Karmaşık insan ilişkilerinde karar verirken bu tür dayanak ve ölçütler yok. | TED | ليس لدينا هكذا مرتكز أو معيار للقرارات في العلاقات الإنسانية الفوضوية. |
Sokaklarda, evet, ama aynı zamanda mutfak masasında ve yatakta yapılan müzakerelerde ve aşıkların ilişkilerinde, ebeveynler, kız kardeşler ve arkadaşlar arasında da mevcut. | TED | في الشوارع, نعم, ولكن أيضا في المناقشات على مائدة الطعام و في سرير الزوجية وفي العلاقات بين الأحباب و الآباء و الإخوة و الأصدقاء. |
Doğu - Batı Alman ilişkilerinde gerilim. | Open Subtitles | توتر في العلاقات بين الألمانيتين الشرقية والغربية |
Bu yalnızca insanlar için geçerli değil, primatların ilişkilerinde de aynı. | TED | وذلك ليس فقط للبشر ولكن أيضاً في علاقات الحيوانات الرئيسية،وعلاقاتنا أيضاً. |
Doktor hasta ilişkilerinde ne yapabildiğini gördüm ve gördüklerimi Hipokrat yemini kapsamıyordu. | Open Subtitles | أرى ما بوسعك فعله في علاقات الطبيب والمريض والقسم المنافق لا يغطيها |
Yakın arkadaşlarımızın hayatlarında ve ilişkilerinde büyük bir adım atmasında onlara yardım ettiğimizi bileceğiz. | Open Subtitles | معرفة اننا ساعدنا اصدقائنا ليتخذوا خطوة كبيرة فى حياتهم و علاقتهم |
İyi bir kız, ama aşk ilişkilerinde akşam gazetesi mantığında. | Open Subtitles | إنها فتاة طيبة، ولكن في شؤون الحب تفكر مثل صحيفة مسائية |
Gönül ilişkilerinde bir kez olsun gıkım çıkmadı. | Open Subtitles | لم أعترض لمرّة و احدة قط على أيٍ من علاقاتك المحرّمة |
İki ülkenin de yetkililileri, anlaşmayı ABD-Rusya ilişkilerinde... önemli bir dönüm noktası olarak tanımlıyor. | Open Subtitles | المسئولون من كلا الطرفين يمدحون المعاهدة .كحجر الزاوية في العلاقات الأمريكية الروسية |
Cylon-İnsan ilişkilerinde bu yeni görkemli sayfayı açtığımızdaki gibi. | Open Subtitles | لكى نبدأ فصل جديد ورائع فى العلاقات بين السيلونز والبشر |
Evet en azından müşteri ilişkilerinde berbat değilim. | Open Subtitles | نعم ؟ , حسناً, على الأقل, أنا لم أتملق في العلاقات مع العملاء |
Şu an kabullenmek istemiyorsun... ve ilişkilerinde her zaman yaptığın şeyi yapıyorsun: | Open Subtitles | أنتي في حالة نكران الآن وأنتي تتصرفين كعادتك دائماً في العلاقات |
İlişkilerinde yaşadığın sorunların annene karşı olan kızgınlığından kaynaklandığını ve bunun yanında da gizli homoseksüellik korkundan bahsedebiliriz. | Open Subtitles | حسناً, هناك دائماً أمك, والحقيقة أن مشاكل العلاقات معك, مرتبط بغطبك منها, |
müşteri ilişkilerinde mi çalışıyorsun? | Open Subtitles | ماذا، هل هجرتِ المدرسة، وحصلتِ على وظيفة في العلاقات المستهلكة؟ |
Bu tip bir duyguya evliliğinden önceki diğer ilişkilerinde hissetmiş miydin? | Open Subtitles | لذا لم تشعر بهذه الطريقة في علاقات أخرى قبل أن تزوجت؟ |
Afrika'nın Aydınlanmış Avrupa ile ilişkilerinde olduğu gibi, işin içinde el koyma, aşağılama ve kıtanın kontrolü vardı. | TED | ومثل علاقات أفريقيا مع عصر التنوير في أوروبا، فقد شمل الاستيلاء والتشكيك والازدراء والتحكم بالقارة. |
Aşk ilişkilerinde zevkle acı arasında bir sınır vardır. | Open Subtitles | في علاقات حب، هناك خط رفيع بين اللذة والألم. |
Öncelikle çifte kumrular gibi davranmalarından hoşlanmıyorum, ...ki bu da ilişkilerinde eksik olan şeyi doldurmak için yapılıyor. | Open Subtitles | أولا, لا أحب هرائهم و تظاهرهم بالحب والذي يعوض فقط مهما كان ناقصا في علاقتهم |
En iyi arkadaşları onunla konuşmadığında sıcak kirazlı çöreklerinin ilişkilerinde buzları eriteceğini umdu. | Open Subtitles | لذا عندما توقفت أفضل صديقاتها عن الحديث معها كانت تأمل ان كعكاتها الساخنين بالكرز قد تدفئ علاقتهم الباردة |
%75 ihtimalle sonraki ilişkilerinde başarıyı yakalıyorlar. | Open Subtitles | هم بنسبة 75% ينجحوا في علاقتهم المستقبلية |
"İnsan ilişkilerinde, büyük tufandan kalan ve şansa dayanan bir med cezir vardır." | Open Subtitles | هناك مدٌّ في شؤون الرجال" "والذي حين الذروة، يقود إلى الثروة |
Kişisel ilişkilerinde başarısız olmaktan korkmuyor musun? | Open Subtitles | هل تخاف من الفشل في علاقاتك الشخصية |