Fark ettim ki, ilişkisinde soruna neden olduysam, benim ilişkimin dışında kalmalı. | Open Subtitles | اعتقدت انني اذا سببت مشاكل لها في علاقتها سوف تبتعد عن علاقتي |
Ben sadece kızınla olan özel ilişkimin iş ilişkimizi etkilemesini istemiyorum. | Open Subtitles | لا اريد فقط أن تؤثر علاقتي مع ابنتك على علاقة عملنا. |
Torunlarımla ilişkimin bir meyvesi. Bazen, benim kadın mı erkek mi olduğuma dair aralarında kavga etmeleri. | TED | وإحدى ثمرات هذا هي علاقتي بحفيداتي. حيث يتشاجرن أحيانا بسببي وهل أنا هو أم هي. |
En az annemle evliliğin kadar değerli olan 8 yıllık ilişkimin değerini sen anlayana kadar sevdiğim kadını hüsrana uğrattığım için kalbimin kırık olduğunu farketmene kadar, belki de sen de annemin kalbini aynı şekilde kırmıştın, işte o zamana kadar söylecek hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | وحتى تعترف بعلاقتي ثماني سنوات كانت ذات مغزى كما زواجك بامي وحتى تفهم أن قلبي محطم لأني خيبت ظن المرأة التي أحب |
Tamam, evliliğimin yürümeme nedeni... hiçbir ilişkimin yürümemesinin nedeni, çok içmem ve içtiğim zaman pişman olacağım şeyler yapmam. | Open Subtitles | حسناً... سبب عدم نجاح زواجي... أو أي من علاقاتي هو... |
Bana senden kaçmamı söylüyordun. Belki, seninle olan ilişkimin sonunda insanlıktan uzaklaşacağını düşündün. | Open Subtitles | ربما تظن أن علاقتي معك في النهاية ستكون غير إنسانية |
Seninle olan ilişkimin bazı yönlerini feda etmek zorundaydım ki senin olağanüstü yeteneklerin sayesinde yüzlerce, binlerce hasta yaşasın. | Open Subtitles | كان علي ان اضحي ببعض جوانب محدده في علاقتي معك حتى يعيش المئات والالاف من المرضى |
Benim bu kumarhaneyle olan ilişkimin temeli karşılıklı ihtiyaçlar üzerine kurulu. Şöyle ki; | Open Subtitles | تعتمد علاقتي مع الكازينو على حاجات متبادلة. |
En az annemle evliliğin kadar değerli olan 8 yıllık ilişkimin değerini sen anlayana kadar sevdiğim kadını hüsrana uğrattığım için kalbimin kırık olduğunu farketmene kadar, çünkü ben sevdiğim kadını hayal kırıklığına uğrattım belki de sen de annemin kalbini aynı şekilde kırmıştın, | Open Subtitles | حتى تعترف بأن علاقتي لثماني سنوات كانت ذا مغزى مثل زواجك بأمي حتى تفهم أن قلبي محطم |
Bir kere bile Kit ile ilişkimin nasıl gittiğini merak edip sordun mu? | Open Subtitles | ألم تلاحظ أنه ولا مرة سألتني عن علاقتي مع كيت؟ |
Onunla ilişkimin ne olduğunu sorduklarında geleneklere göre eşiyim diyorum. | Open Subtitles | وعندما يسألون أنت تعرف أن علاقتي تكون نزلت بأنني كنت قانونه العام الشريك |
Göz önündeyim ve böyle küçük bir toplulukta, ...insanlar seninle olan ilişkimin, kararlarımı etkileyip etkilemediğini merak edebilirler. | Open Subtitles | أنا أتعامل مع الإدراك, وفي مجتمع صغير حيث قد يتسائل الناس اذا كانت علاقتي بك قد تؤثر على حكمي |
İlişkimin seni utandırmasına izin vermeyeceğim, söz veriyorum. | Open Subtitles | .. وأعدك أنني لن أدع علاقتي .. تسبب إحراجاً لك |
Benim Ned Burton'la olan ilişkimin onun ölümüyle ne alâkası var? | Open Subtitles | ما دخل علاقتي بـ نيد بيرتون بموته مثلما قلت |
Belki eski ilişkimin izlerini hissediyorsundur. | Open Subtitles | ربما تشعر انك انتقلت لتعيش في وسط علاقتي السابقة |
Bayan Perkins, Chris Traeger Ben Wyatt'le ilişkimin ne zaman başladığını sorguladı. | Open Subtitles | آنسه ، بيركنس كريس تريغر ، أستجوب متى علاقتي مع ، بينّ وايت بدأت |
Bay Swanson, Ben Wyatt'le olan ilişkimin ne zaman bittiğiyle ilgili bir soru soruldu. | Open Subtitles | سيد سوانسون هنالك سؤال طُرح بخصوص متى علاقتي مع بينّ وايت ، إنتهت |
Hal böyleyken, onunla ilişkimin Mary'e neasıl yardımı olabileceğini düşün. | Open Subtitles | فكر بعلاقتي معها مااالذي ستعنيه لماري |
Bu da ilk ilişkimin sonuydu. | Open Subtitles | كانت هذه النهايه لأولى علاقاتي العاطفيه |
Seninle bir ilişkimin olması seninle her yere geleceğim anlamına mı geliyor? | Open Subtitles | هل علاقتى معك تعنى انا نستطيع الذهاب معا لرحله فى اى مكان؟ |
Annenle olan ilişkimin üstünlüğünü anlamak senin için zor geliyordur, eminim. | Open Subtitles | أنا متأكد أن سمو العلاقة بيني وبين أمكِ من الصعب عليكِ أن تفهميه |