة |
| Olayla ilgili bilgisi olanların Suç Önleme bürosunu aramaları-- | Open Subtitles | "يُرجى من أيّ مواطن لديه معلومات عن الجُناة الاتّصال بمكافحة الجريمة" |
| Galip'in Ebu'nun planlarıyla ilgili bilgisi vardıysa, Gibbs'e söyleyecek vakti yok muydu? | Open Subtitles | إن كان (غاليب) لديه معلومات عن خطط (أبو), هل كان لديه الوقت ليخبر (غيبس)؟ |
| Galip'in Ebu'nun planlarıyla ilgili bilgisi vardıysa Gibbs'e söyleyecek vakti yok muydu? | Open Subtitles | إن كان (غاليب) لديه معلومات عن خطط (أبو), هل كان لديه الوقت ليخبر (غيبس)؟ |
| Cezai Soruşturma Dairesi'nin tarikatla ilgili bilgisi vardır. Birkaç telefon edeyim. | Open Subtitles | لابد ان لدى ادارة البحث الجنائى معلومات عن طائفة (ابراهام)، سأقوم بعدة مكالمات |
| Beni tutan kişi, Plimpton'ın defolu tesisatlarla ilgili bilgisi olduğunu söyledi | Open Subtitles | إسمعوا، الرجل الذي إستأجرني أخبرني أن (بليمتون) لديه معلومات عن بعض الأسلاك الغير صالحة. |
| - Beni tutan kişi, Plimpton'ın defolu tesisatlarla ilgili bilgisi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | الشخص الذي إستأجرني قال أن (بليمتون) لديه معلومات عن بعض الأسلاك الغير صالحة |
| Runflat adlı bir çocuğun Sırplarla ilgili bilgisi olabilir. | Open Subtitles | صبي يُدعى (رنفلات) ربما يملك معلومات عن الصروب. |
| Olayla ilgili bilgisi olanların, en yakın polis merkezine bildirmeleri söyleniyor. | Open Subtitles | إن كــانت لديك أية معلومات حول القـضية الرجـاء الإدلال بـها إلى شـرطة منــطقتك المحليـة |
| Lütfen, eğer orada kimse varsa ortadan kaybolmasıyla ilgili bilgisi olan biri, lütfen, lütfen onu bulmak için polise yardım etsin. | Open Subtitles | رجاء، إذا كان هناك أي شخص لديه أي معلومات حول اختفائه رجاء، رجاء ساعد الشرطة في العثور عليه |