Babama yapılan komployla ilgili her şey bu kutuda. | Open Subtitles | بما أنك لن تذهب إلى أي مكان في أي وقت قريب. كل شيء حول مؤامرة والدي. إنه في هذا الصندوق. |
Dedi ki düğünle ilgili her şey çok hızlı akıp gittiği için en güzel anlarımızın fotoğraflarını çekmeliymişiz. | Open Subtitles | - أجل؟ قالت كل شيء حول الزفاف ومجرياته، علينا محاولة ايجاد فكرة عقلية حول النقاط العالية. |
Evlilikle ilgili her şey kötü şanstır. | Open Subtitles | كل ما يتعلق بالزواج كان حظه سىء |
- Evet, yükleyicinin yakalanması olayıyla ilgili her şey görüntülerde bulunuyor. | Open Subtitles | نعم، كل ما يتعلق بالصاعق حسناً |
Amelia ile ilgili her şey yeniden üretilebilir ve düzeltilebilir. | Open Subtitles | كل شيء عن أميليا يمكن أن تكون مستنسخة وثابتة. |
Şu andan itibaren, bu davayla ilgili her şey bana bildirilecek. | Open Subtitles | من الآن فصاعداً، كل شيء في هذه القضية يمر من خلالي |
Amacı, donanım, yazılım, cismin tasarımı, üretimi ve projeyle ilgili her şey açık kaynaklı ve kendiniz yapabimeniz. | TED | لذا فالفكرة هنا هي أن المعدات والبرمجيات، وتصميم المجسم والتصنيع، كل شيء يتعلق بهذا المشروع هو مفتوح المصدر ويمكنك صنعه بنفسك. |
Davayla ilgili her şey internet sitemde. | Open Subtitles | كل شيء يخص القضية تجدونه في صفحتي على الإنترنت |
Yangınla ve ölçüm kabı ile ilgili her şey o günlükte olmalı. | Open Subtitles | كل شيء بخصوص الحريق و كوب القياس سيكون بهذه المذكرات |
Burada olmakla ilgili her şey çok olağanüstüydü. | Open Subtitles | كل شيء حول المكوثِ هنا كان إستثنائيًا. |
Hayatınızla ilgili her şey, vücudunuz, gelişiyor! | TED | كل شيء حول حياتك، وحول جسمك، ينمو! |
Bu konuyla ilgili her şey üzücü. | Open Subtitles | كل شيء حول هذا مُزعج |
Bu düğünle ilgili her şey neden bu kadar zor? | Open Subtitles | لماذا كل ما يتعلق بالزفاف صعباً؟ |
Seninle ilgili her şey saçma. | Open Subtitles | كل ما يتعلق بك هراء. |
Benimle ilgili her şey sihirlidir. | Open Subtitles | كل ما يتعلق بي سحري. |
Şimdi,bu roketin yerine ulaşması ve başarı ihtimali ile ilgili her şey tamamen teorik. | Open Subtitles | الأن، كل شيء عن التسليم وتأثير تلك القنبلة ...كل ذلك نظري |
Başta, onunla ilgili her şey mantıklı görünür. | Open Subtitles | في البداية، كل شيء عن ذلك يبدو منطقيا. |
Çünkü metalle ilgili her şey daha abartılıdır. | Open Subtitles | لأن كل شيء في هذا المیتال هو أكبر من الحياة. |
Hayatınla ilgili her şey hayatına anlam katan her şey bu duvarların içinden geldi. | Open Subtitles | كل شيء في حياتك، أيّ شيءٍ له أيّ معني، جاء من داخل هذه الجدران. |
Seninle ilgili her şey beni de ilgilendiriyor. | Open Subtitles | كل شيء يتعلق بكِ يثير اهتمامي كثيراً. |
Mağazayla ilgili her şey düzelince söylerim diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | فكرت انني سوف انتظر الى ان ننتهي من كل شيء يخص المحل لكن ... |
Psikozuyla ilgili her şey, söylenen sözün değerli olduğunu belirtiyor. | Open Subtitles | كل شيء بخصوص ذهانه يشير الى ان الكلمة المنطوقة لها قيمة |