Tüm ilişkilerimden öğrendiğim tek bir şey var Yahudi erkekler, Porto Ricolu erkekler, Aborjinler bir ilişkide sır saklayamazsın. | Open Subtitles | هناك شيئاً واحداً تعلمته من كل علاقاتى من اليهود, البرتغاليين, الهنود لا يمكنك ان تحتفظ بسر فى العلاقه |
Tüm ilişkilerimden öğrendiğim tek bir şey var Yahudi erkekler, Porto Ricolu erkekler, Aborjinler bir ilişkide sır saklayamazsın. | Open Subtitles | هناك شيئاً واحداً تعلمته من كل علاقاتى من اليهود, البرتغاليين, الهنود لا يمكنك ان تحتفظ بسر فى العلاقه |
İlişkilerimden bir tanesinin normala dönmesini dilerdim. | Open Subtitles | ليت واحدة فقط من علاقاتي تعود إلى طبيعتها |
Ben eski ilişkilerimden kalan herşeyden kurtulmak zorundayım çünkü sen eski ilişkilerinden kalan hiçbir şeyi saklamıyorsun. | Open Subtitles | إذا كان لا بد أن أَتخلص من كل شيء من علاقاتي الماضية لأنك لا تحتفظين بالأشياء من علاقاتك السابقة |
Çünkü ilişkilerimden biri daha yalanlar üstüne kuruluymuş. | Open Subtitles | لأنها أحد علاقاتي التي تبيّن أنها مبنية على الأكاذيب |
Ben de: "Wisconsin'e uçak yolculuğu benim ilişkilerimden daha uzun sürüyor" diyorum. | Open Subtitles | وأرد:"الرحلة على الطائرة تستغرق 4 ساعات، أطول مما تدوم علاقاتي عادةً" |