Yanında olduğum sürece kimsenin seni incitmesine izin vermem tamam mı? | Open Subtitles | طالما أنا معك ، لن اسمح لأي شخص بأن يؤذيك ، حسنا؟ |
Her şey düzelecek Megan. Seni tekrar incitmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | سيصبح كل شئ على مايرام ولن ادعه يؤذيك ثانية |
Kardeşimin dehşetini hissettim ve bir daha hiç birimizi incitmesine izin vermeyecektim. | Open Subtitles | شعرت برعب أخي لن أسمح له أن يؤذي واحد منا مرة أخرى |
Bana bak. Ben burada oldukça, kimsenin seni incitmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | طالما أنا موجود هنا لن أتركَ أي أحد يؤذيكِ |
Drill'in annemi incittiği gibi, beni de incitmesine izin vermeyeceğine söz ver. | Open Subtitles | ...فلتعدني بأنك لن تسمح لدريل بأن يؤذيني كما قام بإيذاء أمي |
Bir çanta dolusu uyuşturucu parası için başka kimseyi incitmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أسمح له بإيذاء أي شخص آخر من أجل كيس من أموال المخدرات ، كانت منذ زمن بعيد |
Merak etme. Küçük kaba adamın seni incitmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لا تقلق أنا لن أسمح بأن يأذيك الرجل الصغير |
Bacaklarım kırılsa bile kimsenin seni incitmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | . حتي لو كُسرتْ قدماي . لن أجعل أحداً يؤذيك |
Korkma balım, Kimsenin seni incitmesine izin vermeyiz, | Open Subtitles | لا تخف، عزيزى لن نسمح لأى أحد أن يؤذيك |
Sadece kimsenin seni incitmesine izin verme, tamam mı? | Open Subtitles | فقط لا تدع أحدا يؤذيك بعد الأن، حسنا ؟ |
Senin için geleceğim! Seni incitmesine izin vermeyeceğim! | Open Subtitles | أنا قادم من أجلك لن أدعه يؤذيك |
Umurumda değil. Seni bir daha incitmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لا أهتم بهذا , لن أدعه يؤذيك بعد اليوم |
Kocanız çok hasta, biz de küçük oğlunuzu bir daha incitmesine izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | زوجك مشوش جداً ونحن لم ندعه يؤذي ابنكم مرة أخرى. |
O adamın, oğlumu daha fazla incitmesine izin vermeyin. | Open Subtitles | فقط، رجاء، تأكد أنه لن يؤذي ولدي بعد الآن لا! |
Eğer işbirliği yaparsan oğlunu incitmesine engel... | Open Subtitles | لن ندعه يؤذي إبنك ، لكن عليكِ أن تتعاوني... |
Seninkinin seni incitmesine izin verme. - İş için mi buradasın? | Open Subtitles | لا تدعي ماضيكِ يؤذيكِ أنتِ هنا من أجل الوظيفة؟ |
Şu andan itibaren, seni hiçbir şeyin incitmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | بدءًا من الآن لن أدع أيّ شيء يؤذيكِ |
Seni tekrar incitmesine izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | لن نسمح له بأن يؤذيكِ مرة أخري |
Yemin ederim! Oh, cehennem gibi değildi. Lütfen beni incitmesine izin verme. | Open Subtitles | رجاءاً, لا تدعيه يؤذيني |
Seni incitmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | بانني لن اتركه يأذيك |
Kahretsin. Bir daha kimsenin seni incitmesine izin vermeyeceğim. İnan bana bebeğim, tamam mı? | Open Subtitles | لن أسمح لأحد بإيذائك هل تصدقيني يا حبيبتي؟ |
Seni incitmesine izin vermeyeceğim. Bence yardıma ihtiyacı var. | Open Subtitles | ستكونين بخير لن أدعه يؤذيكي |
Onu incitmezlerdi, ya da başkasının incitmesine izin vermezlerdi. | Open Subtitles | وما كانوا ليؤذوه. أو يسمحون لأحدٍ آخر أن يؤذيه. |
- Sana söz verdim Thea. Kimsenin seni incitmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لقد وعدتك يا (ثيا) ألّا أدع أيّ أحد يمسّك بسوء. |