İlk günlerde verdiğimiz kararlardan biri, sizi kaç kişinin takip ettiğini size göstermekti. | TED | مثلاً، أحد الخيارات التي أنشأناها في الأيام الأولى كان ذلك الرقم الذي يظهر عدد متابعيك. |
Yeni okullardaki ilk günlerde insan hep aynı şeyleri hisseder. | Open Subtitles | في الأيام الأولى بالمدارس الجديدة أشعر بنفس الشيء |
Tabi eğer bu kritik ilk günlerde varlığını sürdürmeyi devam ettirebilirse. | Open Subtitles | إن نجت الصغيرة من هذه الأيام الأولى الحرجة. |
Sanırım internetin çıktığı ilk günlerde çoğumuz bilgi teknolojisinin kendi başımıza bilmemizi hep daha kolay hâle getireceğini düşünmüşüzdür ve aslında çoğu açıdan öyle de oldu. | TED | أعتقدُ في الأيام الأولى لاستخدام الإنترنت اعتقد العديد منّا بأن تكنولوجيا المعلومات كانت ستجعلُ الأمر سهلًا بالنسبة إلينا للمعرفة من أجلنا وبالتأكيد فعلت ذلك في طرقٍ شتى. |
Öyle ki, ilk günlerde Hoess, temel ihtiyaçlarını bile oradan buradan aşırmak zorunda kaldı. | Open Subtitles | إلى حدّ أنهّ في تلك الأيام الأولى كان "هيس" مُجبراً أن يذهب للإستجداء من اجل التجهيزات الأساسية |
İlk günlerde, zaman su gibi akıp geçer. | Open Subtitles | في الأيام الأولى نفقد الإحساس الوقت |
O ilk günlerde Timuçin ve Jamuka kabilenin liderliğini paylaşmışlardı. | Open Subtitles | (في تلك الأيام الأولى ، (تيموجين) و(جاموكا . إشتركا في قيادة القبيلة |
İlk günlerde, | Open Subtitles | في الأيام الأولى |