Baksana, Gestapo'da halkla ilişkilerle mi, yoksa iç işleriyle mi ilgileniyordun? | Open Subtitles | أخبرني، هل كانت العلاقات العامة التي عملتها للجستابو أو للعلاقات الاجتماعية؟ |
15yılsonrabile aynı insanları, tam olarak aynı toplumsal ilişkilerle aynı yere koy yine de en son bıraktığın haldeki gibi olacaklar. | Open Subtitles | حتى بعد 10 أو 15 عاماً ضعي نفس الأشخاص، في نفس البيئة وبنفس العلاقات الشخصية بالضبط وسوف يبدؤون من حيث انتهوا |
Herkesin diğer insanlar ile ilişkileri vardır ve bu ilişkilerle ilgilenmeleri için çeşitli sebepleri vardır. | TED | الجميع لهم علاقات تربطهم بالآخرين، وهم مهتمون بتلك العلاقات لأسباب عديدة |
Bu kadar. İlişkilerle ilgili üç büyük ders aldık. | TED | نقطة. لقد تعلمت ثلاثة دروس كبيرة حول العلاقات. |
Durun, bunun halkla ilişkilerle ilgisi yok. Ben çocuğun hayatından bahsediyorum. | Open Subtitles | هذا لا علاقة له بالعلاقات العامة ،أنا أتحدث عن حياة الصبي |
Bu güveni tekrar inşa etmek için tasarlamakla, güven dolu ilişkilerle alakalı. | TED | إنّما كيف تصمّم و تعيد بناء الثّقة العلاقات المبنيّة على ثقة |
Eşyaların nitelikleri bu ilişkilerle ilgili. | TED | كل خصائص الأشياء هي عبارة عن هذه الأنواع من العلاقات |
Halkla ilişkilerle birlikte bir tura çıkmayı düşündün mü? | Open Subtitles | هل فكرت بوظيفة فى شئون العلاقات العامة ؟ |
Öyle mi? Eğer müsaade edersen ilişkilerle ilgili tavsiyeleri nişanlısı kendisiyle konuşan birisinden almak isterim. | Open Subtitles | أتعلم ماذا ، إذا كان لا بأس فسوف آخذ النصائح في العلاقات |
Belli ki ilişkilerle ilgili hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | من الواضح أنني لا أفقه شيئًا في العلاقات. |
Bana ilişkilerle ilgili ders veremezsin. | Open Subtitles | أوه، لا ،لا لاتقم بأعطائي محاضرة عن العلاقات |
İlişkilerle ilgili bu kadar engin bilgisi olan biri için oldukça yalnız görünüyorsun. | Open Subtitles | بالنسبة لشخص لديه الكثير من نصائح العلاقات تظهر على نحوَ فض, وحيد |
Böylece ırklar arası ilişkilerle ilgili ayrıntılı bilgiler edinebileceksin. | Open Subtitles | أعلى قَريب وشخصي درس على العلاقات العرقيةِ. |
Biliyor musun, tatlım? Acaba, ona, iş yerinde yaşanan ilişkilerle ilgili bir şirket yönergeleri olup olmadığını sorabilir misin? | Open Subtitles | هل تمانعين عزيزتي أن تسأليه اذا ما كانت سياسة الشركة تمنع العلاقات بين الزملاء |
Sen halkla ilişkilerle ilgilen. Ve çok gazetecinin gelmesini sağla. | Open Subtitles | حافظوا على العلاقات واجلبوا العديد من التقاري |
Anlamadığım şey bazı soruların önceki ilişkilerle ilgili olması | Open Subtitles | ما لا أفهمه هو لماذا هناك الكثير من الأسئلة هنا حول العلاقات السابقة |
Halkla ilişkilerle görüşmüşsün, sonuç ne oldu? | Open Subtitles | كيف تسير الامور فى أدارة العلاقات العامة ؟ |
İlişkilerle arası pek iyi değildir. | Open Subtitles | هي ليست من الأشخاص الذي يحب العلاقات العاطفية |
İnsanlar arasındaki ilişkilerle ilgilenmemem rağmen, ben de çevremizdeki dünya ile ilgili yollarını düşünüyorum. | TED | وعلى الرغم من ذلك ففي الواقع أرغب في العلاقات الكائنة بين الأشخاص، وايضا أضع في الحسبان الطرق التي نتواصل بها مع البيئة المحيطة بنا. |
- Askerî bir daire, tahminimce. Davada dış ilişkilerle ilgili bazı hassas meseleler geçiyormuş. | Open Subtitles | قالوا بأن القضيّة تتضمّن بعض المسائل الحساسة بالعلاقات الأجنبيّة |
Kişisel ilişkilerle hiçbir alakasının kurulamayacağından emin olmak istediğini söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت بإنك اردت التأكد من أن لايكون لها أي علاقه بالعلاقات الشخصيه |