"inatçısın" - ترجمة من تركي إلى عربي

• عنيد
• عنيدة
• عنيدٌ
• عنيده
• عنيدا
• العناد
• العند
• أعند
• وعنيدة

- Tartışmak için çok inatçısın. - İnatçı değilim. Sadece gerçekçiyim.
أنت عنيد جداً فى المجادلة لست عنيداً , انا صادق فقط

"Ama hala bir örneğin olmadığını söyleyip duruyorsun, çok inatçısın. "
لكنك تستمر في القول بأنه ليس لديك مثيل, لما أنت عنيد

Ve seninle neden evlendiğini de biliyorum. Onun kadar inatçısın.
أنا أعرف أيضا لماذا تزوّجك لأنك عنيدة مثله

Konuşmanız için ikinizi bir araya getiririm ama sen çok inatçısın.
كنت سأجمعكما معاً كي تناقشا الأمر، لكنك عنيدة جداً

Çok inatçısın anlaşılan? Salı gecesi, yoğunluğu 70 mm'ye varan yağış bizi bekliyor.
أنت كلب عنيد, أليس كذلك؟ سقطت أمطار بمعدل ثلاثة أعشار من البوصة الواحدة

CA: Çok zeki bir bilgisayar yazılımcısısın ve fena biçimde inatçısın.
كريس أندرسون : أنت مبرمج حاسوبي ذكي جداَ ، و عنيد بشكل جهنمي.

Çok inatçısın! Sadece yardım etmek istiyorlar. İşimize yarayabilirler.
المتحرر عنيد هم يحتاجون حقا مساعدة ويمكنهم مفاداة ذلك الشىء

Ya bunu göremeyecek kadar inatçısın, ya da beyinsizin tekisin.
إما أنك عنيد جدًّا أو أنك غبي لعين ولا يمكنك رؤية ذلك

Teşekkür edemeyecek kadar inatçısın sadece ama rica ederim.
أنت عنيد للغاية كي تشكرني ولكن على الرحب.

Çok inatçısın. Hiç vazgeçmeyeceksin değil mi?
أنت عنيد للغاية، لن تتوقف عن هذا، أليس كذلك ؟

İhtiyarlayıp ölmeyecek kadar inatçısın.
أنك عنيد بما يكفى لتعيش إلى سن متقدمة

Kahretsin, Klark, neden bu kadar inatçısın?
رتّقه، كلارك، لماذا أنت عنيد جدا؟

Fiziksel olarak değil ama kabul etmelisin ki, bu bakımdan biraz inatçısın.
حسنا ،ليس جسديا لكن يجب أن تعترفي ،فيما يتعلق بهذا فأنت عنيدة قليلا

Bunu asla kabul etmeyeceksin çünkü çok inatçısın.
انتِ لن تعترفى بالامر مطلقا لأنك عنيدة جدا

Ben ne kadar inatçıysam sen de o kadar inatçısın.
وكعنيد كما يمكن ان اكون انت كنت عنيدة كذلك

Çok inatçısın.
هذا الخطأ الذي يستحق البحث بشأنه أنتِ عنيدة للغاية

Neden bu kadar inatçısın?
لمَ أنت عنيدٌ هكذا

Kendine bir bak, aynı benim gibi sabit fikirli ve inatçısın.
إصغي إلى نفسك أنتِ عنيده وعنادك مثلي تماماً

Keçi gibi inatçısın, ha?
كان لزاما عليك ان تكون عنيدا ؟

- Keçi gibi inatçısın!
- هذا العناد!

Hâlâ çok inatçısın.
لازلت بمنتهى العند

Sen... bunun olmasına izin vermeyecek kadar inatçısın.
إنّك أعند بكثير على نحوٍ بغيض من أن تسمح بحدوث ذلك.

Ürkmüş ve inatçısın ve insanların sana acımasından hoşlanmıyorsun.
أنتِ مرعوبةٌ وعنيدة ولا تحبّين من يأسفون لحالك